Geçtiğimiz günlerde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenleri zümre semineri için İskenderun’a gittim.

Çok faydalı ve bereketli bir toplantı oldu.

Bendenizin konuşmacı olarak katıldığı programın konusu Alevilik-Bektaşilikti.

Malum müfredat konuları arasında da yer alan bu konulara ilgi yoğundu.

Zira İskenderun’da sayısı oldukça fazla Nusayri yani Arap Alevisi yaşıyor.

Burada derslere giren öğretmenlerimizin o inanca sahip öğrencilerle karşılaşması çok muhtemel.

Öğretmenlerimizin bir kısmı kendilerini bu alanda yetersiz hissettikleri için böyle bir bilgilendirme semineri talebinde bulunmuşlar.

Sağ olsunlar oradaki duyarlı dostlarımız bu konudaki bir seminer çalışması için Milli Eğitim yetkililerine ismimizi vermişler ve bizi davet ettiler.

Davete memnuniyetle icabet ettik. Daha önce hiç gitmediğimiz, görmediğimiz mekânları görme/tanıma imkânı elde etmenin yanı sıra çok değerli meslektaşlarımızla konuyu enine boyuna irdeleme fırsatı yakaladık.

Bir taraftan verirken öbür taraftan aldığımız ve öğrendiğimiz çok şey oldu.

Bizleri evinde en güzel şekilde ağırlayan Nejdet Öktem ailesi başta olmak üzere, seminere ev sahipliği yapan Yunus Emre İ.H.O yöneticilerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bu vesileyle bir kez daha gördüm ki, biz birlikte Türkiye’yiz.

Farklılıklarımızı hoş gördüğümüz sürece bir arada yaşama azmimiz ilelebet sürecektir.

Tanımlamadan önce tanımanın farkına vardığımız zaman sorunu baştan halletmiş olacağız.

Oradaki dostlara da söylediğim gibi, dünya bizden ibaret değil; Yaratan farklı ve renkli yaratmışken tektipçi/tekrenkli düşünmenin hiçbir mantığı yok.

Farklı düşünce ve yorumları hoşgörü potasında eritip karşılıklı diyalogla anlaşmaya çalışmaktan öte yolumuz yok.

Milli mutabakat ve barışı korumak istiyorsak; işte Mardin, işte İskenderun, işte Antakya…

Askerlikte bir söz vardır; “Barış zamanı ter dökmeyen, savaş zamanı kan döker”

Bugün barışın dilini korumak için ne kadar ter döksek, ne kadar çabalasak da azdır.

Zira harici ve dâhili bedhahlar rahat durmuyor; su uyusa da düşman uyumuyor.

Bir kez daha gördüm ki şu cennet vatanın her bir köşesinin ayrı bir yeri ve önemi var.

İnsanımız saf, tertemiz; vatandaşa bir yer sorduğumuzda, tarif için canını parçalıyor.

Türlü sıkıntısına rağmen misafirperverliğinden ve güler yüzünden asla taviz vermiyor.

Yunusleyin, incinse de incitmiyor.

Farklı inanç ve kültürler öylesine birbirine geçmiş ki, asla birbirlerinin aleyhine konuşmuyorlar.

Evet, bu milletin mayasında barış ve kardeşlik var. Kardeşliğin yerine kalleşliği ikame etmek isteyenlerin gelip takıldığı yer tam da burası.

Selam isminin yüce sahibi, bu güzel hasletlerle bizi payidar eylesin…

İhsan ÜNLÜ (27.03.2019)