Ülkemiz modern yapılaşma açısınadan adeta bir yükselme devrini yaşamaktadır. Yapılan yeni köprüler, metrolar, trafiğe açılan yeni ve çift şeritli caddeler, gittikçe genişleyen şehir alanları ve T.O.K.İ. binaları. Şehrimizde hissesine düşen sahibini almaktadır. Geçen yıllarda yapılan ve halen yapılmakta olan kaldırımlardaki ve çarşı merdivenlerdeki andezit taşları da kalıcılığın bir örneği gibi. Yıllardır alt yapı çalışmaları nedeniyle yamalı ve kasisli yolların sıkıntılarını çekmekten usandık. Birde şu alt yapı çalışmaları tamamen bitse de yeni ve temiz yollarra kavuşsak daha güzel olacak.

Diğer taraftan şehrimizde kaldırımlar üzerindeki reklam panoları sıkıntılar vermektedir. Ana caddelerin muhtelif yerlerinde reklamları sergileyen ama sıkıntılar veren reklam panoları var. Çoğunun köşelerinden ve kenarlarından ayrılmış, güzel şehrimize yakışmayan görüntüler oluşturmaktadır. Keza kaldırımların üzrinde dikilmiş olan bu büyük reklam panoları, sakat veya dalgın yayalarda ufak çapta kazalara neden olmaktadır. Diğer panolarda olduğu gibi, Devlet Hastanesi önünde ki reklam panosu adeta yaya kaldırımını bölmektedir. Yıllardır bu panoların yeri ve şekli hiç değiştirilemeyen tarihi bir eser gibi durmaktadır.

2014 Aralık ayının son günleri ve güneşli bir gün. Yeni Mahalle camisinden aşağıya doğru bastonuyla ilerleyen 30 yaşlarında takım elbiseli gözleri ama bir adam. bastonuyla yerdeki izlerden ve duvar kenarlarına dokunuşlardan yavaşça yürümeye çalışıyordu. Yanına yaklaşarak koluna girince adımlarını rahat ve hızlı bir şekilde atmaya başladı. Eski tekel binasına yaklaştığımızda ,‘’Abi teşekkür ederim, sen yoluna devam et, rahatsız olma, ben artık giderim, yolum yakın.’’ diyerek kolumdan ayrıldı. Yine değneğini yere sürerek ilerliyorken, tekel binasının önündeki reklam panosunun kenarına birden alnı çarptı, çünkü karşıyı göremiyordu ki. Belli ki canı çok yanmıştı, yanına yaklaştım gözünden yaş gelmişti, alnını ovalıyordu. Tekrar koluna girdim ama keşke gideceği yere kadar neden götürmedim, kolunu bıraktım diye pişmanlık duyuyordum.

Bu memlekette kör var, deli var, dalgın var, yaşlı var ve gecenin karanlığı var. Bu cümlelerden olmak üzere, bu reklam panolarını daha modern bir hale getirelim, duvarların üzerine veya kaldırımların dip noktalarına kaydıralım.

Diğer taraftan görmüş olduğum çoğu şehirlerde, ana cadde orta refüjleri ekseni üzerlerinde ışıklı ve harakattli reklam panoları var. Bu çeşit panolar şehrin genel görümüne ayrı bir estetik kazandırmaktadır. En güzel şehir bizim şehrimiz, en güzel yollar bizim yollarımız olsun.