Erzincan Dörtyol Cumhuriyet meydanında yapılan programa Ülkü ocakları ile Erzincan MHP İl Başkanı Bekir Aksun,Ülkü ocakları gençlik kolları, Kadın kolları  partililer ve vatandaşlar katıldı. Program okunan Kur’an Tilaveti ile başladı.

 

Erzincan Ülkü Ocakları Başkanı Çagatay Mutlu yaptığı açıklama da; “Bugün Türk Milliyetçiliğinin bir asrı aşan fikir serüveninde, sahip olduğu anlam ve neden olduğu gelişmeler bakımından hayati bir yeri bulunan 3 Mayıs 1944 ruhunu ve yıldönümünü iştiyakla hatırlayarak yad ederken 3 Mayıs Milliyetçiler  Gününü huşu, hürmet ve kıvançla idrak ediyoruz. Bilindiği üzere Türklük gurur ve şuuru İslam ahlak ve fazileti ile donanmış, Türk İslam Ülküsünün savunucuları, Ülkücü Hareketin mensupları olarak her yılın 3 Mayısı bizim için ayrı bir önem teşkil etmektedir, Fakat bu yıl 3 Mayıs ayrı bir anlam ve değer kazanmış Mukaddes bir yolculuğun ve manevi bir yükselişin ifadesi olan Mübarek Miraç Kandiliyle aynı güne denk gelmiştir. Böylesine Mübarek ve anlamlı bir günde burada saglık, huzur birlik ve beraberlik içerisinde bir araya gelmemizi bizlere nasip ettiği için Cenab-ı Allah’a sonsuz şükürler ve Hamd’üs Senalar olsun.

           Bugün gururla idrak ettiğimiz 3 mayıs ruhu bundan 72 yıl önce 3 Mayıs 1944 de dönemin iktidarı tarafından ırkçılık yaptıkları gerekçesiyle Türk Milliyetçilerini tutuklamaları ve mahkemelerde yargılamalarıyla başlamıştır. Rahmetle andığımız merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın; cesur, atılgan ve geri adım atmayan, Milliyetçi dirilişe muhalefet eden ve bundan rahatsızlık duyan güruhla başlattığı mücadelenin yargıya taşınması 3 Mayıs hadiselerini ortaya çıkarmıştır. Başta Hüseyin Nihal Atsız, Başbuğ Alparslan Türkeş ve beraberindeki Türk Milliyetçilerinin yargılanmaları büyük tepki görmüş ve Türk gençliği Türklüğe, Türkçülüğe ve Milliyetçiliğe yönelik karalama ve iftiralara karşı tek yürek olmuştur. Aynı zamanda Milliyetçiliğin de yargılandığı söz konusu hukuki süreçte, Türk Milliyetçileri ilk kez sivil bir muhalefet olarak varlıklarını ispatlamışlar ve aidiyet hissiyle kendilerini feda etmeye hazır oldukları Türk Milletini yüceltmek için her fedakarlığı yapacaklarını göstermişleridir.

            3 Mayıs 1944 tarihiyle birlikte başlayan yargılama süreci ve sonrasında ‘’ tabutluk ‘’ denilen ölüm hücrelerine atılan Türkçülerin kutlu mücadelesi, her Türk’ün okuması ve idrak etmesi gereken bir olaydır.

     Türk Milliyetçileri Türklüğü savunmanın bedelini işkencelere, tabutlara ve tabutluklara maruz kalarak nice çile ve sıkıntılara göğüs gererek ödemişlerdir, Türk Milliyetçileri iftiralara, baskılara ve tüm suçlamalara rağmen, Türklük şuurundan, sevdasından ve Türk Birliği ülküsünden bir an bile vazgeçmemişlerdir, Türk Milliyetçisi olmanın çileye talip olmak demek olduğunun ispatı olan ‘’ Türkçülük – Turancılık ‘’ davasıyla başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş, Hüseyin Nihal Atsız ve beraberindeki Türk Milliyetçileri İşkenceler ve tabutluklar karşısında korkmamış, sinmemiş inandıkları davalarından vazgeçmemiş ve kutlu yürüyüşlerine tüm kararlılıkları ile devam etmişlerdir.

            Devrin iktidarınca Türklüğün aşağılandığı, horlandığı o günlerde bir avuç Türkçü aydının gösterdiği dik duruş hukuksuz, haksız bir yargılamanın hedefi olmuştur ve 3 Mayıs 1944 günü yani sonradan Irkçılık – Turancılık davası ile birleştirilecek olan Hüseyin Nihal Atsız ile Sabahattin Ali arasında ki hakaret davasının ikinci duruşmasının görüleceği gün Türk Milliyetçiliği fikrini yargılamaya kalkan itibar cellatlarının planları ters tepmiş, aralarında gönül ve Ülkü bağı olan birbirinden habersiz binlerce Milliyetçi genç  Atsıza ve Başbuğumuza destek olmak için Ankara’da adliye önünde toplanmışlardı.

            Duruşma salonuna alınmayan gençler, sloganlarla, marşlarla, türkülerle davanın haksızlığını haykırmış, adaletsizliğe göğüs germiş Türkçülüğü şahlandırmışlardır.

            Hüseyin Nihal Atsız o gün Türk Milliyetciliği hakkında şu ifadeleri kullanmıştı‘’ Türkçülükte ilk hareketi 3 Mayıs 1944 Çarşamba günü Ankara’daki birkaç bin meçhul milliyetçi genç yaptı.  Bu bakımdan Türk Milliyetçiliği tarihinde onların hususi şerefi vardır. Bundan sonra 3 Mayıs Türkçüler günüdür. Ona bir bayram diyemeyeceğiz. Çünkü yıllarca süren büyük ıstırabımız o gün başlamıştır.’’ İfadelerini dile getirmiştir.

            Hüseyin Nihal Atsız’ın da ifade ettiği gibi Mayıs’ta kabına sığmayan Türk gençliğinin mücadele azmi, Milli varlığa ve değerlere sahip çıkma bilinci Türk Milliyetçiliğinin siyasi ve sosyal bir harekete dönüşümünün temellerini atmıştır, 3 Mayıs, idealist ve vatanperver bir grubun o devrin şuursuz tutumuna karşı başlattığı kutsal gayeli bir hareketin ilk adımıdır, 3 Mayıs 1944 Türk Milliyetçiliği fikrinin eyleme dönüştüğü, kötü gidişata dur demek için tarihi köklerine tutunarak ayağa kalktığı kutlu bir gündür, 3 Mayıs 1944 o güne kadar edebi ve ilmi bir saha olan Türkçülüğün tarihinde bir dönüm noktası, bir fikrin harekete dönüşmesinde mihank taşıdır, 3 Mayıs, Türk milliyetçilerine en acımasızlığı yaşatanların karşısında "Çileler bizim rütbemizdir" diyerek, her türlü olumsuzluk ve zorluk karşısında Türk milletine en derin sevginin tüm dünyaya ilan edildiği gündür., 3 Mayıs Türk Milletinin yabancı kültürlere ve yabancı ideolojilere karşı başkaldırmasıdır, 3 Mayıs Ülkücünün bitmeyen çilesinin başladığı Türk Literatürüne ‘’ Tabutluk ‘’ sözcüğünün girdiği gündür, 3 Mayıs Ülkücü hareketin bilinç altıdır, Ankara’ daki kalabalıktır, sadece bir direnisin değil bir dirilişin günüdür, 3 Mayıs bitmeyen bir çilenin, mücadelenin başladığı ilk gündür, 3 Mayıs Türk Milliyetçilerinin, Türk Milletinin varlık davası için çektikleri ıstırabın, elemin göz yaşının ifadesidir, 3 Mayıs Sağ a yapılan en büyük haksızlığın günüdür, 3 Mayıs Türk Milletinin ebediyete  kadar yaşayacağına inanan Türk Milliyetçilerinin yeniden doğuşudur,  Saf ve Temiz Milliyetçiliğin günüdür, 3 Mayıs Hira Dağı Kadar Müslüman, Tanrı Dağı kadar Türk olan Aziz Türk Milletinin günüdür, 3 mayıs 1944 ruhunun yıldönümünü idrak ettiğimiz bugünde içlerinde milli şuur ve iman ateşi bir an olsun sönmeyen ve Türk Milliyetçiliği tarihinin altın sayfalarını oluşturan, Türk bayrağını her türlü fırtınaya karşı dalgalandırmayı kendilerine hayat felsefesi edinmiş ülkü devleri başta Başbuğumuz Alparslan TÜRKEŞ’i, Hüseyin Nihal ATSIZ’ı , Orhan Şaik GÖKYAY’ı , Necdet SANÇAR’ı , Fethi TEVETOĞLU’nu , Zeki Velidi TOGAN’ı , Muzaffer ERİŞ’i , İsmet TÜMTÜRK’ü ve dava arkadaşlarını bir kez daha rahmet minnet ve saygıyla anıyorum.

 

           Konuşmamın başında da belirttiğim gibi bu yıl 3 mayıs ayrı bir anlam kazanmış Mübarek Miraç Kandiline denk gelmiştir. Bir yandan 3 Mayıs Milliyetçiler günü münasebetiyle Türklük gurur ve şuurunu yaşarken bir yandan  İslam Ahlak ve faziletiyle Maneviyatın en üst seviyede olduğu günlerden biri olan  Mübarek Miraç kandilini idrak etmekteyiz. Karanlık geceleri nurlandırdığı gibi karanlık kalpleri de nurlandıran, Rahmet ve bereketin yeryüzüne yağmur gibi indiği Recep ayını uğurlamanın Miraca, Şaban ayına kavuşmanın sevincini ve mutluluğunu bugün millet olarak hep birlikte yaşamaktayız. Bu Mübarek gecelerin bizler için bir fırsat olduğunu  manevi hazzı ve kutsiyetini ibadet ve dualarla idrak etmemiz gerektiğini hepimiz biliyoruz. Miraç hadisesi bizlere İlahi rahmet ve Huzura erişmenin öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten geçtiğini haber verir. Yüce Rabbim bu vesileyle bizlere bu Mübarek gecenin hikmetinden, faziletinden, feyiz ve bereketinden faydalanmayı nasip etsin inşallah.

 

            Millet olarak içinde bulunduğumuz zor durumlar ve  yaşamış olduğumuz sıkıntılar ortadadır.

            Bu Mübarek gecede Yüce rabbim içinde bulunduğumuz karanlık ve buhranlı günlerden  çıkarak bir an önce aydınlığa kavuşmamızı da bizlere nasip etsin inşallah. Milletimiz içine fitne fesat sokmak isteyenlere fırsat vermesin Kardeşliğimizi bozmasın, Bizi birbirimizden ayırmasın. Birlik ve bereberliğimizi daim etsin. Hergün Ülkemizin farklı bir köşesine ateş düşmekte, Güne şehit haberleriyle uyanmaktayız. Yüce Rabbim şehitlerimizi peygamber efendimize komşu eylesin, geride kalan aileleri ve acılarını yüreğimizde yaşadığımız bizlere de sabır ihsan eylesin.

            Milletimizim birlik ve Beraberliği Vatanımızın bölünmez bütünlüğü için ağır şartlarda görev yapan asker ve polislerimizin Yüce Rabbim yar ve yardımcısı olsun.

           3 mayıs Milliyetçiler gününüzü ve Mübarek Miraç kandilinizi kutluyor, Bu Mübarek gecenin Tüm İslam Alemi ve Türk  Dünya’ sına hayırlar getirmesini, Milletimiz içerisinde birlik ve beraberliğimizin pekişmesine vesile olmasını Cenab-ı ALLAH’ tan niyaz ediyorum” dedi.

Editör: Doğu Gazetesi