Bildiğiniz gibi Covid-19 salgını geçtiğimiz yıllarda tüm dünyayı etkisi altına almış ve insanlık olarak hayli zorlu bir dönem yaşamamıza neden olmuştu. Covid aşıları ise bu korkutucu salgın karşısındaki en etkili silahımızdı. Geliştirilen Covid aşıları sayesinde salgının izleri de büyük oranda silindi. Ancak aşılar, bazı komplo teorilerini de beraberinde getirmişti. Çeşitli çevreler Covid aşıları hakkında bazıları hayli ilginç iddiaları gündeme getiriyor, aşıların tuhaf yan etkileri olduğunu ifade ediyordu. Elbette Covid aşıları hakkındaki bu komplo teorilerinden pek çoğunun herhangi bir bilimsel dayanağı bulunmuyordu. Ancak bu, aşıların bazı sağlık sorunlarına neden olabileceği gerçeğini değiştirmiyor. Üstelik yeni bir bilimsel araştırma Covid aşılarının son derece nadir görülen fakat tehlikeli yeni yan etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Detaylara birlikte bakalım.

Geçtiğimiz yıllarda tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi insanlık olarak zorlu bir dönem yaşamımıza neden oldu

Koronavirüs kaynaklı salgın hastalık nedeniyle dünya genelinde milyonlarca insan yaşamını kaybetti, çok daha fazlası ise ciddi sağlık sorunları ile karşılaştı. Tüm dünyada sokağa çıkma ve seyahat kısıtlamaları uygulandı. Maskeler ve dezenfektanlar gündelik yaşamlarımızın sıradan bir parçası haline geldi. Ancak bu korkutucu hastalık karşısında imdadımıza yetişen şey bir kez daha bilim oldu.

Covid aşıları salgının izlerinin büyük oranda silinmesini sağladı

Türkiye’de yetişiyor: Resmen ölümsüzlük bitkisi Türkiye’de yetişiyor: Resmen ölümsüzlük bitkisi

Ne var ki Covid aşıları, bazı komplo teorilerini de beraberinde getirdi. Gezegenin dört bir yanındaki komplo teorisyenleri aşıların, bazıları hayli tuhaf yan etkileri olduğunu ileri sürüyordu. Elbette bu çoğunlukla bilimsel dayanaktan yoksundu. Yine de aşıların bazı yan etkileri olduğu-olabileceği uzmanlar tarafından dile getiriliyordu. Kısa süre önce sonuçları yayımlanan bir araştırma ise bu hususta dikkat çekici bazı verileri gün yüzüne çıkardı.

Bilim insanları, Covid aşılarının nadir görülen fakat tehlikeli yeni yan etkileri olduğunu keşfetti

Araştırmacılar, Covid-19 aşısı olduktan sonra hastaların daha büyük bir risk taşıyıp taşımadığını görmek için nöroloji, kan ve kalple ilgili 13 tıbbi durumu değerlendirdi.

Araştırma kapsamında 8 ülkeden 99 milyondan fazla insanın verileri incelendi

Covid-19 aşısı olan milyonlarca insanın verilerine bakıldı ve aşı olduktan sonrasıyla öncesi karşılaştırıldığında çeşitli dönemlerde daha büyük bir sağlık durumu geliştirme riski olup olmadığı incelendi.

Bazı hastaların mRNA aşılarından sonra miyokardit ve perikardit gibi kalp iltihabı rahatsızlıklarına yakalandığı tespit edildi

Bazı insanlarda ise viral vektör aşılarından sonra kas zayıflatan Guillain-Barré sendromu ve beyinde bir tür kan pıhtılaşması oluştuğu görüldü

Öte yandan uzmanlar, bazı kişilerde viral vektör aşılarından sonra omuriliğin bir kısmında iltihaplanma ve hem viral vektör hem de mRNA aşısından sonra akut dissemine ensefalomiyelit olarak da bilinen beyinde ve omurilikte iltihaplanma ile şişme belirtilerine rastladı.

Uzmanlar Covid aşılarının yeni keşfedilen yan etkilerinin son derece nadir görüldüğünü ifade ediyor

Ancak bu yan etkilerin tehlikeli olduğunu da belirtmekte fayda var. Bununla birlikte uzmanlar Covid-19 aşılarının mevcut anlayışını geliştirmek ve büyük veriler kullanarak güvenilirliğini ortaya çıkarmak için daha fazla çalışma yürütüyor. Öte yandan bilim insanlarına göre her ne kadar ilgili araştırma sonrasında Covid-19 aşılarının nadir yan etkileri tespit edilse de bu bulguların ilişkilerini doğrulamak ve klinik önemini değerlendirmek için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.

Evet, yeni araştırmaya göre Covid aşılarının nadir görülen fakat tehlikeli yan etkileri var. Ancak aşı olmamak, daha büyük bir risk barındırıyor

Öyle ki uzmanlar, koronavirüs enfeksiyonundan sonra nörolojik bir rahatsızlık geçirme riskinin, Covid-19 aşısından sonraki riske kıyasla yaklaşık 617 kat daha yüksek olduğunu belirtiyor. Bilim insanları aşı olmanın faydalarının risklerinden önemli ölçüde daha ağır bastığını dile getiriyor.

Editör: Saliha Kara