Kamçılayan kırbaçlar vardır, altındakileri şahlandırır, birde kamçılayan kırbacın altında ezilenler vardır. Biri vurdukça zalimleşir, merhameti gider diğeri zulüm görür, kul köle olur. İnsanı kamçılayan bu kırbaçlar; dünya maldır, paradır, kadındır, hırstır, intikamdır, hasettir.
         Toplumda, güya çalışmayı teşvik etmeyi amaçlayan ama hiçte hoş olmayan bir söz vardır. ‘’Borç yiğidin kamçısıdır.’’ Ne kadar yanlış bir şekilde süre gelen deyimdir, insanı bataklığa sürükleyen bir tabir.  Borçlu hangi insanın yüzü gülmüş ki? Bu tabir borçlanmayı değil de daha çok kazanmayı ve kazandıklarıyla da insanlara faydalı olmayı teşvik eden bir deyim olmalıydı.
Beyefendinin ailesini rahatça geçindirecek parası yok, kredi kartıyla eşyalarını değiştiriyor, banka kredisiyle ev araba almaya kalkışıyor. 2 yıl, 5 yıl, 10 yıl yokluk yaşıyorlar. Neymiş efendim, benim başkalarından ne farkım var. Fani olduğunu unutan dünyanın figüranları.
O ona bakıyor o da ona bakıyor, odu hem dünyasını hem ahretini yakıyor. Başkalarının sırtından yemek isteyen kanaat getirmeyen, yağına kavrulmasını bilmeyen fani dünyanın figüranları, hem kendinin hem de toplumun düzenini bozuyorlar. Düşünen kim, nasıl olsa bu gün benden para isteyen yok. Gün bu gündür diye avunanlar, aylıklarına icra geldiğinde gözleri fal taşı gibi açılıyor, devletten medet umuyorlar. Çoğu kez borç aldığınız kişinin ağır hakaretlerine maruz kalırsınız. Bu yiğidi teşvik ediyor mu yoksa suskun, ürkek, boynu bükük ya da saldırgan bir hale mi getiriyor?
Kanaat getirmeyen ve kendi yağına kavrulmasını bilmeyen başkalarının yağında kavrulur, mahcup olur, yiğitliği de kalmaz. Birde güvenin kalmadığı bu devirde borç verme olayı vardır, o zamanda ödenmeyen borcunuzu almak için iyilik yaptığınız insanın karşısında dilenci olursunuz. Bu yüzden işlenen suçları hatta cinayetleri duyarsınız. İyilik yapayım derken itimadın kalmadığı bu zamanda kamçıyı siz yersiniz borçlunuzun karşısında dilenci olursunuz.
         Bazen hırsınız, bazen gözü doymazlığınız, bazen mal biriktirme telaşıyla, bazende eşinizin teşvikiyle banka borçalarına girersiniz. Bir de gençseniz sevdiğinizin gözüne girebilmek için pahalı hediyeler, yüzükler alırsınız. Sevdiğinizi ispat etmek sevindirmek elbette sizi de mutlu eder ama ödeme günü geldiğinde ödeme gücünüz yoksa işte o zaman sırtınıza kamçı yersiniz.
Paranın kamçılaması gasp etmeye, hırsızlığa, kul hakkı yemeye veya iflasa götürür, nefsinizin hırsınızın kamçılaması ise sizi rezil eder, kadının kamçılaması ise aile yıkımlarına felaketlerine de yol açar,   
         Yiğidin kamçısı asla borç ile olamamalıdır. Yiğidin kamçısı çalışmasıyla, okumayla, gayretiyle olur, imalatıyla veya üretimiyle olur. Kamçının altında kim iflah olmuş ki sen iflah olasın. Kazandığınız kadar yerseniz her zaman siz kazançlı çıkarsınız. Başkalarının atıyla çalım satarsanız sizi o attan tez indirirler.