Tarlaya ekilen tohumlar bir gün başak olur, lakin harmanlarında taş toprak saman kırıntıları vardır. Bu haliyle elemediğiniz sürecetemiz tahılları ortaya çıkaramazsınız. Birinci elemeden geçerken samanından ayrılır, ikinci elemeden geçerken taşı toprağı ayrılır, hatta bir elekten daha geçerken zayıflar ayrılır. Ve nihayet temiz ve dolgun mahsuller ortaya çıkar.

         Evvelcelise diplomasını almak zor bir hedefti. Çünkü ilk ve ortaokullardageniş alanlara yayılan genel kültür dersleri ağırlıklıydı, ilk ve ortaokullar çocuklarımızın kesişme çizgisiydi. Zira başarısız öğrenciler ya sınıf tekrarıyla aynı düzeye gelirdi ya da bir mesleğe veya köy hayatına devam ederdi. Keza ilk orta ve lise son sınıflarda bütün derslerden umumi imtihan olduktan sonra diploma almaya hak kazanırdık. Lise diploması alanların neredeyse %  90 a yakını bir üniversiteye girmeye hak kazanırdı.

         Mesela ortaokulunbir sınıfından başlayan elli öğrenciden elenerek seçilerek ve lise son sınıfa gelinceye kadar ancak diploma almaya hak kazananların sayısı 20, 30 u geçmiyordu ama bu zor hedefte başarı oranı da çok yüksekti.Üniversite sınav sonuçları açıklanıyor, on binlerce hiç bilemeyenler hatta dört işlemi yapamayan öğrenciler ortaya çıkıyor.

         Şimdi maarif öylesine bir değişime uğradı ki, ilk ve sekiz yıllık orta öğretimde neredeyse sınıfta kalmak yok, bilende geçiyor bilmeyende. Üniversite sınavlarında bocalayanlar yıllarca babalarının sırtından dershanelere devam ediyor. Bu gün dershanelere de diploma verme hakları doğdu. Güzel bir yapılanma lakin menfaatler uğruna suiistimaller olmasa.

Böyle düşük puanlarla diploma almış okuma kapasitesi düşük babasına boşuna yük olmuş hayta çocuklarımız yoktu. Hayata atılmak sadece yüksekokullardan ibaret olmadığını, toplum olarak bilincine varmalıyız. Bu yüzden köylerimizi yok etmedik mi?

         Bu zor hedefi basit hale getirirseniz yığılmaların önüne asla geçemezsiniz. Gençlerimizhayatın çıkmaz sokaklarında saplanıp kalmasınlar ve hayatı eğlencelik haline getirip anaya babaya külfet olup üzmesinler.Bir kısım öğrenciler, oh ne âlâ babalar kazansın sen arkadaşlarınla keyfini sür.

Çocuklarımızı yaz tatili gezilerinin yerine mecburi meslek kurslarına yöneltiniz ki, el becerileri olsun,iş bulamayınca böyle başıboş kalıp arkadaşlarıyla gönül eğlendirmesinler bir dala tutunamazlarsa bir diğer dala tutunsunlar. Hayat eğlencelik değildir, gelecek için fedakarlık ister.