Ağustos ayının son haftasına girdik. Aşırı sıcaklıklar devam ediyor.
Oysa yıllarca büyüklerimizden hep şunu duyardık; ‘Erzincan’da Ağustos ayının 15’i yaz 15’i güz ya da kış’
Kuşkusuz; bu kanaat uzun yılların tecrübesi ile halka mal olmuştur. Lakin bu tespit artık değişiyor olmalı. Zira Ağustos ayının yarısını değil, tamamını sıcak yaz günü olarak yaşıyoruz. Demek ki son yıllarda dünyanın gündeminde olan “ küresel ısınma” etkili olmaya başladı.
Nitekim; “Amerika’nın ulusal hava ve iklim tahminleri merkezi uzmanlarının basında yer alan tespitlerine göre; Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz bölgesinde ki aşırı sıcaklar, geçen yıl boyunca kış aylarında kuraklığın giderek artmış olmasına bağlanıyor. Kış aylarında ki bu ısınmaya bağlı kuraklık eğiliminin iklim değişikliğinin sonucu olduğuna dikkat çekiliyor. İklim değişikliğinin yeşil alanların yok edilmesinden kaynaklandığı vurgulanıyor. Türkiye küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor.
Erzincan’da aşırı sıcak bir yaz mevsimi yaşanıyor olmasına rağmen, 80 yıllık meteorolojik verilere bakıldığında geçmiş yıllarda daha sıcak günlerin yaşandığı görülüyor.
Örneğin; bu yaz şehrimizde hava sıcaklığı 40 dereceye ulaşmadı. Oysa 1 Ağustos 1957’de sıcaklık 40,5 C. olarak kaydedilmiştir. Bu bir rekordu, 30 Temmuz 2000 yılında bu rekor kırılmış hava sıcaklığı 40.6C. olmuştur.
Ne var ki adı geçen yıllarda ki sıcaklıklar içinde bulunduğumuz Ağustos ayında ki gibi sürekli olmamıştır. Yazımızda uzun yılların gözlemine dayanılarak zihinlerde yer eden ‘Erzincan’da Ağustos ayının yarısı yaz yarısı kış’ ifadesi de geçmişte ki sıcaklıkların uzun süreli olmadığını gösteriyor.
Özetle:
Küresel ısınmanın etkisiyle meydana gelmekte olan iklim değişikliklerinin 21. yüzyılın sonlarına kadar devam edeceğini ifade eden uzman görüşleri, dengesiz yağışların ve kuraklığın toplumların hayatını olumsuz etkileyeceğini, sıkıntılar yaşanacağını haber veriyor olsa gerek.