Yeni Zelanda’daki bu olay, bilgisayar oyunu GTA oynar gibi olmasıyla bir açıdan Norveç katliamına benzeyebilir. Ama retoriği farklı.

Kesin tarihler verilerek 1189 Akra kuşatmasıyla Haçlı seferlerini Latince yazarak, 1683 Viyana Kuşatmasını Almanca kodlayarak,  Kosova’da  Murat hani kalleşçe şehit eden Sırb’ın adını ve savaşı Sırpça, Turs' da Endülüs Müslümanlarıyla savaşan Fransız komutanın ve savaşın adını Fransızca, Sarıkamış  ve 1915 olaylarına Ermenice silahların üstüne kazımak ayrıca Cami, İstanbul, Türkiye, Ayasofya vurgularını yapması,    bilinçaltındaki, kirli ve mezheplerüstü bir Ortaçağ Hıristiyan koalisyonunun bitmediğini  kararlı ve uzun vadeli planları gösteriyor.... Çalıştığımız alan olan Dinler Tarihi bize gösterir ki caniler ve deliler bir dinin bilinçaltını, dahiler ve düşünürler bir milletin bilincini ve irfanını gösterir. 

Kısa bir ifadeyle bilinçaltından adeta bir “Haçlı bir ittifak” ve Hıristiyan Haçlı seferleri düzenlemiş...

Peki Şarjörlerin silahların   üzerine  bu caniler tüm bunları neden yazar???.. Çünkü ilahi hakikat ( Isa Mesih)  logos’dur. Logos, hakikattir, Logos yazılı olursa kutsallaşır ve Protestanlar /evanjelikler için “solo scpritura” halini alır  ve bir anda sacramente/ kutsal gizeme dönüşür…

Protestan kiliseleri için confession/ tevbe ayini yok.. Roma Katolikler tarafından en azından ayda bir kez papaza günah çıkarılarak kontrol altına alınırken, bireysel dindarlığı öne çıkaran evanjelikler için kin ve intikam birikimi şiddetiyle artarak devam ediyor.. Evanjelikler aslında Hıristiyan fundamentalistler olarak  bir türlü gelmeyen gelemeyen Mesih’i tarihe mühadaleye zorlamak hatta Mesih gelmese de kıyameti kopartmak niyetindeler… Evanjelikler için her hafta ağzı köpüren evanjelik vaizlerin ateşli heyecanla gelmesini istedikleri ama bir türlü gelmeyen gelemeyen gelmeyeceği de belli olan Tanrı Krallığında Kudüs’ü yeniden inşa etmek ve bu krallığın en büyük rakibi düşmanı ve karşıtı olan Deccal’i (Hz. Peygamberi) ve onun tüm mensuplarını ( Müslümanları) ortadan kaldırmak bir tür amentüye dönüşüvermiştir.

Müslümanın Sefa ve Merve arasında Hacer validemizin endişeli koşuşturmasındaki taklitleri bir kenara, Her Hıristiyan için Kudüs’te İsa Mesih’in üstü başı kanlı olarak Haça gerilmek üzere düşe kalka düşmanları tarafından kırpaçlanarak, taşlanarak dikenler atılarak yürütüldüğü çileli yol  [via dolorosa] Hıristiyan için İsa Mesih’in gerçek, hayat verici yolunu (vera vita via) temsil ediyor ve masum ve mazlum olma taklidi altında adeta intikamla bileniyor....

AYAR DENEMELERİ

Batı’nın her İslam  derken Türkiye'nin akla gelmesi her Müslüman dediğinde Aziz Milletimizin aklına gelmesi tesadüf mü? Tabii ki hayır.  Çünkü bu millet, beka sorununu bayrağına Hilal’i, idealine Allah’ın vaat ettiklerini nakşederek çözmüş.. Hilal yere düşmeye Allah ve kader-i ilahi razı gelir mi tabii ki hayır. Daha konjüktürel açıdan Türkiye’nin askeri, ekonomik, akademik ve siyaset retoriğinde gündem belirleyici bir güç olmaması için bir ayar denemesi...

Bu çok maksatlı oparasyon hem gerçek Siyonistlerin hem de onların Hıristiyanlıktaki uzantıları olan Evanjelist kıyamet öncesi belirtileri ateşlemek hızlandırmak için yapıldığı açık...

Batıdan gelecek tüm senaryolarının merkezinde en avantajlı konumda olacak olan tabi ki eli zihni ve bilinci kanlı Yahudiler...

Müslüman katliamının merkezi olarak dünyanın bir ucundaki ilk Cuma namazının kılındığı bir şehrin, Yuhanna İncilinin ifadesiyle yerin en son ucunu debreştirmek için "Mesih Kilisesi" diye çevirebileceğimiz adıyla Christ Church (Yeni Zelanda) seçilmesi piyonların gerçek savaşını gösteriyor...

Hıristiyan dünyası kendi gelecek kehanetleriyle her asırda başka bir kılıkla ve kılıfla yüzleşip başbaşa duruyor..

Biz müslümanların gerçek kıyamet senaryosu belli.. DOSDOĞRU YOLDA sendelememek ve siyonistler gibi gazab-ı ilahiye düçar olmamak evanjelikler gibi delalet içine düşmemek...

Bir nefsi öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir düsturuna sahip Müslümanlar, bütün insanlar için kendini haçta feda edip öldüren bir Mesih öğretisine iman eden kutsal Haçlı ittifakı karşı karşıya…

Müslümana düşen görev;

 İLAHI HAK, KİTABI HAK, PEYGAMBERİ HAK VE YOLU HAK olan yolda tuzaklardan haberdar olarak yürümek ve bu yolda yürütmek

Ey Müslüman, UYANIK ol,  unutma ki Rabbin huzuruna tek tek alınacaksın ve yaptıklarından başka sana kurulan tuzaklara karşı da hesap vereceksin!!!....

Editör: Doğu Gazetesi