Yeni eğitim-öğretim yılı bugün başlıyor, bütün camiaya hayırlı olsun.

Her başlangıç, yeni bir umut yeni bir heyecan demektir. Bu heyecan ve umutla güzel bir sezon geçirmeyi ümit ediyorum.

Heyecan dedim, çünkü heyecanını kaybeden eğitimcinin bu alanda verecek fazla bir şeyi kalmamış demektir.

Umut diyorum, çünkü umudunu yitiren her şeyini yitirmiş demektir.

Eğitim, bunların da ötesinde bir sevgi ve emek işidir. Bir nakkaşın nakşını ilmek ilmek dokuduğunu gibi, size teslim edilen emanetleri bir dantela gibi örmek meselesidir.

Etimolojik olarak da eğip bükmek kökeninden gelen eğitim işi bu esnada zaman ister, emek ister ve tabi ki sabır ister.

Yüz yıl ötesini düşünen ve yeni nesli istendik davranışlarla şekillendirmek isteyen milletler için eğitim fevkalade önemli bir iştir.

Bu manada ülkemizde de tarihi süreç içerisinde yeni gelecek nesiler için siyasi-konjonktürel durumlar itibariyle değişik alternatifler ve modellemeler tartışılmış ve uygulanmıştır.

Gelinen noktada görülmüştür ki, siyasi dayatmalarla tek tipçi insan modelleri yetiştirmek, toplumun başına bela olmaktan öte geçememiştir.

Çağımızın da geldiği noktada kendi öz değerlerini bilen ve farkında olan, aynı zamanda evrensel değerleri de yakalayabilen engin yürekli, çok yönlü nesiller yetiştirmek doğru olanıdır.

Tekdüze, önyargılı, ezberci bireyler yerine; çoğulcu, sorgulayan, düşünen, analiz edebilen nesiller yetiştirmek zorundayız.

Bu meyanda bakanlığımızın çok umut verici çalışmalar içerisinde olduğunu biliyoruz.

Tabi bu hedefe ulaşmak için tüm eğitim paydaşlarının elini taşın altına koyması gerekir kanısındayım.

Bu noktada hiçbirimizin elinde sihirli bir değnek ve model olmadığına göre birlikte sinerji doğurmak zorundayız.

Rol-model olma noktasında biz eğitimcilere çok büyük işler düşüyor. Veliler çok haklı olarak çocuğunun en iyi öğretmenin elinde yetişmesini arzuluyor.

Ama inanı ki-bir öğretmen olarak söylüyorum- öğretmenler de en az onlar kadar çocuğuyla ilgili ve eğitime duyarlı veliler istiyorlar.

Hani hep klasik örnek olarak verdiğimiz eğitimde üçlü sacayağıbenzetimi vardır ya, işte o ayağın olmazsa olmazlarından olan veli ayağı çok önemlidir.

Biz eğitimcilerin en rahat ettiği ve en iyi şekillendirdiği öğrenci tipi, ailesininyakından ilgilendiği ve altyapısını oluşturduğu yavrulardır.

Eğitimde hazırbulmuşluk çok önem arz eder. Okul çağına gelinceye kadar kişiliğinin çoğu tamamlanmış olan bir çocuk için öğretmenden mucize beklemek yanlıştır.

Eğitimde mucize yoktur. Mucize hepimizin elinde, ortak akıl ve doğru yöntemlerle hedefe ilerlemektir.

Kaldı ki günümüzde değişik uyarıcılarla yavrularımızın elimizin altından kayıp gittiği şu zamanda, okul-aile işbirliğinin önemi çok daha büyük önem arz etmektedir.

Soruyu hepimiz öncelikle kendi nefsimize bir soralım; “Nasıl bir evlat/nesil yetiştirmek istiyorum?”

Tabi arkasından gelecek, “Bunun için ne yapıyorum?”, “Bu konu hayatımın öncelikleri arasında kaçıncı sırada?” gibi onlarca soruyu sorabilirsiniz.

Vereceğiniz cevaplar, evlatlarınızın şahsiyeti noktasında size geri dönüş olarak gelecek bildirimler olacaktır… (09.09.2019/ İHSAN ÜNLÜ)