27 02 2012 tarihinde yayınlanan “Ergan Dağı’na Otel değil Köy Evleri”  başlıklı yazımdan sonra elektronik posta kutuma destekleyici nitelikte düzinelerce mesaj aldım. Beni heyecanlandırmanın ötesinde bu mesajlar Erzincan halkının bu konuya ne kadar duyarlı olduğunu gösteriyor. Şehir halkı burayı sadece bir hobi ya da sadece geçici zevk alanı olarak görmüyor, bu mekânda güçlü bir toplumsal bağ oluşturmayı hedefliyor.        
         Aslında herkes Ergan Dağı’na bir bebeğe gösterilecek ihtimam gibi davrandı. Onu ortaya çıkardı, tasavvur etti, büyüttü ve bugünlere getirdi. Birçok el, büyük emek verdi ve yorgunluğunu keyfe döndürdü. 
         Bu dağdan ilk defa bahseden Sayın İsmet Ülker ilham kaynağı oldu. Rahmetli Recep Yazıcıoğlu ve Sayın Talip Kaban buranın inşası için ilk adımı attılar. Sonraki valiler, belediye başkanları, il genel meclis başkanları, milletvekilleri, bakanlar ve sivil toplum kuruluşları; kimisi tavsiye etti, kimisi dua etti. Bakan Sayın Binali Yıldırım Bey de parasal destek verdi. Yani herkes kendince bir mücadele verdi. 
          VALİ SELMAN YENİGÜN
         Gelinen noktada yapılanlar geçmiştekinden farklı değil. Vali Sayın Selman Yenigün de bu projeyi sahiplenerek Erzincan’ın turizmle tanışmasına katkı sağladı.
         Uludağın bulunduğu bir ilden gelmenin avantajlarını iyi kullandı. Yol, teleferik, günübirlik tesisleri kısa zamanda tamamlandı. Ve Dünya Dağkayağı gibi bir şampiyonaya imza attı. Yine İl özel idaresi tesisin dört mevsim işlevselliği için KUDAKA ya sunduğu projelerle katkı sağlamaya devam ediyor. Benzer mantıkla Erzincan Belediyesi Ekşisu’daki kaplıcaları jeotermal tesislerine dönüştürerek Ergan Dağı’nın önemli bir ayağını oluşturmaya çalışıyor ve Dünya Yamaç Paraşütü Şampiyonası’nın Erzincan’daki final ayağı için uğraş veriyor.
         BİRLİKTELİK
        Bu gün bu dağ ses veriyorsa bu bir birlikteliğin ortak bir vizyona inanmanın eseridir. Kurumlar arası diyalog, ortak bakış her zaman için Erzincan’ın iyiliğine olur. Kentin önünü açar.
         Ergan Dağı’da bunun kanıtı.
         O yüzden bu projeyi önemsiyoruz.
         Erzincan’da uyum olmaz, birliktelik oluşmaz diye dillere pelesenk olmuş toplumsal bir hastalık var. Zaman zaman kurumlar ve ilgilileri arasında yapılan tartışmalar esasında bu şehrin geleceği içindir. Bu tartışmaları sanki geçimsizlikmiş gibi algılamak şehrin mantıklı düşünme refleksini mahvediyor. Güven duygusunu zedeliyor. Ve genç nesiller üzerinde olumsuz etki bırakıyor. 
         Katılmıyorum. 
         Bu şehrin geçmişinde beraberlik duygusu ve akılcı düşünceyle oluşturulmuş büyük şirketler var. Ağaoğlu ve Karınca tuğla fabrikaları, Unsan, Ersan ve tam 3200 ortaklı Doğusan… Ve bunlar ciddi anlamda kar etmiş kuruluşlardır. Olumsuzlukları öne çıkaracağımıza bunları model olarak göstermeliyiz. Bir mahalle, belde, kasaba veya şehir de ancak ortak yönetilmeyle başarıya ulaşabilir.  Ve aidiyette ancak böyle sağlanır.
           Onun için Ergan Dağı herkesin ortak eseri. Ben, sen, o, biz… Ve bu dağa hiç kimse nokta koymayacak. Arka sıra gelenler, reklam diyecek, pazarlama diyecek, imaj diyecek,  alternatif fikirler üzerinde duracak ve sürekli geliştirecek.