15 Temmuz gecesi yaşananlara değinen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “O akşam çok zor bir geceydi. Ama tankların karşısına milletimiz çıktı. Milletimiz göğsünü tanklara siper etti. Alçaktan uçan alçak pilotların uçağına taş atmaya çalışıyor, vurmaya çalışıyor. Bu kadar cesur bir millet. Onlar vatan haini. O gün dünyanın dört bir tarafından Müslümanlar mazlum milletler hepsi dua ettiler. O gün biliyorduk ki birlik ve dirlik zamanıydı. Aynı bayrağın altında, aynı vatanın çocukları olarak, aynı şerefli ümmetin fertleri olarak hep beraber bu ülkenin Alevileri, Sunnileri, Türkleri, Kürtleri, Çerkezleri, Lazları hep beraber ya Allah diyerek sokaklara çıktık, bayrağı koruduk, milleti koruduk, vatanı koruduk. Bazı milletlerin tarihinde hele bizim gibi büyük milletlerin tarihinde büyük dönüm noktaları olur. 15 Temmuz Anadolu’nu topraklarının gördüğü en büyük ihanet hareketiydi. Bu topraklarda niye ihanetler görüldü tarih boyunca. Nice şanlı zaferler, nice destansı direnişlere şahit olduk. Ama 15 Temmuz en ağır darbe hareketiydi. Ama aynı şekilde 15 Temmuz bu toprakların en destansı direnişlerinden birisiydi. Çanakkale direnişi gibi, aynı Sakarya direnişi gibi, aynı ulusal Kurtuluş Mücadelemiz gibi tarihimizde yeni bir sayfayı açtık. Bu büyük zaferin arkasında olan bütün milletimizden Allah razı olsun. 15 Temmuz dostlarımızın hepsine sevinç vermiş, düşmanlarımızın hepsine kalbine korku sarmış bir zaferdir. Şimdi bundan sonra Türkiye’nin hiç geriye dönüşü yok. Kimse kusura bakmasın geriye dönmeyeceğiz. Darbeci çakallara ve onların arkasındaki bir takım tilkilere bu vatanı asla bırakmayacağız. Terör örgütlerine haddini bildirmek, daha güçlü bir Türkiye’nin olmasını sağlamak, ekonomide daha hızlı bir kalkınmayı temin etmek için 16 Nisan’da ne diyoruz? ‘Evet’ diyoruz.” şeklinde konuştu.
Konuşmasında neden ‘Evet’ denileceği hususunda 4 nedenin olduğunu vatandaşlara anlatan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “16 Nisan’da Türkiye yeni bir döneme giriyor. Son kavşaktayız. Arkamıza bir daha bakmayacağız. Bir daha bu tür şeylerle uğraşmayacağız. Güçlü Türkiye, Büyük Türkiye istikametinde yürüyeceğiz. Anayasa değişikliği meselesi yeni çıkmadı. Ben kendimi bildim bileli konuşulur mu? Konuşulur. Ta 12 Eylül’ün ertesinden itibaren yani 82 Anayasası kabul edildiğinin arkasından hep Anayasa değişiklikleri konuşulur. Rahmetli Özal konuşmuş, rahmetli Erbakan konuşmuş, rahmetli Yazıcoğlu konuşmuş, rahmetli Türkeş konuşmuş, rahmetli Demirel ‘her şeyi yaptık ama bir başkanlık sistemini getiremedik’ demiş. Türkiye’de dört nedenle bu Anayasa değişikliğine ihtiyaç vardı.Birincisi mevcut sistem çalışmıyor. Yani motor artık paslanmış. Türkiye gibi 80 milyonluk genç bir nüfusu bu motor taşımıyor. Birincisi Türkiye’de ki vesayet sisteminin sona ermesi. Yani bir daha darbelerin olmaması. Bir daha kapalı kapılar ardında Cumhurbaşkanlarının seçilmemesi. Bir daha partilerin kapatılmaması. Bir daha siyasin yasakların olmaması için Türkiye’de Anayasa değişikliğine ihtiyacımız var. İkincisi Cumhurbaşkanlarıyla Başbakanlar arasında hep kavgalar olmuştur. Çift iradesi olursa, çift başlılık olursa ülkeyi yönetemiyorsunuz. Çift başlılığın ortadan kaldırılması için Türkiye’de bir sistem değişikliğine ihtiyaç var. Şimdi öyle bir sistem kuracağız ki inşallah, bütün yürütme tekelde toplanacak halkın doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanı Türkiye’nin yeni yürütmesinin başı olacak hızlı karar verecek. Üçüncüsü siyasi istikrarsızlık. 94 yıllık Cumhuriyet tarihindeyiz. Biz 65’nci Hükümetiz. 17 ayda bir hükümet var. 17 ayda hükümetlerle Türkiye gibi büyük bir ülke yönetilir mi? Hiçbir şekilde siyasi istikrar olmadı. Türkiye’de 1970-80 arasındaki 10 yılda 12 hükümet gördük. 10 ay ortalaması. Böyle bir istikrarsızlık olur mu? İnşallah şimdi bunu ortadan kaldırıyoruz. Dördüncü neden ekonomik istikrarsızlıkların önlenmesidir. Türkiye’de tek başına iktidarlar döneminde ülkenin yıllık kalkınması 5.6. Koalisyon dönemlerinde yüzde 4. Darbe ve darbe teşebbüslerini olduğu dönemlerde yüzde 3.4. Halep ordaysa arşın burada. Türkiye ne zaman tek parti iktidarı olmuş, o zaman güçlü bir şekilde yönetilmiş. Tek başına iktidarın sağlanması ekonomik istikrarında anahtarıdır. İnşallah bu 4 nedenle ne diyoruz 16 Nisan’da ‘Evet’ diyoruz. Birliğimiz, beraberliğiz için Türkiye’de bütün millet fertlerinin kucaklaşması için 16 Nisan’da ‘Evet’ diyoruz.” açıklamasında bulundu.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş daha sonra Tercan esnafını ziyaret ederek, esnaflar ile bir süre sohbet etti.