Din nedir? Tek kelimeyle özetle deseler, yukardaki başlığı söylerdim.

Evet, Din temizliktir; onu da ikiye ayırırım; manevi temizlik/ maddi temizlik.

Manevi temizlik ki; Ben Müslümanım diyen bir insanın zihninin, gönlünün ve ruhunun her türlü şirk, yalan, gıybet, iftira, iffetsizlik, hayasızlık, çirkin söz ve eylemlerden uzak durmasıdır.

Maddi temizlik ise; bedenin her türlü necasetten, pisliklerden arındırılması, Müslümanım diyen bir kişinin başkalarını rahatsız edecek her türlü kirden arınmış olması demektir.

Yani görünen/ görünmeyen her türlü mikrop temizlenmeye namzet, her türlü hastalığı bulaştırma riski olup sakınılması gereken virüslerdir.

O yüzdendir ki Allan Resulüne gelen ilk ayetlerin “…elbiseni temizle, pislikten sakın” (Müddessir, 1/5) şeklinde olması bir tesadüf değildir.

“Şüphesiz Allah, tövbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.” (Bakara/222) Bu ayette geçen tövbe ifadesi de aslında bir iç temizlik ve kişinin öz muhasebesidir.

Bir ismi de “el-Kuddüs” olan Yüce Rabbimiz temizdir ve tertemiz olanları sever. (Tevbe/108)

Sevgili peygamberimizin ifadesiyle; “Temizlik imanın yarısıdır” (Müslim/Tahare)

Efendimiz (as)her fırsatta dişlerini temizlemiş; “Misvak hem ağzı temizler, hem de Hakkın rızasını kazandırır.” Buyururmuşlardır. (Nesei/Tahare)

Yine, sünnet olmak, etek traşı olmak, koltuk altlarını temizlemek, tırnakları kesmek ve bıyıkları kısaltmanın fıtrattan olduğu ifade edilmiştir.

Bunun yanında temiz ve sade giyinmenin de sünnet olduğu, maddi durumu iyi olan kişilerin israfa kaçmadan güzel giyinmelerinin yerinde olacağı anlaşılmaktadır.

Kendisi de güzel kokudan hoşlanan biri olarak sevgili peygamberimizin Müslümanları da hoş kokular sürmeye davet ederken, diğer insanları rahatsız edecek soğan, sarımsak gibi şeyleri yedikten sonra topluluğa karışmamaları hususunda uyarmıştır.

Aynı zamanda iyi bir çevre dostu olan İslam Peygamberinin; “Birinizin elinde bir fidan olduğu halde Kıyamet kopacak olsa, onu dikmeye gücü yeterse diksin.” Buyurmuştur.“Camiussağir-2668”

Bütün bunları çölün ortasında, her türlü cehaletin ve kirliliğin kol gezdiği bir atmosferde söylemek ve yapmak gerçekten büyük bir devrimdir.

O yüzden İslam Dini büyük bir medeniyeti inşa ederek, eşkıya dünyasından o güzide sahabeyi ortaya çıkaracak bir ortamı kurmuştur.

Bu ortam ve örneklik, asırlarca Müslümanlara ilham kaynağı oluşturmuş olup gittikleri yerlere hanlar, hamamlar, abdesthaneler, tertemiz evler ve mescitler inşa etmişlerdir.

Bir dönem Avrupa’yı gezip gelen İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif’e; “Avrupa’da ne gördünüstad?” diye sorduklarında çok veciz bir şekilde ifade eder: “Onların yaşantısı bizim dinimize, bizim yaşantımız ise onların dinine benziyor.”

İşin vahim tarafına dikkat çekiyor şair; İslam Dini temizlik dini, medeniyet dini de Müslümanların bu pejmürde hali ne olacak?

Tam da dünyanın pandemi sürecini yaşadığı, insanlığınbir virüsle imtihan olduğu şu çetin günlerde daha iyi anlıyoruz temizliğin kıymetini.

Görünürdeki kiri pası suyla yıkadık diyelim; gönüllerdeki kiri pası ne yapacağız? Zihin dünyalarımızda oluşan hurafe kirlerini hangi suyla paklayacağız?

Başa dönersek, temizlik… temizlik… temizlik…

Doğarken temizlik, ibadette temizlik, günlük hayatın her safhasında temizlik ve finalde ölünce bile temizlik…

Temizlik dolu günler ve tertemiz bir dünya dilek ve temennisiyle…