Adem AKtürk konu ile ilgili basın açıklamasında; “ABD mahkemesinin Mehmet Hakan Atilla kararı uluslararası hukukun ihlalidir.

Görülmekte olan davanın ilk yargılama safhasında, kendisine atfedilen suçların bir kısmı için mahkeme jürisi tarafından suçlu olduğu yönünde karar verilmiştir.

ABD; başka devletleri, onların tabiyetindeki gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı kurallar koyma yetkisine sahip değildir.

Böyle bir yetki tekel olarak BM’ye tanınmıştır.

Birleşmiş Milletlerin bir devlete karşı aldığı yaptırım kararları tüm devletleri bağlar.

BM bir ambargo kararı almıştır; Türkiye’de BM kararına uymuştur.

ABD ilave ambargo kararı almıştır. Bu karar; Türkiye için de başka devletler için de bağlayıcı olamaz, yaptırım kararları sadece kendisini ve vatandaşlarını bağlar.

ABD’nin başka bir devlete uygulamış olduğu ambargo kararına uymadığı iddiası ile başka bir devlet vatandaşını suçlu bulması, yargılaması ve mahkûm etmesi; uluslararası hukuka açıkça aykırı olup bunun adı zorbalıktır, keyfiliktir.

Uluslararası arenada ise Kudüs konusunda  olduğu gibi ABD’yi zor durumda bırakacak siyasi bir karardır.

Türkiye, ABD’yi uluslararası hukukun imkânlarıyla mahkum ettirecek güce sahiptir; bu mücadelede yalnız da kalmayacaktır.

Bu dava (Zarrab Davası); Türkiye’de ve ABD’de FETÖ ve CIA/FBI/ABD yargısı işbirliğinin somut ispatıdır.

Mahkemenin seyrine, davaya bakan hakimin Fetö ile bağlantılarına, ortaya konan sözde delillere, sözde tanıklara baktığınız zaman, aslında baştan düşmesi gereken bir hukuk davası, bir mahkeme süreci söz konusudur.

Hukuk adına utanç verici bir senaryo hayata geçirilmektedir.

Bu davanın Türkiye’nin iç işlerine müdahale, iç siyasetini karıştırmaya dönük bir kumpas olduğu çok açıktır.

Mahkemenin vereceği karar, Türkiye açısından hukuki bir değer ifade etmeyecektir.

Türkiye, tam egemen ve tam bağımsız bir ülkedir.

Başka bir ülke, Türkiye’yi ve Türkiye’nin kurumlarını yargılayamaz.

Bugüne kadar denedikleri birçok şey, ortaya attıkları iddialar, asılsız ithamlar ülkemizde bir karşılık bulmadığı gibi, bundan sonra bulmayacaktır.

Çünkü milletimiz, halkımız oynanan oyunu açık ve net bir şekilde görmektedir.

Devletimiz; Fetö, pkk, deaş dahil hiç bir terör örgütüne boyun eğmediği gibi terör örgütlerinin yularını elinde tutan güçlere de boyun eğmemiştir.

Bundan sonra da boyun eğmeyecektir.

Sadece kendi çıkarları için evrensel hukuktan, insan haklarından bahseden darbe teşebbüsünün failini elinde tutan, ülkemize iade etmeyen, dünyadaki göz yaşlarının sebebi emperyalist bir devletin hukukunu da mahkemesini de tanımıyoruz, tanıyanları da benimsemediğimizin bilinmesini isteriz.

Hain darbe girişimleri, terör olayları, iç ve dış düşmanlar, ekonomik baskılar, bulunduğumuz coğrafyanın sıkıntıları, dünyadaki konjonktürel sorunlar; hepsi ile aynı anda uğraşıyor ve mücadele ediyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; çok büyük bir Ülkedir, bu devletin bir mensubu olduğumuz için ne kadar gurur duysak azdır.

Gün; birlik ve beraberlik günüdür, herkesin milli bir duruş sergilemesi vaktidir.

ABD halen PYD başta olmak üzere teröre açıkça destek veriyor. 4000 Tır dolusu silah gönderdiklerini bizzat Trump söyledi. ABD ve yetkilileri hakkında “ teröre açık destek vermek”den yargılama başlatalım” dedi.

Editör: Doğu Gazetesi