Özgün, üretken farklı insanlarla tanışmaktan hoşlanıyorum.
         Hakan Aktaş; bilgili, 34 yaşında genç bir sanat tarihçisi.
         Erzincan Merkez Göğne Köyünden. Ankara’da yaşıyor.
         Edebiyat, Hikâye ve makale dallarında ödülleri var.
         Erzincan’da var olan tarihsel yapıların görselleri üzerine merak salmış, ilgi duymuş. Şuanda bu yapıların günümüze kazandırılması için birikimlerini profesyonel anlamda değerlendirmek istiyor.
         Kalıntıları olmayan sadece belgelerde kalmış mimari, sanatsal değeri olan yapıları da incelemiş. Planları olmayan yapıların krokilerini, ana hatlarını ortaya çıkarmış. Arşivlerden farklı olarak 70 yaş üzeri insanlarla görüşmüş.
         Tek bir fotoğraf karesine Erzincan’ı sığdırabileceğini söylüyor.
         Minyatür Erzincan…
         1939 öncesi Erzincan Maketi de diyebilirsiniz.
         İnsan boyunu geçmeyecek büyüklükte maketler.
         Örneğin, üç yüz metre karelik kapalı bir mekânda doğal güzellikleriyle, kültürel birikimleriyle, yapıtsal zenginliğiyle Erzincan’ı ortaya çıkarmak...
         Yaşadığımız Erzincan’ı tanımak, kentin kültürel mirasını geleceğe taşımak ve bir bilinç oluşturmak.
         Bu tür çalışmaların Erzurum, Sivas vb. şehirler için bir önemi olmaz. Bir ilgi de uyandırmaz. Orjinalleri ayakta. Görmek isteyen çıkıp gezebilir. Ama Erzincan farklı. Depremlerden geriye eser kalmamış. Merak uyandırır.
         En azından Eski Erzincan’ı yaşatmak adına bu anlayışta bir Erzincan Mahallesi oluşturulabilir. Mesela “Saray Meydanı”. Erzincan da var olan tüm eserler bu meydan etrafında dizilmiş. Şehrin tam merkezi ve tüm yapılar iç içe.
         Bir düşünün;
         Saray Meydanındasınız. Bir bankta oturuyorsunuz. Kafanızı sağa çeviriyorsunuz Hükümet Konağı- belediye binası, sola çeviriyorsunuz Askeri Sinema - Ordu Müfettişlik Binası, karşınızda şuanda eski belediye önündeki Hamidiye Şadırvanı, arkanızda Ziraat Bankası.
         Evet, bu kültürel zenginliği bir anda görüp yaşamak… Ve
         Kente aidiyet duymak, sahiplenmek, korumak… Her şeyden önce Erzincan’a daha anlamlı bakmak, daha ayrıcalıklı görmek…
        Varsa bu yapıların hikâyelerini yazmak, zayıflayan hafızaları güçlendirmek…
         Hakan Aktaş, bu yapıların daha küçük maket tarzında hediyelik eşyalara dönüştürülerek hayata kazandırılması içinde çalışmalar yapmış. Polyesterden, Rölyef tekniğiyle 8 cm yüksekliğinde 20 cm uzunluğunda küçük maketler.
         Bu fikirlerin uygulanması ile kent içindeki tarihsel mekanlar tanıtılacak, şehre bir kimlik kazandırılacak, toplumsal bellek diri tutulacak ve kent yaşamıyla ilgi sınırlı olan düşünceler şüphesiz çoğalacaktır.