Her Sene, geçen seneden daha hayâsız daha serseri…

            Aşkın merdiveninin usulü, ne beylik ne paşalık, ne de ululuktur. Sadece ve sadece kulluktur.

            Ortaya…

            Malı, şöhreti, zenginliği ve makamı ile övünenler, bunu kölelerine borçludurlar.

            Ahlak, edep ve iffetin olduğu bir bünyede sadece deri buruşur, güzellik baki kalır, hiç ihtiyarlamaz.

            Ortaya…

            Hacc farizası ne zaman ki ziyaret olmaktan çıkıp kalbe yapılan bir balans ayarı olduğu şuuruna varılırsa, o zaman Ümmet olmanın hazzı duyulur.

            Ortaya…

            Abdestim gözyaşındandır, namazım ateşten… Kıble diye nereye dönmüşüm bilmem. Acaba hangi rekâttayım, ikincide mi, dördüncüde mi Dilim zor dönüyor huzurda. Ben de ne gönül kaldı, ne el, ta ki Hakk’ın kapısına el açayım. Allah şahit, namazda İmam kimdi farkında değilim. Mevlana’nın Rabbinin huzurundaki heyecanı, edebi, vakarı ve yanılması YAKINLIKTAN. Ya bizim şımarıklığımız, lakayitliğimiz, heyecansız, mefkûresiz ve şuursuzluğumuz… İşte bu da UZAKLIKTAN

            Bu İlahi ırmak niye bizi bir türlü arındırmaz ki?

            Dostun dostu ziyareti, susuzun suya hasreti gibi.

            Yunus ne demiş; Aşk İmamdır bize, gönül cemaat. Kıblemiz baki dost yüzü, daimdir salât.

            Namazda Hakk’a misafir iken, başka sofralarla uğraşmak, ne büyük alçaklık…

            Ortaya…

            İnsanın dünya ile olan gizemli ve tılsımlı bağını çözen tek şey, FANİLİK. Öyle olmasına rağmen neden insanlar zaafları ile inancı arasında sıkışıp kalır hep. Ne yardan ne de serden geçememe… Günahı terk etmek yerine Allah’ın affına güvenmeyi daha cazip bulma. Ama bu çok tehlikeli… Türkü çığırarak kendi cehennemini hazırlama.

            Ortaya…

            İnsanın insana kul olmaya zorlandığı yerde zulüm ve gözyaşı vardır. Köleliğe hayır Kulluğa evet.

            Ortaya…

            İnsan ölüme ayarlı, muhteşem bir makine. Ama bu bildiğimiz alışageldiğimiz, duyduğumuz makinelerden değil, ölümü aklından bile geçirmediğin anda “Tak” çıkıyor karşına “BEN” geldim diye.

            Neymiş, demek ki hayatta da ölümde de vekâlet yokmuş.

            Ortaya…

            Dünyaya gelmede de gitmede de bir dahlimiz yoktur ancak hayata yön vermede adam gibi adam olmada ciddi bir özgürlük tanınmıştır hepimize…

            Ahiret inancı kati bir kanaat haline gelmeyenler, dünyayı cennet olarak görmeye devam ededursunlar.

            Ortaya…

            İnsan gibi muhteşem bir sanatı sıradan bir canlı olarak görüp, beğendiği bir tablo için, “Kim bunun sanatkârı” diyenlerin Vay Haline…

            Ortaya…

            Kendisini, aile efradını, çoluğunu çocuğunu kurtarmaya vakit bulamayan bir sürü cahil ve nadan dünyayı kurtarmaya soyunmuş “Vay Halimize”

            Ortaya…

Parfümü Fransa icat etmiş. Niye?

            Pis kokularını bastırmak için.

            Türkler dünyanın en temiz milletidir. Niye?

            Temizlik İmandandır.

            Ortaya…

            Şahitlik ederiz ki, bizlere verdiğin ömür, tüm insanlık için düşünmeye, ibret ve öğüt almaya fazlası ile kâfi idi.

            Şahitlik ederiz ki, sen kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadın.

            Ortaya…

            Velhasıl Bilginin İrfana, edebe, ahlaka, iffete, asalete, merhamete dönüşmediği bir çağı yaşıyoruz.

,           Sözlerim Sana, bana, şuna buna, ona değil,

            ORTAYA…