2011 yılı Ekim’in 23’ünde

Kabına sığmayan bir genç gibiydin

Alımınla çalımınla göz kamaştıran

Kükreyip çağlayan sel gibiydin…

Kenara yaslanmış Van’a bakardın

Endamın çok güzel cana bakardın

Yeşilin bambaşka bana bakardın

Viran mı oldun hey gidi ERCİŞ…

Erciş’e ne oldu dedim Arslan’ım

Duvar yok gayri ben nere yaslanım

Her yer perişan olmuş, nasıl beslenim

Viran mı oldun hey gidi ERCİŞ…

Acıyla gözyaşı oldu bak kârın

Dünyayı sırtına bağladı Karun

Sonunda bir çadıra kaldın be ‘’Harun’’

Viran mı oldun hey gidi ERCİŞ…

Bazen rüşvet verdin, bazen de yemek

Binalar yerle bir nerede emek

Ne zaman nasip olur buna dur demek

Viran mı oldun hey gidi ERCİŞ…

Erzincan’ım ben, derdi bilirim

Sıkıntın için ben, kurban olurum

Enkazda can mı var, arar bulurum

Viran mı oldun hey gidi ERCİŞ…

Bu vatan büyük, güçlü devletim

Felaket Allah’tan, niye nefretim

Kardeşiz biz, hem de Vahdet’im

Viran mı oldun hey gidi ERCİŞ…