Evet, ne zaman o eşsiz manzaralı, dağlarla yaylalarla çevrilmiş, o Erzincan gölünü getireceksiniz. İşte o zaman şehrin nüfusu aratacak, iş hacmi artacak, ticaret alanları genişleyecek. İller ve ilçelerin arasında yeni bir hareketlilik başlayacak, iklim şartlarını değiştirecek ve ılıman iklimlerin meyveleri yetişecek. Canlar canı Erzincan ve çevre illeri de o zaman gözde ve güzide yerleşim yerleri haline gelecektir.

O gün, bir gün gelecek mi, dersiniz? Yıllar su gibi akıp giderken yine ihmal mi, edilecek. Hani bir zamanlar ihmal edilen ve kapatılan ayakkabı fabrikamız, iplik fabrikamız vardı, yüzlerce insan ekmek yiyordu. Bu güne kadar ihmal edilen şeker fabrikamız, ihmal edilen hastanelerimiz ve halen ambulanslarla Erzurum’a götürülen acil hastalarımız var. Hani bir de ihmal edilen, şifalı suları derelere akıp giden horhor ılıcamız var.

Hepimiz biliriz Acem oğlu köprüsünü o muazzam dar derin boğazını. Belki de Türkiye’nin en dar, en keskin, yalçın kayalar arasındaki kanyonudur, vadisidir. Bu şekildeki bu keskinliğin sebebi Hz. Ali’nin kılıcına da rivayet edilmektedir. Bulunmaz hazır bir nimettir. Bu dar, keskin yüksek boğaz, en büyük santrallerini, sulama sistemlerini ortaya çıkaracaktır.

Budan iki yıl öncesine kadar, bu kanyonun çıkışındaki derelerin yatağında yoğun bir şekilde dozerler çalışıyor ve etüt çalışmaları yapılıyordu. Her nedense bu çalışmalar da durduruldu ve bir türlü başlanamadı,  Bu hususta kaldırılacak olan yerleşim yerlerinin tespitleri, tren ve kara yollarının yeni güzergâhları belirlenmişti. Askıya mı alındı, ihmal mi edildi,  yoksa bir neden mi vardı? 

Şayet o engin ve derin boğazda nehir suları tutulması halinde, Erzincan’ın Beytahtı mesire alanın sınırlarından başlayarak Acem oğlu köprüsüne kadar devasa suları yükselecek, dahası Keban Barajıyla da buluşması halinde neredeyse bir iç deniz haline gelecek. Üzerinde araba vapurları ile yolcu ve yük taşımacılığı başlayacak. Turizm, balıkçılık gelişecek ve ticaret hacmi gelişecek. Etrafında mesire alanları ve eğlence mekânları ortaya çıkacak, sulama alanları artacak, kısacası, içine kapanıklıktan, kısılmışlıktan kurtulacak ve büyük cazibe merkezleri ortaya çıkacak. 

İnsanlarımız hâkim tepelerinden ve yaylalarının arasından ortaya çıkan Erzincan Gölünün serinliğini, kazancını ve keyfini yaşayacaklar.

Bu hususta yetkililerin yeniden bu baraj çalışmalarına yeniden hız verilmesi halinde ülkemiz açısından yeni bir kaynağı daha ortaya çıkaracaktır.