Ülkemizde mağdur olan sesi duyulmayan ve asla aylık almayan bir kesimi vardır. Acaba hiç hak sahibi olmayan, aylık alamayan bir kitle var mı ülkemizde diye bir düşündünüz mü?

İşçi ve memur emeklileri, dul, yetimleri maaş alıyor, Ülkemize sığınanlar ve çocukları her türlü ayni ve nakdi yardımlar alıyor, şehitler gaziler, kocasından boşananlar aylık alıyor, valiliklere müracaat eden fakirler yardım alıyor. Sakatlar yaşlılar, deliler, mal varlığını türlü hilelerle gizleyenler tıkır tıkır aylıklarını alıyorlar.

Bu güne kadar hakları aranmayan sesleri duyulmayan kaderlerine terk edilen bir kesim var. Bunlar vefat eden emeklilerin yetim kalan çevresinde iş bulamayan 18 yaşını veya okuyan 25 yaşını geçmiş erkek çocukları.

Babası vefat eden kızlarımız var. Bunlar evleninceye kadar, hatta evlenip boşandıktan sonra ölünceye kadar maaşlarını alırlar hayatları garantilidir. Sırf bu yüzden boşanıp yuvasını yıkan, kadınların her yıl gün geçtikçe sayıları artmakta ve istenmeyen kötü sonuçlarını doğururken erkekler de hep günah keçisi olurlar.

Bu genç yetimlere kim arka çıkacak. Babası ya da annesi emekli iken vefat eden hangi gençlerin yüzde kaçı hemen iş bulabiliyor, bir istatistik yapıldı mı? Bu gençlerimize bir iş buluncaya kadar hiç değilse asgari ücretin yarısı oranında bir aylık verilmeli ki, yanlış yollara sapmayalar. Belki de yoksulluktan kötü örnek olanların çoğu memur ve işçi emeklilerin erkek çocuklarıdır. Böyle bir imkân sağlanırsa o gençler bir iş buluncaya kadar kimsenin maşası olmayacaktır.

Diğer taraftan emekli olan bir memurun maaşı belirli oranda aşağıya çekilirken aile yardımı ve 18 yaşından küçük çocukları için dahi çocuk yardımları da kesilmektedir. Eşine ve müstahak olan çocuklarına sadece sağlık güvenceleri verilir.

Haklarımızı savunan güya sendikalarımız vardır. Onlar sadece, ‘’emekli maaşlarımız enflasyonun altında’’ demekten öteye geçemiyorlar. Zira bu güne kadar emekliler için, ne aile ve çocuk yardımlarının verilmesi için, ne de vefat eden emeklilerin erkek çocuklarına cüzi de olsa bir aylık bağlanması için gerçek anlamda seslerimizi duyuramamışlardır.

Ülkemizde kadın erkek eşitliğinden söz edilmektedir. Aynı iş ve imtihan imkânlarına fazlasıyla sahip olan kız çocukları için verilen bu haklar, iş bulamayan, çaresizlikten kötü örnek olan bu konumdaki erkek çocuklarımız için de bu hakların verilmesi toplumsal olarak faydalı olacağı kanısındayım.