Gün mesajında şu ifadeleri kullandı; “Bir derdi olanların, gül yetiştirenlerin, sabırla kemali bulanların, muallimlerin, cehaletin en büyük düşmanı olan ilim erbaplarının günü…

Bugün, gençlerimizi doğruya, hakikate, bilgi pınarlarına yönlendiren öğretmenlerin günü…

Bugün, aşkı ve şevkiyle, sesi ve soluğuyla, kışı ve baharıyla çorak arazilerde bile fidan büyütenlerin günü…

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Erzincan’da da Öğretmenler Günü’nü kutlamanın sevincini ve heyecanını yaşıyoruz. Bu vesileyle başta Baş Öğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzeregörev başında şehit düşmüş öğretmenlerimize ve ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Uzun yıllar boyunca çok büyük fedakârlıkla çalışıp emekli olmuş öğretmenlerimize sağlıklı, huzurlu, hayırlı bir ömür diliyorum. Siz değerli meslektaşlarımın gününü kutluyorum.

Kutlu bir davanın kutlu neferleriyiz. Bu dava ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma davasıdır. Bizler ilk derse girdiğimiz gün hissettiğimiz heyecanla bu davaya sarılıyoruz. Öğretmenlik, bir bahar güneşidir. Bahar güneşi nasıl ki toprağa, havaya, suya can verirse öğretmen de topluma öyle can verir. Toplumu hak ettiği müreffeh yarınlara taşır. Karanlıkları aydınlığa çeviren bir meşaledir öğretmen. Hayatın insanca, kardeşçe yaşamak olduğunu öğreten bilgedir öğretmen.

Öğretmen sihirli bir eldir. Tahtaya eli değdiğinde aslında öğrencisinin hayatına dokunur. Eline tebeşiri, kalemi büyük bir aşkla alır. Öğrencilerine bir şeyler öğretmenin heyecanıyla nice güzel hayatları yazar. Onun yazdıklarıyla mimar, mühendis, doktor, asker, siyasetçi olur o gül yüzlü çocuklar. Bazen onun eliyle tahtaya yazılan ve tebessüme neden olan bir şiire bazen çözülemez denilen problemlerin bir anda çözümüne bazen de hayata açılan bir pencereye dönüşür.

Her çocuk ayrı bir dünyadır ve öğretmen, her dünyaya doğan, her dünyayı aydınlatan bir güneş gibidir. Kimi zaman söyledikleri bir söz, kimi zaman aktardıkları bir tecrübeyle hatırlarız onları. Vesilesi ne olursa olsun öğretmen, ömrümüzün her döneminde gönlümüzde karşılık bulan insandır. O şefkatiyle bizi zamanın pençesinden kurtaran ve fedakârlığıyla bize yolda olmayı, yolcu olmayı öğretendir. O bizi, bize davet eden insandır.Bu sebepledir ki biz, onların öğrettiği bir harf için kırk yıl köle olmaya razı oluruz. Çünkü biliyor ve inanıyoruz ki hayatın şartları karşısında bizi güçlü kılacak olan kudret ve idrak öğretmenlerimizin öğrettiği harflerde saklıdır. Ve insanlığın en çok muhtaç olduğu şey de bu kudret ve idraktir.

Öğretmen birey ve toplum üzerinde “yaz ortasında rehavete düşmüş, yarı uykulu insanlar üzerine dökülen buzlu su gibidir. Öğrencilerini ve çevresini daima uyanık tutan, hayata hazırlayan bir rehber, bir kılavuzdur. Nasıl ki Mimar Sinan taşları yontmadaki ustalığından dolayı “taşların şairi“ olarak anılıyorsa bizleri Dedem Korkut’a bağlayan, Yusuf Has Hacip’in öğretileriyle donatan, yerdeki karıncaya bile ulu bir nazarla bakan Yunus’un aşkıyla kuşandıran öğretmenler her çağda ve her ortamda minnetle şükranla anılacaktır.

Bu duygu ve düşünceler içinde Öğretmenler Günü’nüzü tekrar tebrik ediyorum. Emekli öğretmenlerimize sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürler diliyorum. Görevi başında şehit düşen öğretmenlerimizi şükranla minnetle yâd ediyorum. Kalın sağlıcakla”

Editör: Doğu Gazetesi