Bizim ülkemizdeki iş kazalarının, diğer Avrupa ülkelerinden çok daha fazla olduğunu istatistikler gösteriyor. Nedeni ise, gerekli güvenlik önlemleri almıyor, bu konuya gereken önemi vermiyor olmamızmış…
 
Sanırız trafik kazalarında ülkemizin ön saflarda olması, iş kazalarındaki oranın yüksek bulunması tesadüf değildir. İnsanımızın genel karakterinden kaynaklanan sonuçlardır. Yani; Toplum olarak biraz vurdumduymayız. Tedbirli olmaya, dikkatli olmaya pek önem vermeyiz. Hatta gereken tedbiri almamayı cesaret olarak değerlendiririz. “Canım ne olacak inşallah bir şey olmaz” düşüncesi içerisinde oluruz.
 
Örneğin trafikte emniyet kemeri takmak yasal zorunluluktur. Ve kemerin takılı olması en çok sürücünün ve araç içindeki yolcuların güvenliğiyle ilgilidir. Ama buna rağmen, çoğumuz emniyet kemeri takmayı ihmal ederiz.
 
İş kazalarının yüksek olmasında, işyerlerinin gerekli önlemleri almamış olmasının payı olabilir. Ama eminiz ki, önlemler alınmış, işçiler uyarılmış bile olsa, yine de olaya gereken önemi vermeyiz. Bu tutumumuz yüzünden meydana gelecek kazalarda kimin canının yanacağını hesaba katmayız. Ne kendimizin ve ne de başkalarının hayatına gereken önemi vermeyiz. Dikkatsizliğin, tedbirsizliğin, olabilecek kazaların sonucunun ortaya çıkaracağı telafisi mümkün olmayacak sonuçlarını önceden görmeyiz. Aklımıza getirmeyiz… Bu konularda fazla hassas olmayı, ince eleyip sık dokumayı, aşırı tedbirli hareket etmeyi “Cesaretsizlik” gibi görürüz…
 
Bu yanlış düşünce tarzından kurtulmadıkça, ne iş kazalarının ve ne de trafik facialarının azalması mümkün değildir. Kendi ihmalimiz, kendi yanlışımız yüzünden başkalarına zarar vermek gibi bir hakkımızın kesinlikle olmadığının bilincinde olmalıyız. Böylesine kusurlardan doğabilecek kötü sonuçların muhasebesini vicdanımızda yapabilmeliyiz. Yaptığımız yanlıştan, almadığımız tedbirden dolayı meydana gelecek kazalardan, vicdan azabı duyabilmeliyiz. Bırakınız başkalarını, kendi canımıza zarar vermeye dahi hakkımızın olamayacağını bilmeliyiz. Ancak o zaman her konuda daha tedbirli olmaya özen gösteririz.
 
Ve ancak o takdirde, Gelişmiş ülkelere göre çok fazla olduğu bilinen trafik kazalarının, iş kazalarının dikkatsizliğe ve ihmale dayalı diğer olumsuzlukların en aza indirilmesi mümkün olabilir. Çünkü, tüm olumsuzlukların ana nedeni, “İnsan unsurudur”. İnsanı ıslah etmeden, söz konusu sorunları çözüme kavuşturmak mümkün değildir…