Sosyal medya ve basın-yayın yolu ile yapılan itibarsızlaştırma, karalama ve kişilik haklarına saldırı yönündeki ifade ve davranışlar hakkında hukuki işlemler başlatıldığını dile getiren Meriç Aybar; “Bu süreçte şahsım başta olmak üzere, danışmanım, jüri üyeleri ve hatta ailelerimize varana kadar çok çirkin, haddi aşan, bilgi kirliliğine dayanan bir linç yürütülmüştür” dedi.
Meriç Aybar konu ile ilgili açıklamasında; “Son günlerde basın-yayın ve sosyal medya yolu ile 2015 yılında Atatürk Üniversitesi’nde hazırlamış olduğum doktora tezim üzerinden şahsım, tez danışmanım ve jüri üyeleri hakkında kaynağı belli olmayan bir linç kampanyası başlatılarak kamuoyu oluşturmaya çalışılmaktadır. Araştırmadan, sormadan, öğrenmeden bazı kişiler de bu linç girişimine alet olmaktadır. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, sosyal medya ve basın-yayın yolu ile yapılan itibarsızlaştırma, karalama ve kişilik haklarına saldırı yönündeki ifade ve davranışlar hakkında hukuki işlemler başlatılmıştır.
Atatürk Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. Selahattin TOZLU danışmanlığında hazırlamış olduğum tezin 2015 yılında yapılan savunması sırasında jüri üyeleri, tez üzerinde tespit etmiş oldukları eksiklikler, hatalar ve yazım kuralları ile ilgili değerlendirmelerini şahsıma ifade ederek bunların düzeltilmesini ve istedikleri formata getirilmesini, kaynakçasının genişletilmesini ve gerekli ilavelerin yapılmasını istediler. Ayrıca tezin düzeltilmiş halini de görmek istediklerini ifade ettiler. Danışmanımın gözetiminde söz konusu düzeltmeleri bu süreçte tamamlayarak eksikliklerin giderileceğini ifade ettim. Danışmanımın da bu konudaki teminatı üzerine tez üzerindeki düzeltme süreci başladı. Jüri üyelerinin ifade ettikleri eksiklikler, hatalar ve ilaveler danışmanımın gözetiminde tarafımdan hazırlanarak istenen düzeltmeler ve ilaveler yapıldı. Ancak enstitüye yanlışlıkla düzeltilmemiş (pdf) formatındaki ham tez metnini teslim etmişim. Enstitü eğer gerekli incelemeleri yapıp söz konusu hatalar ile ilgili şahsımı uyarsa idi yanlış metni teslim ettiğimi fark edecektim. Maalesef böyle bir durumda olmadı ve enstitü teslim aldığı metni YÖKTEZ’e yükledi. YÖKTEZ de yanlış tez metninin yüklenmiş olduğunu uzun süre sonra arkadaşlarımın uyarıları ile fark ettim. Bu konuda yetkili kurumlar ile irtibata geçerek söz konusu hatayı nasıl düzeltebileceğimi sordum. Bu durumun düzeltilemeyeceği, ancak kitap haline getirip doğru metni yayınlamanın bir çözüm olacağı ifade edildi. Söz konusu tezimle ilgili kitabı yayına hazırladığım bu süreçte maalesef bu müessif olay meydana geldi.
Bu süreçte şahsım başta olmak üzere, danışmanım, jüri üyeleri ve hatta ailelerimize varana kadar çok çirkin, haddi aşan, bilgi kirliliğine dayanan bir linç yürütülmüştür. Söz konusu tavır ve davranışları kamuoyunun vicdanına havale ediyorum” dedi.
