Erzincan merkez olmak üzere tüm ilçelerini ziyaret edecek olan Aydın, ziyaretler öncesinde Erzincan Saadet Partisi İl Binasında bir basın açıklaması yaparak hükümete yüklendi.
Aydın, Adliye Sarayları, Yollar, Hastaneler, Demiryolları, Avm’ler yapmak kötü hizmetler değildir. Bunlar hayatı rahatlatan hizmetlerdir. Ancak bunlar güçlü ülke olma hizmetleri değildir” dedi.
Aydın açıklamasında; “Erzincan’ımızda Saadet Partisi olarak, il ve ilçelerimizi iki gün boyunca ziyaret edeceğiz. Saadet Partisi olarak önümüzdeki seçime büyük bir önem arz ediyoruz. Önümüzde ki seçimde büyük bir başarı elde etmek istiyoruz. Bu başarının temini açısında da hem teşkilat açısından eksiklerimiz, noksanlarımız varsa onun giderilmesine vesile olmak hem de aday tespitleri açısından il ve ilçe teşkilatlarımızla birlikte tekrar bir takım değerlendirmeler yapmak açısından bu çalışmaları tamamlamak açısından Erzincan’ımıza geldik. Bu çalışmalarımız Türkiye’nin 81 ilimizin 973 ilçemizin tamamında 650 kişilik bir ekip ile birlikte yürütülmektedir. Son 35 gündür Saadet Partisi teşkilatları Genel Merkezinden ilçe teşkilatlarıyla bir seferberlik halinde yoğun bir çalışma içerisindedir.
Ümit ve temenni ediyoruz ki önümüzde ki seçimlerde Saadet Partisi büyük bir başarı elde etsin ve milletimizin beklediği, özlediği hayırlı hizmetleri kendisine yapabilsin bununla birlikte bu ziyaretlerimiz vesile ile biz Saadet Partisi olarak Türkiye’mizin içinde bulunduğu durum ile ilgili siyaset, dış politika açısından bir takım meseleleri, düşüncelerimizi, görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak hem bu programlarımız vesilesi ile ziyaret ettiğimiz sivil toplum kuruluşlarımız ve mülki amirlerimizle bu düşüncelerimizi ve kanaatlerimizi birebir hem ifade etmek hem de bu konular hakkında Saadet Partimizin çözüm önerilerini de kamuoyuna bu vesile ile icra etmek imkânımız oluyor. Bu açıdan baktığımız zaman biz Saadet Partisi olarak, her şeyden önce Türkiye’mizin çevresinde olup biten meselelere bir göz attığımız zaman görüyoruz ki bir ateş çemberi Türkiye aleyhine daralmaktadır. Filen Irak’ta bir kaos vardır. 1 Milyon 750 bin insan hayatını kaybetmiş ve üçe bölünmüş bir Irak vardır ve halen onlarca insan Irak’ta can vermektedir. Libya NATO tarafından işgal edilmiş 80 bine yakın insan hayatını kaybetmiş ve şuanda bir kaotik hal içerisindedir. Normalde üçe, dörde bölünme durumu ile karşı karşıyadır. Suriye son 34 aydır 120 binden fazla insanını kaybettiği ve insanlarının şehirlerini terk edip muhacir duruma düştüğü ve akıbetinin de şuanda ne olacağı belli olmayan, ama elinde sonunda filen bölünmesi mukadder olan bir süreci yaşamaktadır.
 Hem Suriye hem de Irak’taki hadiselerin, sınırlarımız açısından Türkiye’yi yakından ilgilendiren ve Türkiye üzerinde öteden beri bir takım hedefleri, düşünceleri olan uluslar arası odakların amacına hizmet edecek bir pozisyon olmuş olması ve Türkiye’de son 2 yıldan beri hâkim olan zihni bulanıklığın, siyaset diline hâkim olan üslubun bu Suriye, Mısır, Irak ve Libya’da olan hadiselere benzer hadiselerin Türkiye’mizde de olmasına zemin teşkil edeceği endişesini dile getiriyoruz. Yani diyoruz ki Saadet Partisi olarak 76 Milyon insan olarak, millet olarak bir ve bütünüz bütün farklılıklarımızla, farklı anlayışlarımızla beraber yaşamaya birbirimizi anlamaya birbirimize tahammül etmeye mecburuz. Bizim birbirimize olan yakınlığımızı uzak edecek, bizim birbirimize olan yakınlığımızı halel getirecek üslup ve adımın bilerek, ya da bilmeyerek milletimize ihanet olduğunu bu coğrafyaya ihanet olduğunu ifade ediyoruz. Bugün en yukarıdan, devletin tepesinden aşağıya kadar ve medyaya hâkim olan anlayışı, düşünceye kadar herkese düşen görev bu hassasiyeti göz önünde bulundurarak bu üslubu bir sözü ortaya koymaktır. Birkaç yıldırı siyasete hâkim olan dil ülkemize, milletimize hizmet edecek bir dil değildir. Milleti gerecek, milletin arasına mesafe koyacak bir dildir. Biz aynı apartmanda yaşayan insanlarız. Aynı apartmanda CHP’li MHP’li Saadet Partili de AKP’li de Alevi, Sunni, Çerkez, Laz’da herkes var bu apartmanda ne yapacağız aparmanı mı yıkacağız, öldürecek miyiz bu apartmanda huzur, sükunet içerisinde yaşamamız için herkesin üzerine düşen görevler ve vazifeler var. Yoksa biz aynı apartmanda birbirimizi sevdiğimiz için beraber değiliz. Dolayısıyla bu anlayışımızı, bu düşüncemizi, bin yıldır bizi beraber bir ve bütün tutan mayayı, anlayışı zedeleyecek dil ve üslubu kimden sadır olursa olsun buna ihtiyatla yaklaşmamız gerektiğini ve prim vermemiz gerektiğini Saadet Partisi olarak ifade ediyoruz. Ülkemizde son 10 yıldır yollar, hastaneler, adliye sarayları, hava limanları, demiryolları Avm’ler vs. türünden hizmetler yapılmıştır. Bunlar kötü hizmetler değil iyi hizmetlerdir. Bunlar hayatı rahatlatan hizmetlerdir. Ama bunlar güçlü ülke olma hizmetleri değildir. Şehirlerimize, milletimize güç katan siyasilerimizin masada dış politika da elini güçlendiren hizmetler yatırımlar güçlü ülke güçlü Erzincan olmak değildir. Güçlü ülke demek sanayi yatırımı demektir. İleri teknoloji yeni enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar demektir. Tarıma hayvancılığa yapılan yatırımlar demektir bunlar yapılmazsa şehirlerimiz boşalmaya devam eder. Erzincan erir, Erzurum, Sivas, Tokat erir göç devam eder. Bu yüzden biz Saadet Partisi olarak yapılacak seçimlerde en iyi başarıları alacağımıza inanıyorum” dedi.  
Editör: Doğu Gazetesi