Bu sabah sevinçler uyandırdı beni. 'Mutluluğu katık et çünkü biz sana sevgi dolu bir kahvaltı hazırladık' dediler. Haykırdılar sanki 'kahvaltının da, hayatının da tadına varmak istiyorsan gülümsemeleri tabağından eksik etme!' diye... Bugün de böyle deneyeceğimi düşünerek hayatımın bu sahnesine başladım. Görmezden geldim üzüntülere neden olacak her şeyi... Sadece yaşamak, anın gerektirdiği şeyleri yapmak istedim. Bir bebeğin kahkahalarını sırtlandım ve yalnızca adımladım. 
              Rüzgar dağ havasını içtenlikle önüme sundu. Yüreklendim... Kırlangıçların ötüşerek gökyüzünü süslediklerini yeni fark ettim. Öyle bir an oldu ki sebepsiz yere ne çok kalp kırıyormuşuz onu hissettim. Ve hemen aklıma bir hikaye geldi. Bir adamın çok haylaz bir oğlu varmış. Oğlu o kadar geçimsizmiş ki herkes ondan şikayetçiymiş. Baba artık dayanamamış ve oğlunu yanına çağırmış. ' Bak oğlum bu böyle devam edemez herkes senden şikayetçi .Bu işe bir son vermeliyiz. Bunun için sana bir önerim var. Şimdi bu elimde tuttuğum tahta parçasını al ve kırdığın her kalp için buraya bir çivi çak' demiş. 'Peki' demiş oğlu. Ve başlamış yaptığı her hata için birer çivi çakmaya. Çiviler çoğaldıkça rahatsız olmuş bu durumdan. Zaman geçtikçe daha az çivi çakmaya  başlamış. Fakat bir gün babası tahtayı getirmesini söyleyince tahtada ki çiviler yüzünden çok utanmış. Babasına dönüp 'baba benimde sana bir önerim var .Bundan sonra iyi bir insan olacağım kimseyi üzmeyeceğim ama yaptığım her doğru hareket için de bu tahtadan bir çivi sökeceğim ' demiş. Bu durum hoşuna gitmiş babasının ve kabul etmiş. Zaman geçtikçe çocuk birer birer çıkarmış çivileri ve  tahtada hiç çivi kalmayınca babasının yanına gitmiş. 'Bak gördün mü baba artık tahtada hiç çivi yok? Ben iyi bir insan oldum' demiş. Babası 'aferin sana fakat tahtaya dikkatli bak hepsinin izi duruyor ' demiş. Sözün kısası kalp kırmayı basit bir şeymiş gibi görmeyelim. Özür dileyince geçmez kalp de bırakılan hasar, ufak da olsa bir iz kalır.Aslında herkesin bir parça tahtası olmalı elinde. Anlamalı bir dostunu kırınca nasıl geri alınamıyacağını o incinmelerin. Elbette hatalarımız olacak insanız fakat daha temkinli davranmalıyız. Gülücüklerimizi sonsuzla çarpıp herkese bir tutam dağıtalım ve  avucumuzun içinde her zaman azıcık sevgi var olsun. Bu sevgiyi kimi zaman bir kuşa, kimi zaman bir çocuğa aktaralım. 
             Dünyanın dönerken geceyi getirmesi gündüzün de hemen arkasından var olacağını unutturmasın. Karanlıklar kalp kırınca artar. Ve hüzünler o karanlıklar da yaşar unutmayın. Güneşi bol, sevgisi bol diyarlara yola çıkalım. Ben de şimdi öyle yapacağım. Bu sabah beni uyandıran sevinçlerle mutluluğu katık ettim, yaşamımı yudumladım. Ve insanları kırmamak, somurtmuş yüzler görmemek için ne gerekiyorsa bugün, onu yaptım.