Özel Eğitim sınıfı öğretmeni Seda Yalçın paylaşmış olduğu yazıda, down sendromlu çocuklara dikkat çekerek, onlara nasıl yaklaşılması gerektiği hakkında bilgiler verdi.

Seda Yalçın yazısında şu ifadelere yer verdi; “Merhabalar, ben Zehra uğur ve Sıla’nın öğretmeniyim. 3 tane çok güzel ve özel öğrencilerim var. Öğrencilerimizle beraber özel eğitim sınıfı olarak çok güzel etkinliklere imza attık. Beraber mücadele edip bugünlere geldik.
Çocuklarımızın yaşama hakkından sonra en büyük hakkı eğitim hakkıdır. Özellikle kaynaştırma eğitimi uygun şartlar oluşturulduğunda kaçınılmazdır. Çocuklarımın okuldaki diğer arkadaşlarıyla mutluluklarına şahit oldukça bu sınıfların önemini bir kez daha düşündüm. Sizler de çocuklarınızı bu haktan mahrum etmeyin. Her teneffüs yanımıza gelen oyunlar oynayan yardımı bir görev kabul etmiş çocukları görmek ayrıca sevindirici. Çocuklarımızın yeri normal okullardır. Kaynaştırma özel çocuklarımız için en büyük araçtır. Bunu bir eğitimci olarak söylüyorum bazen özel çocuklarımızı eğitmek yetmiyor, çevreyi yani diğer bireylere de bu durumu benimsetmek lazım. Biz çok güzel kaynaştık sizler de bu durumun bir parçası olmak istemez misiniz ? İlk başta 2 öğrencim vardı. Zehra ve uğur. İkisi de birbirinden özeldi. Zehra nın bana ilk sorusu “kendim gidip gelebilir miyim” oldu. Okula kendisinin gelmesi müthiş bir özgüven oluşturdu Zehra da. Uğur ise teneffüste arkadaşlarıyla oynayabilmek için can atıyor. Koridorda arkadaşlarıyla omuz omuza gidiyor ve zil çaldığında yine sınıfına dönüyor. Dil ve konuşmada yetersizliğe sahipti uğur fakat arkadaşlarıyla iletişim kurabilmek adına kendini çok geliştirdi. Farklı sesleri gerek Zehra’dan gerek arkadaşlarından duyarak öğrendi. Her sabah kapıyı günaydın diyerek açıyor. Ve gelirken mutlaka yan odadaki beden hocamıza selam verip gülümsüyor.
Beden eğitimi derslerinde hangi oyunu oynayacaksa topunu getiriyor.
Ve her biri sınıf kapısının kilitlenmeleri gerektiğini biliyorlar ve kendileri yapıyorlar.
Zehra’nın okuma yazması müthiş derecede ilerledi ifade edici dil becerisinde önemli gelişmeler oldu. Kelime hakkında söyleneni sadece yazabiliyorken şimdi kendi başına cümle kuruyor ve yazıyor. Kalabalık ortamlarda nasıl davranılması gerektiğini biliyorlar. Özellikle buna yardımcı olan “ortak” derslerimiz sayesinde normal sınıfta beraber resim yapıp müzik dinliyorlar.
En çok hoşlandıkları şey resimlerini sınıfa gösterdikten sonra kocaman alkış almak. O kadar mutlu oluyorlar ki kelimeler kifayetsiz... Müzik dersinde beraber şarkı söylemek ve söylerken bu mutlulukla gülümsediklerini görmek ve diğer arkadaşlarının onlara eşlik etmesi tarif edilemez bir duygu.”

Editör: Doğu Gazetesi