Prof. Dr. Ali Erbaş, göreve başladığı tarihten itibaren il il dolaşarak din görevlileri, üniversite öğrencileri, sivil toplum önderleri, Mehmetçik, polis teşkilatı, valilik ve belediyelerle buluşuyor.

Prof. Dr. Erbaş Erzincan programına valilik ziyaretiyle başladı.

Erbaş, Binali Yıldırım Üniversitesi Camii’nde cuma hutbesi irad edilerek üniversite öğrencilerine konferans verdi.

Erzincan programı kapsamında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hafızlık icazet merasimlerine katıldı ve Pir-i Sami Kur'an Kursu’nun açılışını gerçekleştirdi.

Başkan Erbaş’a Erzincan programında Diyanet İşleri Başkanlığından üst düzey yöneticiler de eşlik etti.

Erbaş, Binali Yıldırım Üniversitesi Kongre Merkezi’nde öğrencilere konferans vererek gençliğin öneminden bahsetti öğrencilere tavsiyelerde bulundu.

Programda Erzincan Bİnali Yıldırım Üniversitesi Rektör’ü Prof. Dr. Akın Levent’in ardından konuşan Erzincan Valisi Ali Arslantaş şu ifadeleri kullandı; “Gençlik dediğimiz dönem ergenliğin başlangıcında başlayıp yaklaşık 25 yaşına kadar süren zaman dilimidir. Birey için bu dönemin önem arz etmesinin sebeplerini ise şöyle özetleyebiliriz: Birey bu dönemde belli aklı niteliklere erişir, bedensel ve zihinsel olarak olgunlaşır, mensup olduğu dinin emirleri ile artık yükümlü olmaya başlar.

Bireyde dini şuurun uyanışı 12-14 yaş aralığında olur. Bu yaşa kadar bireyin ailesinde görüp tanıdığı din faktörü artık kendisi için de anlam ifade etmeye başlar. Ruhi bir yapı oluşumu başlar ve birey “Allah, cennet, cehennem, ölüm ve günah “ gibi kavramları düşünmeye başlar... Bu düşünce ve arayış tamamen duygusaldır. Ergenliğin asıl bunalımlı dönemine gelmeden önce birey ruhsal bir olgunluğa ulaşır ve mensup olduğu dini en ince ayrıntısına kadar hatta bazen aşırıya kaçarak yaşamaya başlar ve bu durum çok uzun sürmez.

14-18 yaş aralığında birey bazı şeyleri sorgulamaya, dinde şüpheye düşmeye başlar. Bu dönemde bireyde bağımsızlık ve güçlülük duyguları baskınlaşır ve aşırı bir tavra bürünür. Artık din onun kafasındaki sorularla çelişen bir faktör olmaya başlar.

Daha öncesinde ailesinden etkilenen birey bu dönemde dış dünyanın, sosyal çevresinin etkisinde daha çok kalır. Gerek öğrenim hayatında gerek sosyal çevresinde görüp tanıdığı başka düşünce ve inançlardan etkilenmeye başlar. Yapılan araştırmalara göre kızlara göre erkekler bu evreleri daha çok yaşarlar. Yaşanılan bu çelişki ve bunalımlar tamamen duygusaldır...

17-18 yaşlarına doğru bireyde iman şüpheleri yavaş yavaş yatışmaya başlar ve yerini suçluluk ve günah duygusuna bırakır.

Bu yaşlarda cinsi duygularıyla tanışan birey günahı bu duygularla eşleştirir. Yaptığı hatalardan pişmanlık duymaya başlar ve yine yapılan araştırmalara göre yaptığı hatalardan pişmanlık duyan bireylerin %45`i çözüm olarak Allah`tan af dilemeyi tercih ederler.

Geçirdiği bu bunalım ve sorgulamaların ardından bir bireyde dini inanç ve tutumlarının netleşmesi 18-21 yaş aralığında olur. Bir dine mensup olan bu yaşlarda olurken dinsizliği seçen birey de yine bu yaşlarda seçer.

Yaşadığımız toplumda yapılan araştırmalara göre dine ilgisiz olan insanlar ortalama toplumun %4-20 sini oluşturur. Geriye kalan bireyler ise yaşamasalar bile dinin üzerlerinde bir etki oluşturduğunu hissetmektedirler.

Günümüzde, içinde bulundukları dönemin hassas yapısından dolayı modern çağın olumsuzluklarından en çok etkilenen belki de gençlik kesimi olmuştur. Şüphesiz bunun pek çok nedenleri bulunmaktadır.

Fakat bunlar arasında din ve ahlâk eğitimi alanındaki yetersizliğin büyük payı olduğu kanaati taşınmaktadır. Gençlik dönemindeki hakikat özlemi ve anlam arayışı, maddî değerlere ve haz kültürüne dayalı modern dünyanın dini dışlayan elverişsiz ikliminde gerçekleşme ve tatmin imkânından büyük oranda yoksun bulunmaktadır. Dikkatinin kendine yöneldiği gençlik döneminde, ruh ve bedenden oluşan varlık yapısının farkına varan genç, içinde bulunduğu dünyanın sınırlılıklarına takılmadan kendini yerli yerine konumlandırabilmesi için, aşkın ve insanın varlık özüyle örtüşen evrensel değerler sistemine ihtiyaç duyacaktır.

İslâm’da bu değer ve anlam dünyası nasıl kurulmuştur? İslâm eğitim anlayışı, gençlik dönemi için nasıl bir evren öngörmektedir? İslâm’ın gençliğe bakışı nedir? İslâm’ın genel yapısı içinde din ve ahlâk eğitimi hangi teorik temele dayanmaktadır?

İslâm eğitiminin teorik temellerini, İslâm’da gençlik kavramı ve gençlik dönemine ilişkin anlayışları, İslâm eğitim anlayışı ile gençlik döneminin belli başlı özellikleri arasındaki ilişkiyi ve bu anlayışın günümüz gençliğinin yaşadığı psikolojik problemlere karşı yaklaşımını ve çözüm önerilerini, Gençlik dönemi din ve ahlâk eğitiminin kuramsal temelini, Her çağda gençlerin hemen hepsinin en büyük arzuları olan “dünyayı daha yaşanabilir hale getirme” noktasında İslâm eğitim sisteminin günümüz gençliğine sunabileceği imkânlar ve anlamlı katkıların neler olabileceğini Diyanet İşleri Başkanımız muhterem hocamızdan dinleme ve vereceği bilgilerden istifade etme imkanını bulacağımız bu gençlik buluşmasının hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, sizleri sevgi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”

Başkan Erbaş’a Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Erzincan Milletvekiller Süleyman Karaman Burhan Çakır, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Diyanet İşleri Başkanlığından üst düzey yöneticiler eşlik etti.

Editör: Doğu Gazetesi