Alemler içerisinde Dünyamızın da bulunduğu Gezegenler topluluğu ilk korumamız, ilk barınağımız.
Dünyamız, ülkemiz biraz daha özel hayat alanımız. Özene bezene evlerimizi yaptığımız, ev yapmada
bir birimizle yarıştığımız memleketimiz biraz daha hususi diyarımız. Kat kat üstüne vurduğumuz,
modern eşyalarla donattığımız hususi evlerimiz dada küçük dairedeki hususi yaşam alanlarımız. Evsiz
yuvasız canlı beklide yoktur. Orada başlar ilk ağlayış, olgunluk ve son yolculuğa oradan uğurlanır
dostların omuzlarında.. Bunlar maddi ve taştan, topraktan, eşyadan müteşekkil mutluluğumuz için
var olan dış mekanlarımız.
Hayatımızı içinde tükettiğimiz, en yakın temas ettiğimiz alemimiz olan evlerimiz, bize şahit olan,bizi
koruyan, tüm hayatımızı birlikte geçirdiğimiz kalelerimiz kim bilir ne belalardan ne felaketlerden
koruyup,muhafaza edip ebedi yolculuğa hazırlıyor. Dağ başındaki çoban barınağı belki yapı
malzemeleri yönünden basittir ama, şehirlerdeki villalara göre insanı daha bir korur sokaklarından
akan şehvet selinden...
Bizi, bizde barındıran, bizi bizde saklayan, ruhumuzun yaşam alanı olan beden evimiz daha özel,daha
güzel hazırlanmış, ihtiyacımız olan her şey düşünülmüş ve yerli yerine konmuş,bize bir ömür
kullanalım diye teslim edilmiş ruhumuzun beden evleri. En elzem en kıymetli olanlar en sağlam
yerlere yerleştirilmiş. Beynimiz taş gibi sağlam, kemikten ev yapılmış ve sarsmasın diye zar içinde bir
sıvıya yerleştirilmiş. Durduğu yer kainatın en kıymetlisinin en yüksek yerinde kendini ve alemi
seyredip idare etsin. Kalbimize bir kafes yapılmış darbelerden korunsun diye .
Yıldızları yan yana getirip sistemler var eden kudret, onlara yüklediği görevler bu gün tam anlamıyla
anlaşılamasa da, bize seyrettirir sema yı hayranlıkla. Yıldızlar gibi hücreleri yan yana getirip organlar
var eden kudret ona bir çok görevler yükledi. Beyin iradenin, akletmenin, idarenin mekanı oldu. Kalp
göz nuruyla alemi müşahede edip,Esma -yı Hüsna’yı seyredip, sahibine imanın kalesi oldu.Hepsi birer
alem, hepsi birer mesken iskan edenleri farklı olsa da. Kudreti sonsuzdan gelen, sonsuz tasarruf…
Beden, alemdeki son barınağıdır insanın, ya hakkını verip ebedileştirdiği yada küfranı nimette
bulunup, kokuşturup ebedi ateşe hazırladığı. İnsana son ana kadar arkadaşlık edecek. Onunla değecek
şeyleri kazanıp,iyi günlerde kullanıp,helallerde çalıştırıp, götürülebilecek şeyleri kazanmalı, çok
geçmeden kale duvarları yıkılıp bir bir iflas etmeden, hakkını verip,hakka teslim olup,
meskenlerimizden uçup göçmeliyiz sonsuz alemlere, hiç yıkılmayacak, yıpranmayacak, bizim için
hazırlanmış,sevdiklerimizi de yanı başımız da bulacağımız meskenlere…….
Murat KÜPE