Erzincan da yerel seçimlerin AKP ve MHP arasında geçeceği tahmin ediliyor. CHP genel seçimlerde ikinci, yerel seçimlerde ise üçüncü parti konumunda.
Her iki partinin kadrolarında da yenilenme var. AKP’de il başkanının aday olmasıyla bir yenilenme, MHP’de ise genel merkezin ani bir kararıyla yenilenme…
Daha önceden belirlenen MHP’ belediye başkan adayı Sayın Hamdi Karakaya belediyecilik tecrübesinin yanı sıra Erzincan’da tabanı olan bir partiyle yarışa katılacak. Başarılar diliyoruz.
AKP’ de ise bir heyecan vardı. Kim aday olacak? Dışarıdan mı? Aday adaylarından biri mi? Yoksa mevcut Belediye başkanı mı? Üç kişi değerlendirmeye alındı. Akabinde AKP tercih hakkını Sayın Başsoy’dan yana kullandı. Sayın Başsoy siyaset merdivenini hızla tırmanan, talihi yaver giden biri... İktidar partisinde olmanın avantajlarıyla bu yarışta yerini alacak. Kendisine başarılar diliyoruz.
Belediye başkanı Sayın Yüksel Çakır’ı ise ideoloji, parti gözlüğü ve bireysel ilişkiler yerine, iş performansıyla değerlendirdiğimiz zaman başarılı bir dönem geçirdiğini söyleyebiliriz. Zamanla yapılan yatırımlar, çalışmalar artı ve eksileriyle daha iyi değerlendirilecektir.
 
 YEREL SEÇİM OLMALI
 
Türkiye’de esen rüzgârların bu seçimde Erzincan’a nasıl yansıyacağını izleyerek göreceğiz.
Değişen dengeler, yer değiştiren ittifak ve çatışma alanları var.
Beklentimiz seçimlerin yerel seçim havasında gitmesi. Çünkü şehir insanının yaşamını doğrudan ilgilendiren birim belediyeler.
Seçimler genel seçim moduna girerse “Kutsal Savaş” havasına, bu da çatışmacı reflekslere ve durduk yere kentin gerilmesine neden olur.
 
PARTİLER KUTSANMAMALI
 
Erzincan’da siyaset normal seviyesinde gidiyor. Bu seviye muhafaza edilmeli. Bazen sosyal medyada bir köşe kapıp ekmeği elinden alınanlar gibi bağıranlara prim verilmemeli. Aynı şehirde yaşayabilir fakat aynı fikir ve siyasi düşüncede olmayabiliriz. Olumlu şeyleri söyleyebilir veya eleştirebiliriz. Hakaret etmeye gerek var mı?
Çok şükür şehrimizde bir mezhep veya bir etnik kavga yok, kentin ortamını yumuşatmak yerine neden sertleştirelim.
Şahıs ve partilere, kutsarcasına bağlanmak yerine tercih hakkını kullanarak oy vermeyi öğrendiğimiz zaman bu gerilimler de azalacaktır.
 
BİNALİ YILDIRIM
 
Bakan Sayın Binali Yıldırım Türkiye’nin başarılı bakanlarından biri.
Alışık olduğumuz siyasetçi kalıbından farklı bir çizgide. Bu fark onu sevdiriyor. Gerilim yaratmayan, Siyaseti kutuplaştırmayan, mütevazı bir kişilik ve en önemlisi başarılı bir teknokrat.
Hava yolu, demir yolu, karayolu ve iletişim alanlarında yani Türkiye için muazzam öneme sahip alt yapı hizmetlerinde 11 yılda önemli atılımlar gerçekleştirdi.
Aşılan zorlu yollar, döşenen demir yollar aynı zamanda devlete de hız verdi.
Keşke Bakan Bey görevine devam etseydi.
Ona İzmir’in değil Türkiye’nin ihtiyacı var.
 
YAZIMIZA GELEN CEVAPLAR
 
25/ 12/ 2013 tarihinde kaleme aldığımız “Erzincan’da Düşündürücü Sigara Denetimleri” başlıklı yazımızdan sonra çok sayıda işletme ve kişi facebook, mail veya bizzat telefonla arayarak düşüncelerini belirtti. Kimi sinir yüklü, kimi de çözüm önerileri sunuyordu.
Sayın Vali Abdurrahman Akdemir telefonla aradılar, duyarlılıklarından ötürü teşekkür ediyoruz. Hem Vali Bey, hem de Vali Yardımcısı Sayın Mehmet Kurt işi ciddi tuttuklarını, yasanın eşit şekilde uygulanması için konunun takipçisi olacaklarını belirttiler.
Halk sağlığı Müdürü Sayın Mehmet Oğuz Çetin ve ekibiyle görüşmemizde hararetli fakat faydalı tartışmalarımız oldu. Başta Mehmet Bey olmak üzere tüm ekibin kırıp dökmeden bu işi nasıl daha hakkaniyetli uygulayabiliriz anlayışı içerisinde, çözüm aramalarına sevindim.
Fakat aynı zamanda bir işletmeci olarak bu yazının sadece kendi özelim üzerinden yazıldığına inanılmasına ise üzüldüm.
İnsanların kişisel durumlarının hiçbir zaman genel bir tespiti yapmalarına mani olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Sigara yasağını başından beri savunuyorum. İnsanların dumansız havayı soluma haklarını da mantıklı buluyorum.
Erzincan özelinde yasağa uyanla uymayan ve mekânlarını uyumlu hale getirmeye çalışan ile dört yılda, bir adım dahi atmayan işletmelerin aynı bakış açısıyla değerlendirilmemesi gerektiğini, genelde ise sağlık bakanlığının bu işi başından beri yanlış uyguladığını düşünüyorum.
 
ERZİNCAN’DAN TÜM TÜRKİYE’YE
 
Sigara yasağında mekânlar içilebilir ve içilemez olarak ikiye bölünmeli, alternatif sunulmalı idi. Ve yasa tersten uygulanmalıydı.
Cadde, Sokak, park ve bahçe gibi açık alanlarda yasaklayarak, bölmeli alan ve havalandırma sistemleriyle standartlara uygun hale getirilmiş kapalı mekânlarda serbest hale getirmek.
Sizce hangisi caydırıcı olurdu?
Sokakta, elinde sigara derinden çekip dumanını savura savura üfleyen mi, yoksa kapalı mekânlarda içenler mi özendirici oluyor?
Sigaranın reklamı, kapalı alanda mı yoksa açık alanda mı yapılıyor?
Çocuk ve gençlerin taklit edebileceği ve rol model alacağı insanlar sokakta, her yerde tüttürerek sigara içebiliyor. Ve bu çirkin görüntüleri herkes izliyor…
Otobüs durakları, iş merkezlerinin önü, kaldırımlar her yer izmarit.
Belli bir mekân da içmek yerine olur olmaz her yerde içmek...
Vali Sayın Abdurrahman Akdemir’in çabalarıyla sahte emniyet kemeri tokası yasağı Erzincan’dan tüm Türkiye’ye yayıldı. Belki birçok canın kurtulmasına sebep olacak.
Aynı şekilde sigara yasağı ile ilgili yukarıda anlattığımız hatalı uygulamalar, benzer çalışmalarla Erzincan’dan yurt geneline yayılabilir düşüncesindeyiz.