Başbakan Binali Yıldırım Erzincan’a gelecek Cumartesi günü. Bu günü iple çeken Erzincanlılar var. Oğlumun tayinini nasıl yaparız, Görevde yükselme işlemini nasıl gerçekleştiririz, nasıl müdür olurum, genel müdürlük boş. Acaba başbakana nasıl ulaşırım diye elini ovuşturanlar var.
                Başbakan senin bakanın değil kardeşim. Ülkenin bakanı. Erzincan’a gelecekse bırakın Erzincan’ın sorunlarının çözümü için adımlar atılsın, Erzincan konuşulsun. Senin oğlun, torunun kendi kendine iş bulamıyorsa bunu başbakan değil kendisi düşünsün. Erzincan’ın sorunu işsizlik değil iş beğenmemezlik. Senin evine misafir olursa tüm sülalenle ilgili anektodları paylaş vallahi hiç sesim çıkmayacak.
                Önceki gece yazdığım Erzincan’ın sorunlarına ilişkin yazımın ardından olumsuz bazı yorumlar denk geldi. “Bu yazıyı yazana kadar Erzincan’ın sorunlarını yazsaydınız da biz de bilseydik” diyen cenahın kim olduğunu söylememe gerek var mı sizce. (Bakınız 2. paragraftaki insan tipi)
       NEYSE… BİR GECEDE (1 SAATTE) AKLIMA GELEN SORUNLAR
-          3 kata sıkışmış bir Erzincan.  Ova bitti halen katlı yapımız yok.
Otellerimiz kat çıkabiliyor(Tabelalar) başkasına kat yok…
-          Para dönmeyen Erzincan, herkesin çekleri yazılıyor, para sıkıntısının yüksek olması herkese birden yansıyor)
-          Yatırım almayan Erzincan,
(Okul, boş bina değil. İl dışından göç almamıza olanak verecek olan yatırımlar)
-          Sulaması kökleşmiş bir sorun olan Erzincan,
Suyun büyük bir kısmı Erzincan’a gelene kadar kayboluyor. (Kanalların bakımsızlığı) Ekşisu’dan sonra üzerinde elektrik üretimi bile yapılan sular, sulama kanalı yerine Fırat’a gönderiliyor.
-          Her gün vali değiştiren bir Erzincan
İyisiyle kötüsüyle atanan bir vali daha Erzincan’a yeni alışmışken hooop Vali değişiyor. İyi bir insan atayın ve o insana biraz fırsat verin. “Giden iyiydi, gelen kötü” anlamında söylemiyorum bunu. Öyle tam memleketi tanıdığı dönemlerde insanlara yol vermek hoş değil. Memleketim kaybediyor. Gene her şeye sıfırdan başlıyoruz.  
-          Üretimi sıfır veya sıfıra yakın olan Erzincan, (Sanayi kenti olmayan Erzincan’da üretim noktasında büyük sorunlar var. Üretimi oldukça düşük olan Erzincan’ın büyük bir yeniden değerlendirmeye ihtiyacı var.)
-          İç istihdamın ötesinde il dışından göç almamıza olanak sağlayacak herhangi bir yatırımı alamayan Erzincan,
-          Yapılan yatırımlarına (Dünya göz gibi, Vossloh gibi) sahip çıkamayan Erzincan,
-          SGK’sını ödeyemeyen Erzincan,
Asgari ücretin artırılması, sosyal güvenlik Kurumuna borcu olan esnafın sayısında da büyük bir artış gösterdi.
Hastaneleri boş yatan Erzincan, Eski SSK hastanesi şimdilerde ofis olarak kullanılıyor. Boş yatıyor.
-          Nüfusu Her geçen gün düşen Erzincan,
-          Teknik eleman sıkıntısı çeken Erzincan( nüfus azlığıyla ve yatırımın düşüklüğüyle orantılı)
-          Tarım desteklemelerinin yetersiz olduğu Erzincan( 6 bin metrekareye toplamda 150 küsür TL veriliyor.) Erzincan tarım memleketi ise tarım desteklemelerinin önünün açılması gerekiyor. Çiftçiye büyük kıyaklar yapılmalı.
-          Şeker pancarında kota sorunu
-          İş yapamadığını belirten esnafın sorunlarını ortadan kaldırmak için gereken önlemlerin alınması. Nedir derseniz; Erzincan’ın her mahallesinde marketlerin, büyük mağazaların açılmasına izin verilmesin. Dünyada örnekleri de var.
-          Erzincan’ı il dışında temsil eden dernekler, federasyonlar. Önce Erzincan’a gelip bir çivi çakmalı.
-          Müdürlük iken şefliğe çevirilen kurumların bulunduğu Erzincan
-          80 yıllık Kızılay Mahallesi 70 yıllık merkez çarşısı sorunu
-            
-            
Bu maddeler daha da uzatılabilir. Ancak bu sorunlar Erzincan’ın belini büken, bir an önce çözüme kavuşturulması gereken sorunlar. Başbakanımıza, lütfen kişilerin değil memleketin sorunlarından bahsedelim.  Hoş kendisi Erzincanlı. Bunların hepsini çok iyi biliyor. Ancak gene de tayin, terfilerle uğraştırmayın koca Yıldırım’ı.