Başbakan Binali Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 23 il için uygulanacak özel program çalışmalarının tamamlandığını belirterek, "Sonuç, bir hafta içerisinde kamuoyuyla paylaşılacak. Neler var, ne getiriyoruz? Ana hatlarıyla söylemek gerekirse 23 ilimizde uygulayacağımız teşvik tedbirleri 6. bölge tedbirlerini kapsayacak. Artı cazibe merkezleri için geliştirdiğimiz ilave teşvikleri de kapsayacak. Böylece buralarda, bu 23 ilde yatırım yapmak için hiçbir mazeret kalmıyor. Artık hemşehrilerimizden bekliyoruz." dedi.

Yıldırım, Erzincan Valiliği ve Belediyesince Altınpark Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen "İş Dünyası ve STK Temsilcileri Buluşması"na katıldı. Yıldırım, Erzincan'da gün boyu dolu dolu bir program gerçekleştirdiklerini belirterek, yarın da Erzincan'da çok önemli bir projenin, Dutluca-Kemaliye yolunun temelini atacaklarını dile getirdi.

Yolun yapılacağı bölgenin coğrafyasına dikkati çeken Yıldırım, şimdi ise o yolun 22 kilometrelik kısmının 18 kilometresinin tünel ve viyadükle geçileceğini belirtti.

Kuzey-güney koridorunu birleştirmek, terör yuvalarını yıkmak için bu yolun yapılacağını ifade eden Yıldırım, "Boşuna dememişler; yol medeniyettir, su medeniyettir. Hatırlayın cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında Eğinli hemşehrimiz Ahmet Kutsi Tecer öğretmen olarak tayin ediliyor Sivas'ın bir köyüne. Yola çıkıyor, bakıyor ki yol yok, iz yok, kar diz boyu. Umutsuzluğa kapılıyor ve orada ağzından şu dizeler dökülüyor, 'Orada bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o köyü bizim köyümüzdür.' Allah'a şükür gidemediğimiz köy yok, yurdun her köşesine artık ulaşıyoruz, gidiyoruz." şeklinde konuştu.

Başbakan Yıldırım, salonda Erzincan'ın kalbinin olduğunu, kentin sivil toplum kuruluşlarının, dernekler, vakıflar ve siyasi partilerin temsilcilerinin bulunduğunu belirtti.

Yıldırım, AK Parti, CHP ve MHP il başkanlarının aynı masada oturduğunu ve Türkiye'nin özlediği tablonun bu olduğunu aktararak, "Bu tablo Erzincan'da hiç değişmemiştir. Şartlar ne olursa Erzincan'da tek parti vardır, Erzincan partisi. Erzincan'ın geleceği için burada yaşayan hemşehrilerimizin mutlu yarınları için herkes sorumluluk alıyor, elini taşın altına koyuyor. Bu bakımdan hemşehrilerimizle ne kadar gurur duysak azdır. Sağ olun var olun." dedi.

Erzincan'ın da içinde bulunduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, ağırlıklı olarak terörle mücadelenin devam ettiği 23 ilde özel bir program uygulayacaklarını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"Amacımız terörün sebep olduğu ve geciktirdiği yatırımların daha hızlı bir şekilde yapılması ve diğer gelişmiş illerle arasındaki farkı kapatmasıdır. Bu amaca yönelik olarak yaptığımız çalışmalar nihayet tamamlandı. Sonuç, bir hafta içerisinde kamuoyuyla paylaşılacak. Neler var, ne getiriyoruz? Ana hatlarıyla söylemek gerekirse 23 ilimizde uygulayacağımız teşvik tedbirleri 6. bölge tedbirlerini kapsayacak. Artı, cazibe merkezleri için geliştirdiğimiz ilave teşvikleri de kapsayacak. Böylece buralarda bu 23 ilde yatırım yapmak için hiçbir mazeret kalmıyor. Artık hemşehrilerimizden bekliyoruz. İstanbul, Ankara, Kocaeli.. Batı bölgelerinde çok büyük yatırımları olan hemşehrilerimizin buraya da mutlaka, doğup büyüdükleri, hatırlarının olduğu baba ocağına da bir yatırım bekliyoruz."

Türkiye'nin gelişmesinin, 2002'den 2017'ye kadar üç kat büyümesinin arkasında güven ve istikrarın bulunduğunu dile getiren Yıldırım, "Bu kadar güçlü iktidar olmasa, güven olmasa, kimse geleceğe yatırım yapmaz." dedi.

Yıldırım, Türkiye'nin, Cumhuriyet'in 100. yılına giderken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği, "muasır medeniyetler seviyesi"nin üzerine çıkacak her türlü kararlılığının ve iradesinin olduğunu belirtti.

- "Türkiye, orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçecek"

Türkiye'nin geldiği noktayı asla yeterli görmeyeceklerini ifade eden Yıldırım, gelecek üç yıl için planların yapıldığını da anlatarak şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye, orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçecek. Yani milli geliri kişi başına 13 bin doların üzerine çıkaracağız. Büyümeyi ortalama yüzde 5,5 seviyesinin üstünde gerçekleştireceğiz. Her yıl bir milyon vatandaşımıza iş, aş sağlayacağız. Savunma sanayisinde Türkiye bugün 15 yıl içerisinde yerli katkı payını yüzde 26'dan yüzde 64 seviyesine çıkarmıştır. İşte iki gün önce savunma sanayiyle ilgili toplantımızı yaptık, projeleri değerlendirdik. Gelecek 10 yılın tehdit algısını, yeniden masaya yatırdık. Savunma ve caydırıcılık kabiliyetimizin ne olması gerektiğinin kararını verdik. 5 milyar dolar tutarında 22 projeyi onayladık. Daha fazla proje var. Bu daha bir kısmı."

Türkiye 70 sente muhtaç bir ülke iken bugün sadece bir alanda bir oturumda 5 milyar dolar bir projeye karar verir hale geldiğini bildiren Yıldırım, son 15 yılda savunma sanayine yapılan yatırımın 35 milyar dolar olduğunu ifade etti.

- "2002'de bir yılda topladığımız bütün verginin yüzde 86'sını faize veriyorduk"

"Türkiye 3 kat büyüdü, savunma sanayine bu kadar yatırım, iş yeri, okul, hastane, yolu nereden yaptınız? Hazine mi buldunuz?" tepkilerine de değinen Yıldırım, şu ifadelere yer verdi:

"Bunu anlamak için birkaç rakam vermemiz lazım. 2002'de bir yılda topladığımız bütün verginin yüzde 86'sını faize veriyorduk. Şimdi ise yüzde 9'unu veriyoruz. Aradaki fark yüzde 77. Bitmedi, eğer bu faiz giderlerinin milli gelire oranı değişmeseydi yani biz aynı faizi vermeye devam etseydik, ne kadar faiz ödeyecektik biliyor musunuz 15 yılda; 1,9 katrilyon. Bugünü bütçemizden daha yüksek faiz ödeyecektik. Şimdi 15 yıllık ödenecek faizi diyor. Faiz yükü azaldığı için biz ne ödedik, 701 milyar ödedik. İkisinin arasındaki fark, 1,2 katrilyon. İşte para burada. 1,2 katrilyona da bunları yaptık. 'Para nereden geldi' diyorlar ya buradan geldi, hesap ortada. Bununla da kalmadık; 2002 yılında devletin borcu milli gelire nazaran yüzde 72. Bir yıllık çalışıp çabaladığımız emeğimiz, göz nurumuz topladığımız kaynağın yüzde 72'si borca gidiyor. Şimdi yüzde 28'e indi. Oradan da bir tasarruf var mı? İşte bütün bunlar olunca aradaki farklar yatırıma gidiyor. Faizcilere gideceğine yatırıma, ulaşıma, okula, hastaneye, fabrikaya gidiyor ve dolayısıyla bunlar da ülkenin büyümesine kalkınmasına sebep oluyor."

İhracatın 15 yıl önce 32 milyar dolar, şimdi ise 153 milyar dolar olduğunu ve dört kat arttığını belirten Yıldırım, Türkiye'nin ihracatının 1973 yılında 1,4 milyar dolar olduğunu, şimdi ise 1,4 milyar dolar ihracat yapan 15 tane ilin bulunduğunu vurguladı.

- "Hiç merak etmeyin yarınımız bugünden daha güzel olacak"

Türkiye'nin geldiği noktaya dikkati çekerek, alınan başarıların hiç küçümsenmemesi gerektiğini belirten Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önemli başarılarımız var. Ama bunlarla da yetinmeyeceğiz. 'Başardık, bundan sonra yapacak işimiz yok' diyemeyiz. Çok güçlü olmamız lazım. Bu bölge, zor bir bölge. Coğrafya kaderdir. Bu coğrafya bizim kaderimiz, bu coğrafyada ayakta durmak zordur. Ancak bu millet bu coğrafyada durmuştur. Asırlardan beri bu coğrafyada sadece ayakta durmadık, mazlumların mağdurların hamisi olmayı da ihmal etmedik. Suriye, Irak'ta canını kurtarmak için yerinden, yurdundan ayrılmak zorunda kalan insanlara kucak açan tek ülke Türkiye'dir. Biz, bize yakışanı yapıyoruz. İçeride ve dışarıda terörle mücadelemiz tüm kararlılığıyla devam edecektir. Hiç merak etmeyin yarınımız bugünden daha güzel, geleceğimiz daha parlak daha aydınlık olacak."

Editör: Doğu Gazetesi