Erzincan’da Kurban Bayramı bayramlaşma töreni bayram namazı çıkışı Cami Kebir Camii’nde yapıldı. Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Özoğlu, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, il protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş Kurban Bayramı namazını Camii Kebir Camii’nde kıldı. Namaz öncesi Cami’de verilen vaazda "Kurban Bayramı'nın önemine vurgu yapıldı.


Bayram Namazı sonrası Cami çıkışında düzenlenen tören ile Erzincan Valisi Ali Arslantaş ve beraberindeki protokol mensupları vatandaşlar ile bir araya geldiler. Erzincan Belediyesi’nin çorba ikramı ile birlikte yapılan protokol konuşmalarında Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle ve Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Erzincanlıların ve tüm İslam aleminin kurban bayramını tebrik ettiler. Son olarak konuşma yapan Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Kurban Bayramının önemine vurgu yaparak, önemli mesajlara yer verdi.


Konuşmasını sürdüren Arslantaş; “Mübarek Kurban Bayramınızı, en kalbi duygularımla tebrik ediyor; bayramın, ülkemizle birlikte tüm İslam alemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Bayramlarımız kardeşlik bilincimizi yenileme aramızdaki muhabbet ve dayanışmayı pekiştirme vesilesidir. Bayramlar aynı zamanda bir gönül kazanma seferberliğidir. Ebedi kardeşliğimizi tebrikler ve tekbirlerle yeniden ihya ettiğimiz bayram günülerinde, 80 milyon daha bir muhabbetle kucaklaşıyoruz. Sevginin, vefanın, sadakatin, fedakarlığın simgesi olan Kurbanın ve Kurban Bayramının anlamını çok iyi kavramak mecburiyetindeyiz. Bu bayramda muhtaçların hanelerine muhabbet ve sevinç taşımalıyız.


Kurban ibadeti ile bizden istenen, elimizde birlikte gönlümüzü de birbirimize açmak, gönülden verebilmektir. Bu günler aynı zamanda Hac ibadetinin ifa edildiği; dilleri, ırkları, tenleri, renkleri, kültürleri ve coğrafyaları farklı milyonlarca Müslümanın Arafat Meydanı'nda dualar eşliğinde müstesna bir kardeşlik manzarası sergilediği günlerdir. Hac ibadeti için mübarek topraklarda bulunan kardeşlerimizi tebrik ediyor, Hacılarının ve kurbanlarının kabul olmasını diliyorum. Bayramın coşkusu ve mutluluğu, insanlık ailesinin bütün yönleriyle bütün kardeşlerimizle birlikte yaşanabilirse anlamlıdır.


Ne yazık ki bugün barış ve huzura hasret kalan İslam coğrafyasının sokaklarında kurban değil, Müslüman kanı akıyor. İslam dünyasının kadim şehirleri, dünün esenlik ve barış yurtları bugün yaşanılması zor ve insanların terk ettiği beldeler haline gelmiş durumda. Filistin, Suriye, Irak, Libya, Arakan, Yemen ve Myanmar’da kardeşlerimizin Bayram sevinci, kan ve gözyaşları arasında adeta kayboluyor. Kudüs'te ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın mahremiyeti ayaklar altına alınıyor. Bölgemizle birlikte biz de ağır bir imtihandan geçiyoruz. Komşularımızdaki ateşi ülkemize taşımak, acıyla, çileyle fedakarlıkla yoğrulmuş kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenlerin maşa olarak kullandıkları eli kanlı terör örgütleri yeniden sahneye çıkma peşinde. Milletimizin arasına fitne sokmak kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler her gün yeni bir oyunla yeni bir senaryoyla karşımıza çıkıyor.


Türkiye olarak sadece Fetullahçı Terör Örgütüne karşı mücadele etmiyoruz. Bölücü Terör Örgütü PKK ve dinimizi istismar ederek kendine alan açmaya çalışan DAİŞ gibi kanlı yapılarla da mücadelemizi kesintisiz sürdürüyoruz. Görünüşte rakip gibi gözüken bu örgütler, aslında Türkiye'ye karşı birlikte hareket ediyorlar. Bu terör örgütlerinin ve destekçilerinin gayesi, aynı kıbleye yönelen ortak bir geçmişi ve ortak gelecek hayallerini paylaşan kardeşleri birbirine düşürmektir. Şunu asla unutmayalım fitne tohumları ekilmeye çalışılan bu topraklar, dünyadaki tüm mazlumların son sığınağıdır. Eli kanlı katillerin taşeronluğuyla bölünmek parçalanmak istenen bu ülke hepimizin ebedi yurdudur. Bu ülkede yaşayan her bir vatandaşımız aynı şekilde eşittir, aynı şekilde değerlidir, aynı haklara, aynı özgürlüklere sahiptir. Bizler tarih boyunca birbirimize verdiğimiz kıymetle; ortaya koyduğumuz birlik beraberlik ve kardeşlik ruhuyla sağduyunun aydınlığıyla sıkıntılı dönemleri hep birlikte aştık. İnşallah bugün ve gelecekte de aynı basireti aynı iradeyi yine hep birlikte göstereceğiz.
Kurban Bayramı’nın bu güzel günlerin müjdecisi olmasını temenni ediyorum. Selamlaşarak musafaha ederek, kucaklaşarak kurbanlarımızı paylaşarak, ikramda bulunarak bayram sevincini çoğaltmalıyız. Aile büyüklerimizin hayır dualarını alırken gözlerimizin nuru, evlerimizin neşesi olan çocuklarımızı sevindirirken, öksüzleri, yetimleri, garipleri de asla unutmayalım. Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlamalı; kimsesizlerin ihtiyaç sahiplerinin kapılarını çalmalı, yüzlerinin gülmesini ve ümitlerinin yeşermesine vesile olmalıyız. Millet olarak son 6 yıldır ülkemize sığınan 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı misafirimize sahip çıktık; soframızı onlarla paylaşarak tüm dünyaya insanlık dersi verdik. Bu bayramda da evlerini, yurtlarını topraklarını terk etmek zorunda kalan vatan hasreti çeken muhacir kardeşlerimizi ihmal etmeyelim. Hiçbiri birer kahramanlık ve fedakarlık abidesi olan şehitlerimize, gazilerimize vefa borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Aziz Şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükranla selamlıyorum. Sizlerden bu bayramda özellikle, şehitlerimizin yakınlarını, kahraman gazilerimizi yalnız bırakmamanızı istirham ediyorum. O şehit ve gaziler ki, şehitlik ve gazilik onlara ecdat mirasıdır. Rahmetli destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlunun milletimizin gaye ve maksadını gösteren şehitlik ve gaza azmini yansıtan muhteşem şiirinde diyor ki:


Milletin şehitler, gaziler kolu, Şan yıldızlarıdır, sönebilmezler.
Kutlu analardan doğarlar, lakin, Vatanda özge'yi ana bilmezler.
Ve mübarek vatan baharında özge, baş koyup yatacak sine bilmezler.
İla-yı Kelimetullah’dan yüce, Dünya ve ahiret mana bilmezler.
Kutalmışoğlu’nun at binenleri, İznik'e varmadan inebilmezler.
Danişmend, Mengücek, Çubuk gaziler… Fırtınalardır ki, dinebilmezler.
İzmir'den denizi tutar Çaka Bey… Menzile varmadan dönebilmezler.
Baba oğul Şanlı Kılıçaslanlar, vakit, saat, gün, ay, sene bilmezler.
Kırarlar belini Ehl-i Salibin, Yüksünmek, usanmak, gına bilmezler.
Dualar ufkuna Kızılelma’nın, Alçacık dallara konabilmezler.
Öyle bilirler ki Tuna’dan abdest, Alabilmeyince yunabilmezler.
Hem sanırlar ki, Nil sularından, İçebilmeyince kanabilmezler.
Bunlar ve nicesi evvelkilerdir, Cennet-mekandırlar yanabilmezler.


Bu duygularla Kurban Bayramınızın Allah katında makbul olmasını diliyor, huzur ve saadet dolu bir bayram geçirmenizi Rabbimden temenni ediyorum. Vatandaşlarımızla birlikte yurtdışında yaşayan kardeşlerimizin soydaşlarımızın ve tüm İslam aleminin Kurban Bayramını kutluyorum.” dedi.

Editör: Doğu Gazetesi