Mısırda halkın iradesine karşı yapılan darbe sonrasında, kendi iradesine sahip çıkanların , demokratik duruşlarının, vahşet boyutunda sindirilmek istenmesi , kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu vahşeti gerçekleştiren darbeci zihniyeti şiddetle kınıyorum. Sadece demokratik talepleri için direnen milyonları, silah zoruyla dağıtmak, binleri bulan Mısır vatandaşını katletmek, vahşetten, katliamdan başka bir şey değildir. Demokrasi ve insan hakları, herkes için, her toplum ve her millet için geçerlidir. İnsan hakları ve evrensel değerler Mısırda katledilirken, sözde bunun savunucuları, Uluslararası toplumun konuya kayıtsız kalmaları, ibretlik bir durum olup , düşündürücüdür. Arap dünyası ve İslam alemi için önemli bir aktör olan Mısır’da, yaşanan zülüm ve katliamlara sessiz kalanlarda, en az katliamı gerçekleştirenler kadar sorumludurlar. Sözde demokrasi havarileri İslam ülkelerinde halkın iradesine yapılan müdahalelere, darbe diyemeyecek kadar kayıtsız kalmaları demokrasi konusunda ne kadar samimi olduklarının ve çifte standart uyguladıklarının bir ifadesidir. Yaşanan çevre katliamlarında zarar gören balinalara ve deniz kuşlarına yönelik oluşan uluslararası toplum birlikteliğinin, Mısırda katledilen çocuk , genç , yaşlı ve kadınlara karşı oluşamaması batı toplumlarının sahte , ikiyüzlü yaklaşımlarının bir ifadesidir. Batının ve onun medyasının  Mısırda yaşananlardan ötürü bir demokrasi testinden geçtiği ve bu testte sınıfta kaldığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sadece demokratik talepleri için direnen ve barışçıl yöntemlerle mesajlarını vererek sandıkta gerçekleştirdikleri iradelerine sahip çıkan Mısırlı kardeşlerimizden darbeci zihniyetin katliamlarına maruz kalanlar şehitlik mertebesine ulaşmışlardır. Hepsine Allahtan rahmet, direnişleri esnasında yaralananlara acil şifalar diliyorum dedi.
Editör: Doğu Gazetesi