Güzel Erzincan’ımızın en mutena ve en müsait yerinde şehirlerarası güzel bir otobüs terminalimiz vardı. Eski belediye başkanlarımızdan rahmetli Nedim Muratoğlu tarafından bin bir proje arasından seçilerek, itinayla yaptırılan modern bir şaheser gibiydi. Bu terminal en az 350.000 nüfuslu bir şehre cevap verecek bir nitelikte yapılmıştı. Bir kısmıda itfaiye için tahsis edilmişti. O günü hatırlıyorum da, o açılış töreninde bütün Erzincan halkı ve devlet ricali oradaydı. Havuzuna şakır, şakır sular akıyor ve etrafını çevreleyen insanlar sevinçle ceplerindeki metalik paralarını havuza atıyorlardı. Havuzun içindeki o metalik paralar, lambaların ışıkları ve suyun dalgalarıyla birlikte yaylanarak bir sanat müziği eşliğinde raks ediyorken insanların gözleri ışıl ışıldı. Etrafındaki yeşil alanı, oto park alanlarıyla, restoranlarıyla, bahçesindeki çay ocaklarıyla adeta şehrimizin en güzide sosyal tesisleriydi. Genelde akşamları mesai çıkışlarında uğrak yerlerimizdi. Şehrimize gelen, giden arkadaşlarımızı yakınlarımızı yolculayıp karşılardık. Şimdi o mutena alanda yeller esiyor, kapıları kilitlenmiş, camları kırık sanki bir matem havası var. Yıllardır kaderine terk edilmiş, köhneleşmesi bekleniyor. Konum olarak halen daha şehir trafiğini bozmayacak bir alandaki bu tesis kimler tarafından yok edildi, kimlere rant sağladı ve neden başka yeni bir terminale ihtiyaç duyuldu, bilemiyorum. Her nedense birbir emek ve giderlerle yeniden inşa edilen şehirlerarası otobüs terminalimiz şehir dışına çıkarıldı. Artık ne o ahenk var, ne o kalabalık ve ne de o yolculamaya gelen insanlar var. Tenha bir köşede yalnızlık şarkılarını söylüyor. Bir de önüne labirent kavşaklarını yaptılar. Yakın yolarımızı uzak yaptılar. Kollara ayrılan bu uluslar arası yollarda sıkça trafik kazaları oluştu. Labirentlerden kurtulmak isteyen yetkililer, üst geçit yolları yapmak yeni hatırlarına geldi. Heba olan giderlerin vebalini kim verecek. Öyle ya, bu hataların bedelini devlet bütçesi ödedi, kendi ceplerinden çıkmıyor. Şimdi de bu çalışmaların arasından bulmaca gibi yollardan sürücüler ilerlemeye çalışıyorlar. Kim kârlı çıktı bilemiyorum. O terminali kaybetmekle oradaki büro sahipleri ve esnaf zararlı çıktı, ahenk zararlı çıktı, halkımız zararlı çıktı ve en önemlisi de devlet bütçesi zararlı çıktı. Bir tarafta hasarlı yollar bir tarafta kaderin hüzünlü yıllarına boğulan izbedeki yeni bir şehir terminali. İş buraya kadar gelmişken ve hazır eski terminalimiz yeniden, yeni bir hizmet beklemektedir. Hızla artan şehir trafiği, kaldırımları işgal eden otolar, cadde kenarlarında hatta çift sıra halinde trafiğe aykırı park etmiş otoları her zaman görmekteyiz. Şehrimiz acilen şehir içi otopark alanına ihtiyacı vardır. Ben bu hizmete varım diyerek, ihtişamıyla gülümseyen eski terminalimiz için halen daha neden bekliyoruz. Bu mutena ve nezih bir alanda yeniden eski nostaljilerimizin önümüze serilmesini, ahengini ve yeni bir açılış töreninin müjdesini bekliyoruz.