Nispet yaparak ön plana çıkan canlar canı Erzincan. Bir Cumhurbaşkanı, üç başbakan çıkaran güzide şehrin güzide insanları. Türkiye nüfusunu on yedi milyona düştüğü yıllarda 32 bin insanını depremde kaybedecek kadar büyük nüfus oranına sahip koca bir şehir. Her nedense hiç büyüyemedik üç milletvekili çıkarırken iki milletvekili çıkarabilen bir il haline geldik.

         Uluslar arası ana yol güzergâhı üzerindeki bu şehir, can olmalıydı, ticaret, imalat ve ihracat merkezi olmalıydı, modern tarım ve havyacılık alanında ön plana çıkmalıydı, iş adamlarımız başka illere gitmemeliydi. Hep küçülen değil büyüyen, iklimine ve tarihine yakışan bir şehir olmalıydık.

         Polis okulumuz vardı, elimizden aldılar. Neyse ki uzun mücadeleler sonucu tekrar geriye döndü. Üçüncü ordu komutanlığımız var, yılladır Erzurum ili kendi illerine taşımasının mücadelesini veriyor. Hastanelerimiz var ama ileri safhadaki hastalıklar için başka illere gidiyoruz. Çünkü oralarda modern ve tam teşekküllü hastaneleri var. Bir araştırma hastanemiz var o da yeterli değil. Halen daha ilimizde tam teşekküllü tek bir devlet hastanemiz dahi yok.

Başka illerde şehir merkezlerinde hastaneler için uygun yerler aranırken, şehrimizin orta yerinde 40 dönüm gibi büyük bir alana sahip hastanemiz hizmet için yeni binalar, yenilikler beklerken ve depremden sonra yapılan lojmanlı ve yataklı eski S.S.K. hastanesi de boş bekletilmektedir. Keza Kızılay Hastanesinin yerine yapılan Dünya Göz hastanesi boş bekletilmektedir. Daha evvel devlet hastanesinin bahçesinde hizmet veren blokları vardı, birçoğu yıkıldı yerleri park alanları oldu. Şimdilerde bir gündemi üzülerek dinliyoruz. ‘’Mevcut hastanenin de yıkılacağı, yerine cami  ve yeşil alan yapılacağı.’’ Sağlıklı bir İbadet yapabilmeniz için önce sağlık gerekli değilmidir? Zaten hastanelerin kendi bünyesinde mescitleri ve çevresince camiler var.

Siz hiç tedavi olmak için gittiğinizde geri göndünüz mü, o kapılarda bekleyen insanları gördünüz mü ve uzman doktorlara düşen insan sayına hiç baktınız mı? Devlet Hastanemizin acil bölümü yıkıldığında yeni bir hastane yapılacağı sözü verilmişti, keza aynı alan üzerine onkoloji hastanesi yapılacağı sözü verilmişti. Nerede bu vaatler. Neden? Ama neden?

Neden bu güzide şehir hiç büyümüyor, hep küçülüyor. Bir memleket yeni ticari alanlar açmakla, dükkânlar ve konutlar yapmakla asla büyümez. Ancak insanları gayretlendiren, imalatlar ve üretimler yapılmakla cazibe bir şehir haline getirebilirsiniz. Gün geçtikçe, yoğunlukla artan dükkânlar satış merkezlerinden öteye geçemiyor. Neden köylerimizin tarım alanlarını yok eden, kısırlaştıran TOKİ, binaları diziliyor, bu da güzel bir hizmettir ama birçoğu da boş.

         Şehrimizin medarı iftiharı ve ülkemizi yeniden imar eden Başbakanımız, saygıyla eğildiğimiz Binali Yıldırım. Vatan aşkıyla yanan bu mücella insandan çok şeyler bekliyoruz. İnşallah ilimizi de kendisi gibi yücelen bir şehir haline getirecektir. Artık ilimizi elindekileri kaybeden değil kazandıran ve kazanan bir cazibe şehir olarak görmek dileğiyle.