Dudakta ruj, yüzünde boya

Utanma kalmamış ne gezer hâya

Altında araba, bakmıyor soya

Batsın senin bu anlayışın, batsın!..

Sanırsın süslenir kocası için

Sosyete âlimi locası için

Akıl veren hacı, hocası için

Batsın senin bu anlayışın, batsın!..

Ne farkın kalmış sosyete gülünden

Serpilmiş durursun boyundan belinden

Yüzmeyi seversin deniz ve gölünden

Batsın senin bu anlayışın, batsın!..

Kendine buyruk, hep çeker gider

Ne kayın valide tanır, ne kayınpeder

Kocası çaresiz, yüzünde keder

Batsın senin bu anlayışın, batsın!..

Boşuna demiyor, sen ‘’dindarını’’ seç

Geç kardeşim, zaman böyle, geç

Bugün görmez isen yarınsa çok geç

Batsın senin bu  anlayışın, batsın!..

Sokakta hiç farkın yok hâyasızlardan

Parklarda yatan şu mayasızlardan

Boyası dökülmüş, foyasızlardan

Batsın senin bu anlayışın, batsın!..

Bu sözlerim hikâye gibidir sana

Ateşe su taşıyan karıncadan yana

Ne ayet bıraktın ne hadis bana

Batsın senin bu anlayışın, batsın!..