Kentin potansiyeli ve sorunlarının bilimsel olarak incelenmesinin amaçlandığı sempozyumda, Erzincan’ın tarihi, coğrafi, çevresel, iktisadi, dini, sosyal, kültürel, edebi ve folklorik değerlerinin ortaya çıkarılması hedefleniyor.
Hukuk Fakültesinde düzenlenen Uluslararası Erzincan Sempozyumunun açılış programına Vali Vekili Dede Musa Baştürk, Belediye Başkan Vekili Karabey Atıcı, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Emniyet Müdürü Doğan İnci, kurum müdürleri, bilim adamları ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan sempozyumda açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adem Başıbüyük yaptı. Başıbüyük sempozyum hakkında şu bilgileri verdi; “Sempozyumda 60 üniversiteden yaklaşık 400 araştırmacı 19 ayrı başlık altında ve 70 oturumda 331 sunum yapacaklardır. Sunulan bildiriler gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra bildiri kitabı olarak yayınlanacaktır. Sempozyumun ilimizin tanıtımı, kültürel değerlerimizin gün yüzüne çıkarılması, ekonomik imkan ve potansiyellerimizin keşfi ve bunların yayın yoluyla Türk kamuoyuna sunulması, özellikle özlemini duyduğumuz daha kalkınmış bir Erzincan’ın gerçekleşmesi bakımından son derece önemli bir misyonu yerine getireceğine olan inancımı belirtmek isterim. İnanıyoruz ki sonraki günler adına neler yapılabileceğine dair burada çok kıymetli işaretler alınacaktır.” dedi.
Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu; “Erzincan Üniversitesi Anadolu’da bir dünya üniversitesi olma yolunda çok önemli adımlar atmıştır. Bu adımları kararlılıkla sürdürmektedir. Bu çerçevede her kişi, her topluluk gibi Erzincan’da nereden geldiğini ve nereye gitmesi gerektiğini belirlemiş ve bu konuda planlamalar yapmıştır. Biz bunu daha bilimsel olarak ortaya koyma adına, bilimsel temeller üzerine oturtma adına her yönden 19 temel alanda şehrin dinamiklerini ortaya koyarak bu dinamikler üzerine bu gelişmeyi nasıl sağlayacağımızı bu sempozyumla biz başarmaya çalışacağız. İnanıyorum ki sempozyum süresince değişik şehirlerden ve yurt dışından gelen bilim insanlarını birikimleri, önerileri, problemleri ve çözüm önerileri ile Erzincan büyük bir kazanıma sahip olacaktır. Burada 300’ün üzerinde ki bildirilerden çıkacak katma değerden birkaç projeyi kısa sürede uygulamaya koymamız kısa vadede bizim karımız olacaktır. Her zaman her alanda, her kurum kendisini Erzincan’ın gelişmesi için, daha müreffeh bir şehir olmasına yönlendirmiş ve bu konuda emeklerini sürdürmektedir. Erzincan üniversitesi son 3 yıldır kamu sanayi işbirliği çerçevesinde çok ciddi adımlar atmıştır. Bunlardan biride Erzincan sempozyumu olacaktır.” ifadelerine yer verdi.
Sempozyumda konuşan Erzincan Belediye Başkan Yardımcısı Karabey Atıcı; “Erzincan kültürel ve doğal zenginlikleri oldukça yüksek bir kenttir. Şehrimizin 5 bin yıla dayanan kültürel birikimi dönemlerinde dünyaya hakim medeniyetlerin şehrimizde nu kül oluşu bunun dışında sahip olduğumuz ve bu topraklarda yaşattığımız bin yıllık İslam geleneği kültürel potansiyelimiz adına çok zengin bir neslin evlatları olduğumuzun kanıtıdır.” dedi.
Erzincan’ın potansiyelleri ve mevcut sorunlarının bu sempozyumda ortaya çıkarılacağına dikkat çeken Vali Yardımcısı Dede Musa Baştürk; “İlimizin potansiyelini mevcut sorunlarını ortaya koyabilmek adına ilerleyen dönemlerde büyük bir rehber kitap olarak bir çıktı olarak elimizde olacak bu sempozyuma katkı sunacak bilim adamlarına teşekkür ederim. Muhakkak ki hayatın kaynağında öncelikle düşünce, sonra bilgi, sonra da insanların ortaya koyduğu ürünler vardır. Bu zincir içerisinde bilginin önemi muhakkak tartışılmazdır. Bu sempozyumun ilerleyen dönemde şehrimizin kendi siluetini netleştirecek pek çok çalışmaya sebep olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Sempozyumun açılış konferansına veren Prof. Dr. Sami Şener, ‘Erzincan’ın Sosyal ve Kültürel Dinamikleri’ konulu sunumu yaptı.
Prof. Dr. Sami Şener; “Şehir ve insan arasında ciddi bir bağlantı bulunmaktadır. Bir şehrin geleceği o şehirde bulunan ilim, fikir, siyaset, ticaret erbabının çalışmaları ile ortaya çıkmakta ve şehre yeni bir vizyon, yeni bir anlayış ve yeni bir hareket kazandırmaktadır. Erzincan, Urartulardan Romalılara, oradan Moğollara, Mengüceklere ve Selçuklulara kadar uzun bir tarihi tecrübenin sahibi olmuştur. Bu tarihi tecrübeyi küçümsememek gerekiyor. Çünkü farklı kültürlerden farklı hayat tecrübeleri ve farklı bakış açılarıyla bir toplumun geleceğe ait muhaliyesi, geleceğe ait düşünceleri ve kendinde gerçekleştirmek istediği yeni gelişimler bu tür farklı kültürlerin etkisiyle özel bir imkan ve fırsat bahşetmektedir.” dedi.
