Birlik Vakfı Erzincan Şubesi’nin bu haftaki konuğu Vali Sayın Ali Arslantaş’tı.
Vali Bey, Erzincan’da bulunduğu 6 aylık zaman diliminde çalışmalarını, projelerini ve yaşadıklarını paylaştı.
Merak edilenleri cevaplandırdı.
Vali Bey’in hazırlığı; daha çok iktisat, sanayi, projeler ve yatırımlar üzerineydi fakat sorular ve yönlendirmelerle konuşmanın büyük bölümü 15 Temmuz olaylarına ayrıldı.
Bir özelliğimiz de ekonomi değil ideoloji ve siyasi konuşmalardan hoşlanmamızdır.
Şevket Süreyya Aydemir “Suyu Arayan Adam”  ve “ İkinci Adam” eserlerinde bu gerçeği ifade eder. Özelliklede 1929 dünya krizinde batıda makinelerin çok ucuzladığını, su fiyatına satıldığını ve birçok ülkenin krizi fırsata çevirerek bu makineleri alarak sanayilerini kurduklarını fakat bundan istifade edemediğimizi, gündemimizde ideolojik söylemlerin olduğunu yakınarak anlatır.
Vali Bey’de gerilerden alarak örneklerle ekonomi öncelikli konuştu:
1400’lü yıllar Türk ve dünya iktisat tarihi açısından bir dönüm noktasıdır.
Ümit Burnu’nun keşfi, deniz ticaretinin Avrupa’nın eline geçmesi ve ipekyolu’nun eski önemini kaybetmesi ile zenginlik yani güç doğudan batıya kaymıştır.
Acaba, güç tekrar batıdan doğuya mı kayıyor?  
Çin, Hindistan yükseliyor mu?
Özellikle de Çin Ekonomisi Avrupa’nın rekabet gücünü giderek zayıflatıyor mu?
Tarihe sadece geçmişte neler olmuş merakıyla değil, devletleri yükselten veya gerileten dinamiklerin neler olduğunu bilerek ve iyi analiz ederek bakmamız gerektiğini belirtiyor ve devam ediyor;
Ne oldu da geri kaldık sorusunu sormamız lazım?
Türkiye, özelde Erzincan çağın ruhunu yakalayabiliyor mu? Sahip olduklarımızın farkında mıyız?
Erzincan’ın bir dağıtım merkezi, kıtalar arası bir ticaret merkezi olmasında artı ve eksiler nelerdir.
Doğu ve batı ile kuzey ve güney hatların kesiştiği bir noktada bulunuyor Erzincan.
Demiryoluyla bir yandan Edirne- Kars doğu hattıyla Pekine kadar gitmesi hedeflenen güzergâh, diğer yandan Karadeniz ile Mersin Limanları’nı birbirine bağlayacak hat.
Birçok ürün Erzincan üzerinden yani en kestirme yoldan dünyaya pazarlanamaz mı? Birçok ülkeyle ekonomik bağlantı kurulamaz mı? 
Çok mu büyük hayaller kuruyoruz?
TARİHTE ERZİNCAN
Coğrafi ve stratejik anlamda Erzincan ideal bir yerdedir.
Eski Çağlardan beri Trabzon’dan Malatya ve Adana’ya oradan Ortadoğuya geçecek olan yollar Erzincan’dan geçmektedir. 
Antikçağ yazarlarının kitaplarında bunun böyle olduğu görülmektedir. Ayrıca eski çağların ticaret yollarıyla ünlü ipekyolu’nun Anadolu’daki en önemli kavşaklarının başında Erzincan gelmektedir. 
Olaylara tarihsel açıdan bakınca düşünülenler çok ta büyük hayaller değil.
OVA KORUNACAK
Vali Bey anlatıyor;
“Erzincan, Tercan, Çayırlı, Otlukbeli ilçelerini büyük ova kısmına soktuk.
Artık ovaya doğru değil Dağa doğru imar olacak.
Hedef, zaman içerisinde Erzincan’ı yüksek kodlara taşımak,
Böylelikle hem deprem dalgası karşısında ovadaki risk azalacak,
Hem de bir beslenme kaynağı olarak ova korunmuş olacak”.
Daha önceden bu karar alınabilmiş olsaydı kent insanının hayatın karmaşasından uzaklaşıp sığındığı Girlevik Şelalesi’ni kaybetmeyecektik.( Bu turistik alanın çevresiyle beraber acilen kamulaştırılması gerekmektedir)
Beldelerin yaptığı (Kavakyolu, Geçit, Yoğurtlu, Ulalar) yüzlerce toki binasıyla bu güzel coğrafya kirletilip yok edilmeyecek, çevre yolu için binlerce dönüm arazi hoyratça kullanılmayacaktı. Belki de jandarma ile yeni terminal binası ovaya yapılmayacaktı. Bu karar şüphesiz Erzincan’ın elli yıl, yüzyıl sonrası düşünülerek alınmış bir karardır.
EKONOMİK GİRİŞİMLER
Vali Bey devam ediyor;
“Günümüzde en büyük itici güç ekonomik gelişme.
Bu varsa yaşanılabilir şehir olabilirsiniz ancak.
Erzincan’dan hiçbir firma Türkiye’de ilk 500 arasında değil
İş yapmak isteyenlere ciddi yatırım sermeyesi veriyoruz.
%30 öz kaynak veya teminat mektubuyla devasa tesisler kurulabilir.
Şuanda yatırım için 21 müracaat var.
Erzincan yatırım teşvik programında 3 bölgede bulunuyor. Terörün yoğun olduğu illerle aynı gurupta değerlendirilmemiz bir avantaj.
Sermayeyi Erzincan’a çekmeye çalışıyoruz.
Fabrikasını Erzincan’a taşıyacaklara ekstra imkânlar sunuyoruz.
Atıl halde bulunan firmaları, yatırım programından istifade etmeleri için bilgilendiriyoruz.”
TARIM REFORMU
“Tarım reformu için karar aldık 50 dönümden aşağı arazi olmayacak.
Bütün tarlaların yola ve suya cephesi olacak.
Amacımız hem istihdamı arttırmak hem de gelir artışı sağlamak
Fırat kontrol altına alınarak tarıma elverişli alanlar oluşturulacak.
Tarım arazilerini korumak birinci önceliğimiz”…
SEVİNDİRİCİ HABER
Vasgirt Deresi regresyon alanında; iki müze, kütüphane yani bir kültür kompleksi projesi hazırlanmış. Kaynak sorunu çözülmüş.
Bu defa proje hayat buluncaya kadar temkinli olacağız ve sürekli hatırlatacağız.  Erzincan’a gelen valilerimizin genelde ilk projeleri “müze” olmuştur fakat bir türlü gerçekleşmemiştir.
Müze Erzincan için neden önemli?
Bilimsel kazılarda veya şehrin muhtelif yerlerinde çıkarılan nesneler, müze olmadığı için başka şehirlere götürülmüştür.
Dünyanın en büyük fildişi heykeli bu coğrafyadan çıkarılmış fakat Anadolu Medeniyetler Müzesi’ne götürülmüştür. Yıllarca Altıntepe’den çıkarılanlar gibi.
Yasalar, tarihi ve arkeolojik nesnelerin bulunduğu yerde teşhir edilmesini öngörüyor. 
Müzenin kurulması ile bu eserler tekrar Erzincan’a getirilebilir.
 15 TEMMUZ HİKÂYESİ
Vali Bey, herkes gibi kendisinin de bir 15 Temmuz hikâyesi olduğunu belirterek o gece yaşananları katılımcılarla paylaştı:
Saat:09.45 Refahiye’nin Kayı Köyü’nde başbakanın ailesini korumakla görevli Ayşe’den telefon aldım, kaygılı bir ses; çok acil özel hareket gönderin.
10.15 geçe Ankara’dan haber geldi, darbe oluyor.
Kimseyi telaşlandırmadan emniyete gittik.
İlçeler dâhil tüm polisleri çağırdık, ağır silahlarla takviye yaptık.
Henüz mezun olmamış 600 özel hareket öğrencisini de silahlandırdık.
Bakanlıktan emir geldi, sakın teslim olmayın,
Telsisten tüm polislere mesaj yolladık: sabaha sağ kalmayabiliriz ama şerefle öleceğiz.
İzinde olan emniyet müdürünü çağırdım.
Jandarma Alay Komutanını defalarca aradım telefona çıkmadı.
Topçu tugayı ve diğer merkezleri takibe aldık, herhangi bir hareketlilik yok.
Selçuk paşa aracılığıyla ordu komutanıyla görüştük;
Açık ve net olalım kimin yanındasınız?
Devletin, sivil hükümetin yanındayız.
O zaman bu düşüncenizi televizyon ekranlarından açıklayınız.
Komutan NTV’de: biz bu işin içinde yokuz…
Siyasi parti temsilcilerini aradım, ordu yanımızda sakın orduya yürümeyin
Ordu komutanın tavrı netleştikten sonra telefonlara çıkmayan jandarma komutanı yanıma geldi(sonradan tutuklandı)
Milli savunma bakanı aradı 7 helikopter havada, yakıt ikmali için Erzincan’a inebilir, engelleyin.
03.54’te sivil ve askeri havaalanlarının ışıkları söndürüldü.
İnecek helikopterlere vurun emrini verdim.
Ağır ceza reisiyle karar verdik, darbeden sonra sıkıyötenim sorumlusu olacak komutanı içeri aldık.
Sabah 10: 30’da sıkıyönetim hâkim ve savcılarını tutukladık.
Alevi dedeleriyle görüştük,
Milliyetçi-,muhafazakâr, sosyal demokrat herkes birlik oldu.
Ve 5000 kişiyle gıyabi cenaze namazı kıldık meydanda.
Şüphesiz Vali Bey tereddüt göstermemiş ve iyi bir liderlik yapmıştı.
Sağduyulu, görev ahlakı yüksek komutan, polis ve halk kitlelerinin darbeye karşı tutumları sayesinde de Erzincan’da kan akması engellenmişti.
Keşke tüm Türkiye’de bunu başarabilseydik.
Vali Bey; soruşturmalarla ilgili hassas davrandıklarını cemaatin güler yüzüne kanıp, iyi niyetle özellikle okullar için yardımlarda bulunanlarla, kamuda illegal örgütlenmeye giden ve darbeye teşebbüs edenleri bir tutmadıklarını ifade ettiler.
 15 Temmuz darbe girişiminin sonuçları ağır oldu.
Birçok kurumda büyük bir tahribat yaptı.
Tek çaremiz demokrasi ve hukuk devletini güçlendirerek normale dönmeye çalışmak.
Bu toplum artık “Demokrasiyi” hak etmiyor mu?
ERGAN DAĞI
Vali Bey programda Ergan Dağı ile ilgili de kısa bir açıklamada bulundular. Bugüne kadar amatörce çalıştırılan tesisin artık profesyonelce işletileceğini belirterek işten anlayan kayak federasyonuyla anlaşmaya vardıklarını belirttiler.
Son yıllarda kentin gündeminden düşmeyen Ergan Dağı ile ilgili bu gelişme, öncesinde kamuoyuna yansımıştı.
Vali Bey, tesisin geçmişteki işletmecilerine bakınca profesyonel bir işletmeye verme düşüncesinde son derece haklıdırlar. 
Fakat doğru adres Kayak Federasyonu mudur?
Fedarasyon Başkanı Sayı Erol Yarar incelemelerde bulunmak üzere birkaç defa ilimize teşrif etmişlerdi.
Dünyayı gezmiş, alanına vakıf biri olarak görmüştüm kendilerini.
Şu düşünceler onun;
Kayak bir kalkınma ve iktisadi faaliyet
Bu işte nüfus değil vizyon önemli
3 bin nüfuslu kayak merkezlerinin 15 bin konaklama kapasiteleri var,
Spor bir bilimdir.
Kayak merkezi projelerinde hatalar yapıyoruz.
İlim gerçekleriyle, yaptıklarımız örtüşmüyor.
Doğu bölgelerinde kayak merkezleri kalkınma motoru olarak görülmeli,
Endüstrileşmek, sanayileşmek her şehrin hedefi olmamalı,
Erzincan’ın kendi kalıbını bulması lazım,
Erzincanlı iş adamları kendi bölgelerinin özelliklerine göre yapılanmalıdır.
Sayın Başkanın engin vizyonuna rağmen kayak federasyonu işletmeciliğinin başarılı olamayacağını, olsa da kalıcı olamayacağını düşünüyorum.
Çünkü federasyon işletmeciliği, devlet işletmeciliğinden farklı olmayacaktır da ondan.
Devlet memuru anlayışıyla yürütülemez.
Bu işin çözümünün özel sektörde olduğunu inanıyorum.
Kayak federasyonuna sunulan imkânları  “DEDEMAN”, “TOPRAK” vb. birçok firma hayli hayli kabul edecektir. Ve risk alarak yatırım da yapacaklardır.
Ergan Dağı, eksikliklerine rağmen her geçen yıl sorunları giderilerek alt yapı sorunları çözümlenmiş bir tesistir.
Elektrik, su, yol, aydınlatma, karlama sistemi bitmiş bir tesise ciddi bir ekonomik destekle alıcı bulmak zor olmayacaktır.
Federasyonun yapacağı en fazla bir iki yarış düzenlemektir. Bunun da çok fazla bir katkısı olmayacaktır.
Federasyon yapısı gereği manevra alanı dar, hareket alanı kısıtlıdır. Özel sektör gibi dünya ülkelerinde afiş asıp tanıtım yapamayacaktır. En önemlisi de sorumluluk alıp yatırım yapmayacaktır