Türkiye’de Osmanlı döneminde basına uygulanan sansürün ikinci meşrutiyetle kaldırılmasının 107.ci yıldönümündeyiz.

1857’ de basmahane nizamnamesi ile başlayan Basın Sansürü 24 Temmuz 1908 ‘de kaldırıldı. Cumhuriyet döneminde sansürün kaldırıldığı 24 Temmuz günü Basın bayramı olarak kutlanmaya başladı.

Yakın Tarihimiz adlı eserde sansürün kaldırılışı şöyle anlatılıyor: İstanbul’da büyük etki bırakan olay ikdam gazetesi yazarlarının sabah - Tercüman-ı Ahval ve Saadet’in yazarlarıyla görüşerek bundan böyle yazıların sansüre gönderilmemesi kararını aldılar. Ve “ Osmanlı matbuat Cemiyeti” adıyla ilk meslek örgütünü kurdular. O tarihte İstanbul’da yalnızca 4 gazete yayınlanıyordu. Gazeteler ertesi sabah sansürsüz çıktı. Gazeteler meşrutiyetin ilanını kutluyor.Özgürlüğe kavuşmanın çoşkusunu dile getiren ateşli yazarlarla doluydu.

Günümüzde ülkemizde basın hürriyeti konusu zaman zaman tartışılsada; Yasalar çerçevesinde düşünce özgürlüğü geniş ölçüde vardır. Hiçbir hürriyet sınırsız olamayacağına göre yasaya göre suç sayılan yazılar yine yasalarda belirtilen şekilde cezalandırılabilmektedir.

YILDIZ SARAYINDAN MATBUAT MÜDÜRLÜĞÜNE
YOLLANAN GİZLİ SANSÜR YÖNETMELİĞİ

1.Her şeyden önce dünya değer padişah hazretlerinin sağlığı ürünün durumu memlekette ticaret ve sanayinin ilerlemesi üzerine havadis verilecektir.
2.Ahlak bakımından yayınlamasında sakınca olmadığı Maarif Nazım Paşa hazretleri tarafından tasdik edilmedikçe hiçbir tefrikanın yayınlanmaması.
3.Hepsi bir nüshaya konulamayacak kadar uzun edebiyat ve fen makalelerinin yayınlanmasında “Mabadı var ya da “Mabadı yarına” sözcüklerinin kullanılmasına müsaade edilmemesi.
4.Bir makalede beyaz yerler ve noktalarla geçilen boş yerler bırakılması birtakım uygunsuz varsayımlara ve zihinleri karıştırmaya sebep olacağı için bunlara kesinlikle meydan verilmemesi.
5.”Şahsiyata” kesinlikle meydan verilmeyip bir vali ya da mutasarrıfın hırsızlık yiyicilik öldürme ya da çirkin bir iş işlemiş olduğu söylenecek olursa bunun doğruluğunun ispat olunamadığı bildirilerek saklanması ve yayınlanmasına asla müsaade olunmaması.
6.Vilayetler ahalisinden bir kişinin ya da bir topluluğun hükümetin yolsuzluğundan şikayetlerinin ve yüce Padişah’a duyurulmasını bildiren kağıt ve dilekçelerinin yayınlanmasının kesinlikle yasaklanması.
7.”Ermenistan” sözcüğü gibi tarih ve coğrafyayla ilgili adların anılması yasaktır.
8.Yabancı hükümdarlar aleyhine yapılan suikast girişimlerinin ya da yabancı memleketlerde yapılacak kargaşa çıkarıcı gösterilerin sadık ve kendi halinde ahalimizce bilinmesi uygun olmadığından bunların herhangi bir biçimde ve yolda olursa olsun kesinlikle yayınlanmamaları.
9.Bu yönetmelikten gazete sütunlarında söz edilmesi bazı kötü düşünce sahiplerinin yersiz eleştirme ve görüşlerine yol açacağından budan şiddetle sakınılması.
Serkatib-i Hazret-i Şehriyari Tahsin

Günümüzde TRT ‘de yayımlanan yüzyıl önce yüzyıl sonra adlı programda 1915 yılında İstanbul’da yayımlanan ikdam –Tanin –Sabah- ve tasviri Efkardaki haber ve makalelerden örnekler veriliyor.Yüzyıl önceki aynı günün gazetelerinden dünyada ve Türkiye ‘deki olayları öğreniyoruz.Yararlı bir program olduğunu söylemeyelim.