(Devrin deveranları isimli kitabımdan bir kesit)

Devir değişti devran değişti, seyir değişti seyran değişti, bayram değişti hayran değişti. Cihan değişti civan değişti, can değişti canan değişti. Evlat değişti ayal değişti, damat değişti gelin değişti, mahrem değişti namahrem değişti Yol değişti yoldaş değişti, yurt değişti yurttaş değişti, usta değişti, çırak değişti. Han değişti külhan değişti. Ve erkek değişti, kadın değişti.

Uzaklar şimdi ulak oldu, kullar da kullara kulak oldu. Erkekler kadın, kadınlar erkek oldu. Bazen bahar oldu, bazen sonbahar oldu. Kimi yolunu şaşırdı, kimi herkesten aşırdı. Doğrulara keriz dediler, faize caiz dediler. Gıybete sohbet dediler, harama helal dediler. Ne duvak kaldı ne perde, hepimizde var bir nebze. Dört taraftan etmişler sirayet, kimi kime edeceksin şikâyet. Dünden bugüne aktardılar, arsızları aşıladılar, soysuzu bey diye karşıladılar.

Herkesin bir evi bir arabası oldu da sanki ne oldu, ayalimiz, çocuklarımız söz dinlemez oldular. Şehirlere doluşan insanlar koca evlere sığamaz oldular. Artık evlerimiz arazilere,arabalarımız yollara sığamıyor, bu ne saltanattır. Ne köy kaldı ne bucak, hapishaneler yetmiyor dosyalar kucak kucak. İnsanlar hiç bu kadar çok cadde ve sokakların gölgelikleri olmamışlardı. Herkes köyünde işinde ve ailesiyle başbaşaydı. Şimdi ne yetiştirebilen var ne de yetinen var.

Hopladılar, sıçradılar ve hep kalıcı sandılar,kendinibir şey sandılar. Sonunda her birinin, karşısına birden Azrail çıktı ömürleri bitti toprak oldular, toz oldular, çiğnenip yolak oldular. Hani hiç ölmeyeceğini zanneden itibar sahipleri, dünya zebanilerikrallar, firavunlar vardı, bıçaklarının arkaları da kesiyordu, hani bazıları da güçlerine güvenerek kendilerini tanrı ilan etmişlerdi. Şimdi o mağrurlar, gaf dağından su içenler, toprağa mağlup olmuşlar, hani neredeler?Bir gün bizimde mezarımızın üzerinden çiğneyip geçecekler.

Dünyaya dört ellesarılıp, silip süpürenler şimdi toprağın sürgünleri olmuşlar. Evvelkiler gibi onlarında yerlerinde yeller esiyor ve şimdi başkaları yerlerinde geziniyorlar ve tapuları da onların olmuşlar