Zaman hızla akıp gidiyor. Zamanımızın çoğu zorunlu olduğumuz işleri yaparak geçiyor. Bazen keyifli olsa da çoğu zaman can sıkıcı ve bunaltıcı olabilen bu meşguliyetler silsilesi, geriye yorucu bir bünye bırakıyor. Boş zamanlarındaysa dinlenmek ya da eğlenmek isteyen insanoğlu, bu konuda bazen kararsız gibi gözüküyor.

Erzincan Akyazı Beldesi’nde yaşayan gençler ise pek de kararsız görünmüyor. Gençler günün iş yoğunluğu nedeniyle fırsat bulup gidemedikleri halı sahaya gecenin geç saatlerinde gidiyor.

Diğer takımların aksine servis istemeyen gençler transit kasasında halı sahaya giderek hem bütçelerine katkı sağlıyor hem de olaya farklı bir boyut kazandırıyorlar.

Yaptıkları aktiviteler ve boş zamanlarını nasıl değerlendirdikleri hakkında konuşan Erzincan Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü öğrencisi Yusuf Kenan Çakmak şu ifadeleri kullandı;Akyazı’da çoğumuz kısıtlı imkânlarla büyüdük. Sokaklarda bolca zaman geçirdik. Eğlenmek isterken sadece bir topa ihtiyacımız olurdu. Erkekler o topla genelde futbol oynar, televizyonda izlediği yıldız futbolcuları taklit etmeye çalışır ve olabildiğince de ses çıkararak mahalleyi rahatsız ederdi. Kimi zaman o topların kağıttan ve çoraplardan yapıldığı da oluyordu. Evde futbol oynamak isteyen çocuklar çorapları iç içe sokarak top haline getirir ve annelerini çileden çıkarırdı. Büyüyünce sokaklar, mahalleler ve evler yerine halı sahaya geçmek büyükler için kaçınılmaz bir durum haline geldi.

Halı saha maçları genelde gece yarısı yapılır. Nedeni ise iş, güç ve okul. Gündüz herkesin işi veya okulu olduğu için maçlar genelde akşam yapılır, bu yoğunluk sizi geceleyin maç yapmaya iter ve bir süre sonra da alışkanlık haline gelir.

Bizler çoğumuz öğrenciyiz ve halı sahaya ayıracak belli bir bütçemiz var. Bizler de halı saha fiyatını birazda olsa aşağı çekmek için böyle bir yola başvurduk. Bazen servisler geç geliyor geç bırakıyor, ancak biz istediğimiz saatte çıkıp istediğimiz saatte evimize dönüyoruz. Şunu da belirtelim, kasalı transite bindiğimiz zaman kesinlikle ayakta durmuyoruz oturuyoruz. Ayakta gitmemiz bizler için sakıncalı bunun bilincindeyiz.”

Editör: Doğu Gazetesi