Geçen zaman bir tarihtir, fosiller geçmişin yapısını, yaşını ortaya çıkaran bir tarihtir, kaynaktır. Ve yaşlanmış ağaçlar da bir tarihtir. Hiçbir tarihi kökten yok etmeyiniz, yerinde bir anı bırakınız.  

Benim burada dile getirmek istediğim, insan eliyle düzgün bir şekilde dikilen, cadde kaldırımlardaki, insan ömrüne meydan okuyan kalın gövdeli yaşlanmış veya fazla yer kaplamış olan ağaçların toprak seviyesinden kesilmesidir. Bir cadde kaldırımında yürürken ayrılmış karesi içerisinde dipten kesilen kalın gövdeli ağaçları o tarihini yok etmeyelim, yerinde bir anı kalsın. Bir zamanlar gölgelik veren ağaçların gövdelerini toprak seviyesinden keserek yok etmeyelim. 

Park alanlarında ve cadde kenarlarında yorulan insanların dinlenmesi için oturma bantları koyarsınız, eskidikçe kırıldıkça yerine yenisini getirirsiniz veya yeni şekilleriyle değiştirirsiniz de nedense tabii olanlarını yok edersiniz.  Bu ağaçları da kesip yok etmenin yerine yer seviyesinden 50, 60 santim yukarıdan düzgün bir şekilde kesiniz ve üzerini vernikleyiniz. Keza etrafındaki küçük kare toprak alanlarını da süslü taşlarla bezeyiniz. Böyle bir kaldırımdan giderken yol kenarlarındaki kütüklerin üzerinde otururken veya yanından geçerken size maziden bir şeyler hatırlatır. Böyle hem güzel ve tabii bir görsellik ortaya çıkaracağı gibi tarihi bir dinlenme alanı olacaklardır.

Siz jeologların çalışmalarıyla üzeri zamanla kapanmış tarihi eserleri, yer altı zenginliklerini ortaya çıkarırken bu ağaçların da kalıntılarını da güzel bir geçmişin anısı ve tarihi olarak ortaya çıksın.

Ortaya çıkaracağınız bu tabii ve kalıcı oturaklar nesilden nesile mazinin derinliklerinden düşünen insanlar için bir anı canlandıracaktır.