Zaman zaman Facebook, Youtube, Twitter gibi sosyal medyada yapılan yorumları "okurken" dahi, "günahkâr" olduğumuzu düşündüğümüz bir durumla karşılaşıyoruz. İnsanların ağızları ve kafaları sanki "elfâz-ı küfür" ile dolmuş; tâbir yerindeyse, ambalajı açılmamış küfürlerle ve sövüşmelerle insanlar birbirine sataşıyor. "Teşbihte hata olmaz" sözünden hareketle, "küpün içinde ne varsa, dışına sızan da odur" atasözünü diyesi geliyor insanın haklı olarak...

Malumdur ki, devir "montaj" devri... Sözlerimiz, işlerimiz, davranışlarımız, düşüncelerimiz... Kimileri sözleriyle, kimileri de kafasında şekillendirdiği algıya göre kalemini kullanarak veya photoshop-photomontaj gibi PC programlarıyla montaj yaparak sunuyor. Bunu facebook duvarında veya tweet ekranında gören bizler de hislerimizin harekete geçirdiği hızımızı, doldur-boşalt yaparak cevaplıyoruz.

Ehl-i Küfür, "temel-kök" itibariyle hayatını yanlış üzere binâ etmişken, Ehl-i İslâm olanlar "fiil-amel" boyutuyla bir kısım hataların içerisine düşmüş olabilirler. Bunun karşılığı, acımasızca sövüp-saymak değil, muhatabı usûlü dairesinde ilim ve irfânın aydınlığında uyarmaktır.

Bir de şu var: "Bunu paylaşmayan bizden değildir, bunu paylaşmayan Müslüman değildir, bir kere paylaş herkes duysun, (benim o kadar kafam çalışmıyor mu?) beğenmeyen şöyledir-böyledir! Sanki hadis rivayet ediyor. Uydurma hadisler de böyle şüyû bulmuş ümmet arasında... Kimdir, nedir bilmiyoruz. Klavyenin başına oturan, âlim oluyor, ferman buyuruyor! Doktor olup teşhis koyuyor, derman buyuruyor..! Elhâsıl; "şeytân ve dostları-oyuncakları" sosyal medyada cirit oynuyor! Dikkatli olmak lazımdır. Müslüman, basîreti ve firâseti olan insandır.

Sözleri, davranışları ve düşünceleri her zemin ve zamanda ışık yaymalı, muhatabını hayra ve doğruya çağırmalıdır. Apışarası diline dolanmış bir kafadan, ahlaksızlıktan başka bir söz sudûr etmez. Her hal ve davranışın, her söz ve düşüncenin hesabının sorulacağı bir inancın mensuplarıyız. Lütfen daha dikkatli olalım.

Hayırlı ve faydalı olanı uygulayalım, tercih ve tavsiye edelim, paylaşalım. Sosyal medya üzerinden kin ve nefret tohumları ekerek, kendimizden başka dostumuzun bulunmadığı ülkemizde "kendimizi" birbirimize düşman etmeyelim. Montajı değil ihlâsı kuşanalım. Zira ihlâsı imandan ayırırsanız, iman korumasız, mü'min kararsız kalır. Sonuç hüsrândır.
Mü'minin her hali şükürdür, sükûtu fikirdir, konuşması zikirdir, nazarı ibrettir. Ahlakı Kur'an'dan ibarettir. Hal ve hareketi hikmettir, varlığı berekettir. Allah mü'minlerin sayısını artırsın. Kalblerimizi yumuşatsın, mü'minlerini sevdirsin, hakîkati göstersin, kardeşliğimizi pekiştirsin ve bizi bize dost kılsın! (Âmin.)