Üniversite Rektörü Prof. Dr. Çapoğlu, toplantıda yaptığı açılış konuşmasında, Erzincan Üniversitesinin 2006’da kurulan genç bir üniversite olarak ‘’Anadolu’da Bir Dünya Üniversitesi’’ olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Erzincan’ın nüfus yoğunluğuna göre, gerçekleştirilen faaliyetler açısından akranı illere nazaran daha önde olduğunu belirten Rektör Çapoğlu, ‘‘Erzincan Üniversitesi de burada rolünü yerine getirebilmek için 250 öğretim üyesi, 600 öğretim elemanı ve 16 bin öğrencisi ile Anadolu’da bir dünya üniversitesi olma yolunda emin adımlarla yürüyor. Bu adımları güçlendirecek ve daimi kılacak olan da sürekli bilimsel aktivelerdir. Bu toplantının Üniversitemiz ve 2 yılını henüz tamamlayan ancak aktif çalışmalarıyla önemli noktalara gelen Tıp Fakültemizin en önemli bilimsel faaliyetlerinden biri olarak ayrı bir önemi var. Türk Üroloji Derneğinin böyle bir aktivite ile başlamasının Tıp Fakültemiz için de üretken, bilimsel aktivitelere başlangıç ve temel teşkil edeceğine inanıyorum. Mesleğimiz usta çırak işi yürür ve ustaların büyüklüğü, yetiştirdikleri ustalardan anlaşılır. Onun için siz ustalara, büyük görevler düşüyor. Bunun ilk adımını Erzincan’da attığınız ve burada bu iş için bulunduğunuz için hepimize çok teşekkür ediyorum’’ dedi. Prof. Dr. Çapoğlu, toplantının Erzincan’da yapılmasının önemini vurguladığı konuşmasında, ‘’Bizim için asıl önemli olan bu toplantının bir çekirdek teşkil etmesi ve bundan sonra yapılacak daha büyük ve verimli toplantılara Üniversitemizin ev sahipliği yapmasıdır, emek sarf eden herkese teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum’’ diye konuştu.
Erzincan Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehmi Çelebi de, TÜD ve Üniversitemiz Tıp Fakültesi’nin katkılarıyla düzenlenen toplantının Erzincan’da gerçekleştirilmesine katkı sağlayan TÜD Başkanı ve Yönetimine teşekkür etti. Üniversite Tıp Fakültesinin kuruluş süreci ve günümüze kadar gerçekleştirdiği çalışma ve atılımlara değinen Prof. Dr. Çelebi, Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanemizin günlük 2 bin 500 hastaya poliklinik hizmeti verilebilen, ayda 750 hastanın ameliyat edilebildiği bir merkez haline geldiğini ifade etti. Hastanemizde Onkoloji cerrahi, açık kalp cerrahisi, anjiyo gibi işlemler yanında dahili branşlarda da akademik düzeyli sağlık hizmetlerinin verilebilir durumda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çelebi, tüm bunların hastanemizdeki branşları da kapsayacak tarzda hızlı gelişmenin göstergesi olduğunu belirtti ve şunları kaydetti: ‘’Tıp Fakültemiz 17 Mayıs 2007 tarihinde kurulmuş yapılanmasına 2010 yılı sonlarında başlamıştır. Henüz küçük yaşta olan Fakültemiz, Sağlık Bakanlığı ile imzaladığı ortak kullanım protokolü ile hizmetlerine Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, 23 Mayıs 2011 tarihinde bu kuruluşu hizmete açarak başlamış, bugün itibariyle günlük 2 bin 500 hastanın poliklinik hizmeti aldığı, aylık 750 hastanın ameliyat edildiği bir merkez haline gelmiştir. Onkolojik cerrahi, açık kalp cerrahisi, anjiyo gibi işlemler yanında, dahili branşlarda da akademik düzeyli sağlık hizmeti verilir durumdadır. Tıp Fakültesi bünyesinde toplam 102 öğrenci eğitimlerini, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde sürdürmektedir. Öğrencilere emeği geçen Tıp Fakültesi yapılanmasına, Dekanımıza, Dekan Yardımcılarımıza ve üst düzey yöneticilerine teşekkür ediyorum. Geçen kısa bu süre zarfında akademik kadromuza 14 profesör, 2 doçent, 38 yardımcı doçent ataması yapılmış, 2 branşta asistan alımı gerçekleştirilmiştir. Mümkün olan en kısa sürede öğrencilerimizi, bünyemizde eğitimlerini sürdürebilme çalışmalarımız hızla devam ediyor.’' Prof. Dr. Çelebi, bilimsel toplantıların Üniversitemiz akademik kadrosunun ufkunun açılmasında önemli rol oynadığına dikkat çekti ve şöyle devam etti: ‘’Rektörümüzün büyük teşvik ve katkılarıyla akademisyenlerimize çalışmalarında her türlü desteği ve fırsatı sunmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda, bu tür bilimsel toplantılar, akademik kadromuzun ufkunu açacak, daha geniş yelpazeye yayılmasına olanak tanıyacaktır. Bu bilimsel toplantı ilkler arasında yer alması bakımından oldukça önem taşımaktadır. Katkı sağlayan, emeği geçen ve katılarak bizleri onurlandıranlara teşekkür ediyorum.’’TÜD Başkanı ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu ise dernek olarak Doğu ve Güneydoğuya çok büyük önem verdiklerini, göreve gelir gelmez ilk olarak TÜD Doğu Anadolu Şubesinin açıldığını söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yatırımların yetersiz olduğunu, bölgenin desteklenmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Kadıoğlu, ‘’Göreve gelir gelmez ilk resmi şubemizi burada açtık. TÜD Doğu Anadolu Şubesi 14 Mart 2009’da kuruldu ve bizim için önemi ve şuydu: ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya şimdiye kadar yapılan yatırımlar, hem ekonomik, hem de altyapı anlamında fazla değildi. En fazla desteklenmesi gereken teşkilatlanması gereken bölge bu bölgeydi.’ Bu bağlamda, Doğunun en büyük şubesi olan Erzurum’da merkezi açtık, bugün gelinen noktadan da aslında o zaman emindik. Doğu Anadolu Şubesi üyeleri, 15 ilde önemli hizmetlerde bulundular, tüm ürologları birleştirdi. Akademik ve eğitim, bilgi üretme açısından birçok hizmetlerde bulunuldu, geçtiğimiz yıl da halkı bilgilendirme projeleri başlattı. TÜD Doğu Anadolu Şubesi Yönetim Kurulu ve üyelerine çalışmaları için teşekkür ediyoruz. Doğu insanı zaten sıcaktır. Her türlü yatırımı şükran karşılar ve ahde vefası vardır. Bu toplantımız ile akademik ve eğitim açısından iyi bir program hazırlandı. Katılımları için tüm akademik kadroya teşekkür ediyorum’’ şeklinde konuştu.TÜD Doğu Anadolu Şubesi Başkanı Prof. Dr. Güray Okyar da, şubenin kuruluşundan günümüze yaptığı çalışmalara değindi. TÜD Doğu Anadolu Şubesi’nin, derneğin ilk resmi şubesi olduğunu anımsatan Prof. Dr. Okyar, ‘’14 mart 2009’da kurulan TÜD doğu Anadolu Şubesinin bünyesinde 6 tıp fakültesi ile 15 il ve ilçelere bağlı devlet hastanelerinde görevli 137 akademisyen ve üroloji uzmanı meslektaşlarımızdan oluşmaktadır. Kurulduğumuzdan bugüne 9’u Erzurum Merkezde olmak üzere bölgesel katılımlı 13 bilimsel toplantıya ev sahipliği yaptık. 2008’de seçimle göreve gelen Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu Başkanlığındaki yönetimin çabalarını takdirle izliyoruz. Bu Sorumluluk dolu özverili yoğun çalışma programının tüm meslektaşlarımıza bilimsellik adına önemli katkıda bulunacaktır. Bu toplantıya da katıldıkları için teşekkür ediyorum. Amaçlarımızın biri de Doğu Anadolu’da yaşayan tüm halkımızın ürolojik sorunlarına etkin çözümler bulmaktır. Bu konuda Erzurum’da başlattığımız idrar yolu enfeksiyonları, idrar kaçırma, cinsel fonksiyon bozuklukları konulu halk toplantıları 2010 ve 2011 yıllarında yapılmıştır. BPH taş hastalıkları, çocuk ürolojisi, ürolojik kanserler konulu toplantılar da önümüzdeki yıllarda yapılacaktır’’ dedi.Konuşmaların ardından oturumlara geçildi. Başkanlıklarını Dr. Azam Demirel ile Dr. Barış Nuhoğlu’nun yaptığı ‘’BPH Tedavisinde Güncelleme’’ konulu 1. Oturumda, Dr. Ali Seydi Bozkurt ‘’BPH’de Cerrahi Tedavi’’, Dr. Fatih Fırdolaş ‘’BPH’de Minimal İnvaziv Tedavi’’ hakkında sunum yaptı. Başkanlıklarını Dr. Atilla Gör ile Dr. Özkan Polat’ın yaptığı ‘’BPH’de Medikal Tedavi’’ başlıklı 2. Oturumda ise Dr. Tevfik Ziypak ‘’BPH’de Güncel Bilimsel Veriler Işığında Medikal Tedavi’’ konusunda bilgi verdi. Oturum Başkanlıklarını Dr. İrfan Orhan, Dr. İsa Özbey ile Dr. Güray Okyar’ın yaptığı 3. Oturumda ise, Dr. Ateş Kadıoğlu’nun Moderatörlüğünde, Dr. Mustafa Güneş, Dr. Yiğit Akın, Dr. Kürşat Çeçen ve Dr. Cemal Taşdemir tarafından ‘’BPH ve Androloji: Olgu Sunumları’’ gerçekleştirildi. Programda son olarak, Üniversite Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, günün anısına TÜD Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu ile TÜD Doğu Anadolu Şubesi Başkanı Prof. Dr. Güray Okyar’a Üniversitemiz logolu porselen tabak hediye etti. Katılımcılar onuruna verilen yemeğin ardından davetliler, Erzincan’ın Kültür ve Tanıtımı amacıyla düzenlenen sıra gecesine katıldılar.
Editör: Doğu Gazetesi
