SANDIKTAN ÇIKAN MESAJ!

Türkiye, bir seçimi daha geride bıraktı.

Seçime katılım oranı ve seçim sonuçları gösterdi ki, demokrasi çıtasını devamlı yükselten ve ülkenin yönetimi, yatırımlar, izlenen politikalar konusunda kimin ne yaptığını takip ediyorum ve milli iradenin tecellisi noktasında en büyük rol bana aittir mesajını veren seçmen profili var Ülkemizin.

Alınan seçim kararı ile Siyasi Partilerin birbirleri ile ittifakları seçmen açısından mercek altına alındı… Kim kiminle, niçin ittifak yapıyor sorusuna cevap arandı.

Seçmen iradesinin şekillenmesinde ana etken, aslında kimin kiminle niçin ittifak yaptığı idi. Cevabı, sandıkta verilecekti ve verildi.

Cumhur ittifakının karşısında yer alan Millet İttifakı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve dolayısı ile Ak Partiyi iktidardan edebilme adına çok çeşitli siyasi kombinasyonlara başvurdu.

Millet İttifakının Fetö,Terör,i Suriye ve Dış Politika konularında net bir duruş sergileyememesi aslında seçmenin sinir uçları idi.

16 yıllık bir İktidarın hala daha en büyük iktidar adayı olmasının sebebi de, 16 yıl boyunca Ülkeye yapmış olduğu hizmetler, reformlar, Savunma Sanayi, Ulaştırma, yeniden yapılanma hamleleri ve dış dünyaya karşı verdiği milli duruş ve milli Mücadele örneği idi.

Millet ittifakının bu yatırırım ve reformları durduracağı ve tekrar parlamenter sisteme geri dönüleceği söylemleri seçmen tarafından çok itici ve siyaset dışı bulundu. Zira Millet ittifakının odak noktası, Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulalım da sonrasına bakarız düşüncesi idi ki, seçmen bu söylemleri an be an not ediyordu.

Uygulamaya geçecek Yeni Yönetim Sisteminin de seçmenin oyunda etkisi olduğu kanaatindeyim. Zira Yeni Yönetim Sisteminde Devletin işleyişinin daha sağlıklı ve çabuk karar verebilme reflekslerine kavuşacağı, devlet aygıtlarının birbiri ile daha iyi entegre olabileceği kanaati vatandaşta oluştu ve bunun neticelerini de şimdi heyecanla bekleniyor..

Diğer taraftan Sayın recep Tayyip Erdoğan’a çıkan oylar ile Ak Parti’ye çıkan oylar arasındaki fark, Recep Tayyip Erdoğan’a olan güvenin ve sevginin devam ettiğini gösteriyor.… Seçmen, Ak Partinin uyguladığı politikaların bir kısmında eksiklik ve yanlışlık görmüş olacak ki, kendini tekrar çek etmez vatandaşla olan ilişkilerini gözden geçirmez, ekonomi ve gelir dağılımındaki bir kısım olumsuzlukları gidermez, liyakate önem vermez isen, sana iktidarı vermeyebilirim de diyerek çok anlamlı ve bir o kadar da ince mesaj verdi. Aslında verilen mesaj, 7 Haziran seçimlerinde verilen mesajla bir anlamda örtüşüyordu da… O seçimde seçmen Ak Parti’ye fabrika ayarlarına dön mesajını vermişti ve nihayetinde siyasi belirsizlik 1 Kasım seçimleri ile yine milletin feraseti ile aşılmıştı.

Seçimden önceki köşe yazımda, Ak Parti ye, seçmenin bir kısmının 24 Haziran seçimlerinde çekince koyabileceğini, sebeplerini ve neticesinde ikinci adresinin M.H.P. olacağını belirtmiştim ve öyle de oldu.

Ancak burada M.H.P. ye verilen oylarında geçişken olduğunu belirtmekte fayda var. Zira bundan sonraki icraatlar ve uygulamalar diğer seçimde, emanet olarak verilen oyların tekrar Ak Parti’ye dönüşünü sağlar.

M.H.P. nin bu süreçte ortaya koyduğu Siyasi tutarlılığı ve örnek duruşu ise, seçmen tarafından satın alınmıştır. Türkiye’nin daha ileri ufuklara yelken açmasında bu birlikteliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

Seçmen bu seçimde o kadar ince ayar çekti ki, Cumhur İttifakını ne çok üzdü ne de çok sevindirdi. Ben oyumu kullanmada çok ölçülü ve hassasım. Lütfen! Sizlerde hassasiyetinizi bizlere göre belirleyiniz dedi.

Evet, Türkiye’yi sen yönet, senin yönetmeni istiyoruz, sana güveniyoruz ve inanıyoruz da ancak bu kayıtsız şartsız değildir dedi seçmen ve son noktayı koydu.