1 Kasım seçimleri nedeniyle partisinin seçim çalışmaları için Erzincan'a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, Erzincan Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. 
Berberoğlu, iktidar olmaları durumunda Erzincan ile ilgili projeleri ile ilgili bilgiler verdi. Berberoğlu Erzincan'da aciliyet gerektiren özelleştirmeler ve su sorunu ile ilgili ciddi çalışmalar yapacaklarının altını çizdi. 
Berberoğlu açıklamalarında şunlara değindi; "Eski Genel Yayın Yönetmeni ve siyasetçi olarak artık, medya benim gözümde dördüncü kuvvettir ve çok önemli bir yeri vardır. Eğer medya mensubu işe giderken, 'bugün dayak yiyeceğim' diye gidiyorsa, yazdığı çizdiği ya da televizyonda gösterdiğinden dolayı 'işimi kaybeder miyim' korkusu ile işini yapıyorsa, bu ülkede iki mesele çok ciddi sorunludur. Birinci mesele bir siyasetçi olarak, bilgi alma hakkımın engellediğini düşünürüm. Benim ve kamuoyunun bilgi alma hakkının engellenmesi kadar büyük tehlike yoktur. Çünkü bütün kararları biz o bilgiler ışığında veriyoruz. Yatırımlarımızı o kararla veriyoruz. Bu ülkede hangi partiyi iktidara taşıyacağımızı o bilgilerle kararlaştırıyoruz. Bunun gibi bütün kararlar manzumesi bir anda boşlukta kalır."
"Bugün yandaş medya hak etmediği ölçüde ilanla ödüllendiriliyor. Hak etmediği bir akreditasyon sistemi ile habere sadece onların ulaşması yönünde bir girişimde bulunuluyor. Fakat onlar haberden özellikle kaçtıkları için memleket habersiz kalıyor. Özel şirketler bankalar, operatörler, dijital platformlar kendilerini hakim, savcı, jüri yerine koyarak kararlar veriyor ve medya üzerinde ayrıma gidiyor. Bu kabul edilebilir bir konu değil. Bu ülkenin kanunları var. Halkın da habere ulaşma özgürlüğü var ve istediği kanalı seyretme istediği gazeteyi okuma hakkı var. Bunun önüne çıkarılacak bütün engeller çiğneyip geçilmelidir" 
"Zaten bu ihtiyacı bir partili olarak ben söylemiyorum. 7 Haziran ile bugüne kadar geçen 100 küsür günde MHP ile HDP liderlerinin üzerinde anlaştıkları tek konu CHP'nin iktidar olmasıdır. MHP lideri Devlet Bahçeli bir TV ekranlarında 'CHP bugün AK Parti ile iktidar ortaklığı sağlasın iktidara gelsin' demiştir. HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 'CHP'yi mutlaka iktidarda görmek istiyoruz' demiştir. Bu kadar birbirine zıt ve hiçbir konuda anlaşamayan partinin üzerinde anlaştıkları tek konu CHP'nin iktidarda olmasıdır. Çünkü CHP Türkiye'de kimlik siyaseti gütmeyen tek partidir. 'Şucusun, bucusun' diye ayırmayan, işe alırken adil davranan, vergi toplarken adil davranan, mahkeme yargı karşısında adil davranacağı vaadinde bulunan tek partidir. Kimlik siyaseti bu ülkeyi bölüyor. CHP dışındaki tüm partiler şu aşamada maalesef bölücülük yapıyor.
CHP birleştiren bir güçtür. Erzincan'ın değil sadece Türkiye'nin buna ihtiyacı vardır. Bu idrak içinde CHP'nin iktidar olacağını düşünüyorum. Bizim partimiz 7 Haziran günü 'tekrar seçim istiyoruz' diye ayaklanmadı. Ya da 'ben iktidardan korkuyorum' deyip bazıları gibi sütre gerisine saklanmadı. Ya da önümüzde bir seçime nasıl gideriz, yeniden bu halkı nasıl cezalandırırız, bu seçmeni nasıl bizar ederiz de bize yeniden iktidar yolunu açabiliriz gibi de davranmadı. Doğru okuduk, seçmenin ne istediğini gördük. Kiminle iktidar olacağımızdan çok, bu iktidarın neye hizmet edeceği yolunda hazırlıklarımızı yaptık. 14 ilkemizi yayınladık. Bu 14 ilke hiçbir parti tarafından reddedilmedi, eleştirilmedi. Bu 14 ilkeye uyan her parti ile biz iktidar ortağı oluruz dedik. 1 Kasım bence CHP'yi tek başına iktidara getirecek bir süreç olacak. Ama milli irade neyi emrederse, 8 Haziran sabahı olduğu gibi, 2 Kasım sabahı da aynı şekilde milli iradenin emrinde olacaktır Cumhuriyet Halk Partisi."
Editör: Doğu Gazetesi