Erzincan’ın gündeminden düşmeyen konulardan biri de şüphesiz hastaneler konusu.

Yaklaşık 20 yıldır ilimizde sağlık konusunda sürekli bir değişim rüzgârı esmekte fakat bu esen rüzgârın pozitif bir büyüme mi yoksa sorunlar mı ürettiği sorusu sürekli kafaları meşgul etmektedir.

Geriye doğru 27 yıllık mücadelesi olan Araştırma Hastanesi’nin iyi niyet ve çabalara rağmen istenilen standartlara ulaştırılamaması…

200 yataklı araştırma hastanesine güvenilerek SSK Hastanesi ve Kızılay Tıp Merkezleri’nin kapatılma kararları…

Şuanda ise araştırma hastanesi ek binası bitirilmeden devlet hastanesi binasının yıkılması vb. sorunlar halkın gündeminde geçmişte ve bugün tartışılan konular arasında yer almaktadır.

ARAŞTIRMA HASTANESİ

Araştırma Hastanesi maalesef kurumlar arası ihtilafların kurbanı olmuş ve ilk tasarlanan projesine sağlık bakanlığı marifetiyle sadık kalınamamıştır.

1991 yılında Erzincan Üniversitesi’nin alt yapısına katkı oluşturması düşünülerek dönemin Başbakanı Sayın Yıldırım Akbulut’un talimatıyla Araştırma Hastanesi yatırım programına alındığında, Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından tasarlanan proje şöyleydi:

İnşaat alanı 51. 715 metrekare, 10 bölümden oluşuyor ve yatak kapasitesi 500’ dü.

B C D Blokları’nın kaba inşaatı bitmiş durumdayken projeden vazgeçilmiş ve inşaat Sağlık Bakanlığı’na devredilmişti.

Sağlık Bakanlığı ise 500 yatak kapasiteli Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ni yakın çevreye de hizmet verecek şekilde hayata geçirmek yerine projeyi kuşa çevirerek “Devlet Hastanesi Ek Binası” adı altında 200 yataklı bir hastane olarak tamamlamıştı.

Dönemin sağlık bakanlığının diğer bir yanlışı; 200 yataklı Araştırma Hastanesi’nin fonksiyonlarını yerine getirmeyeceğini, ihtiyacı karşılamayacağını bile bile şehir merkezinde hizmet veren ve yüksek performans sergileyen ve de yeri bugüne kadar doldurulamayacak olan SSK hastanesini kapatması olmuş tu.

Dönemin Erzincan siyasi ve bürokrasisinin yoğun tepkisi üzerine devlet hastanesi ise pasifize edilmekten son anda kurtulmuştu.

O dönemde, yani 2009-2010 yıllarında sadece sevk edilen hasta sayısı 11 binin üzerindeydi. Ve şehir merkezinde 400 yatak kapasiteli Devlet Hastaneleri ve Kızılay Dispanseri’nin varlığına rağmen sağlıkta sorunlar yaşanmaktaydı.

Bugün hasta sayısında yaşanan artışa rağmen ne SSK Hastanesi ne de Kızılay Dispanseri vardır.

SAĞLIK BAKANLIĞI

Temel sorun; Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın hastaneler konusunu genel bir bakış açısıyla değerlendirmek yerine yerel çıkarlar üzerinden bakmasıydı.

Altı üstü 200 yataklı Araştırma Hastanesi’ni var etmek için Erzincan’da ki mevcut hastaneleri kapatmak isteyen Sayın Bakan aynı yıllarda Erzurum Araştırma Hastanesi’ni güçlendirmek adına mevcut hastanelerin hiç birine dokunmadığı gibi yeni hastaneler yaparak Erzurum’u bir sağlık şehri yapmıştı.

Sayın Bakan’ın ifadesiyle, sağlıkta dönüşüm başlatılmıştı.

Erzincan’ın nasibine düşende mevcut hastanelerin kapatılarak Araştırma Hastanesi’nin kompleks hale getirilerek, güçlendirilmesi imiş.

Uygulamada ise Erzincan Sağlığı güçlenmemiş hep kaybeden olmuştur.

Nitelik ve yatak sayısı artmak yerine düşmüş, sağlıktaki memnuniyet oranları her geçen gün azalmış, başarılı doktorlar fiziki mekân yetersizliklerinden ilimizden ayrılmak zorunda kalmışlardır.

ERZİNCAN VE DEPREM GERÇEĞİ

Konu Erzincan sağlığı olunca kentin “Deprem Gerçeği”nin dikkate alınması gerekirdi.

Erzincan’a pozitif ayrımcılık yapılması gerekirken şuanda asgari hizmetleri bile yerine getirmekte zorlanan bir şehir olmuştur.

Van Depremi’nde şehrin yüksek kapasiteli hastanelerinin varlığına rağmen hastalar balık istifi gibi üst üste konmuştu.

Fay hatlarının kesişme noktasındaki Erzincan, yaşanacak bir felakette bu standartlarla bu işin üstesinden kalkması çok zor gözüküyor.

Şuanda bile yatak olmadığı için hastalar sevk edilmekte, hatta ölümlere neden olabilmektedir.

OLUMLU GELİŞME

Bu kadar olumsuzluğa rağmen kent sağlığında yaşanan olumlu gelişmeler; Araştırma Hastanesi’ne yapılacak ek bina ile yıkılan Devlet Hastanesi yerine yüksek kapasiteli otopark ve hastane yapılacak olması.

Fakat bu binaların hizmete girmesi uzun zaman alacağından kent merkezinde, köylere yakın ve yoksul insanların rahatça ulaşabileceği B Bloğun( eski SSK hastanesi) devreye girmesi, kamuoyunun beklentileri arasındadır.

Uzun vadede ise sağlık konusunda ki düşüncelerin netleşmesi ileriye yönelik sağlık politikalarının oluşturulması gerekmektedir.

Bugüne kadar, şehir merkezine dağılmış parça parça hastanelerde mi hizmet verilecek, yoksa bütün hastaneleri içine alan yüksek kapasiteli kompleks bir yapıda mı hizmet verileceği konuları hep muğlâk kalmıştır.

Yapılaşma oranları hızla artan Erzincan’da, ileride mekân, yeşil alan ve yol sorunu yaşamamak için kent sağlığında deneyim sahibi insanların fikirleri doğrultusunda şimdiden planlama yapılması gerekmektedir.