13 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle yaptığı açıklamada böbrek organının önemine temas eden Halk Sağlığı Müdürü Dr. M. Oğuz Çetin, “Her yıl Mart ayının ikinci Perşembe günü Uluslararası Nefroloji Derneği ve Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonu tarafından Dünya Böbrek Günü olarak ilan edilmiştir.
Kronik böbrek hastalığı, sıklığı giderek artan, yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahip, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen ve tedavi maliyeti çok yüksek olan, toplumsal yükü büyük bir hastalıktır.
Dünya genelinde erişkinlerin yaklaşık yüzde 10’unda bir çeşit böbrek hasarı olduğu tahmin edilmektedir. Türk Nefroloji Derneği'nin gerçekleştirdiği Credıt çalışması, Türkiye’de her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde böbrek hastalığı bulunduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Çetin, kronik böbrek hastalığının nedenlerini şöyle sıraladı:
“Tüm dünyada kronik böbrek hastalığının en çok görülen nedenleri nefrotik ya da böbrekteki iltihabi hastalıklar, enfeksiyonlar, idrar sistemindeki sorunlar ve polikistik böbrek hastalığı gibi kalıtımsal bozukluklardır.”
Teşhis edilmeyen kronik böbrek hastalıklarının sonuçlarını da bildiren Çetin, “İlk karşılaşılacak risk, gelecekte böbrek kaybına ve diyalize veya böbrek nakline neden olabilecek böbrek işlevi kaybıdır. Diğer risk ise kardiyovasküler hastalıklar ile bağlantılı erken ölümlerdir. Kronik böbrek hastalarında ölüm ve malûliyet riskleri sağlıklı bireylerden 10-30 kat daha yüksektir” şeklinde konuştu.
Çetin, kronik böbrek hastalıklarının önlenebilir olduğuna dikkat çekerek, “Kronik böbrek hastalığı basit ve ucuz kan ve idrar testleri ile kolayca teşhis edilebilir. Erken evrede saptandığında hem kronik böbrek hastalığına özgü genel önlemler, hem de altta yatan veya eşlik eden hastalıklara yönelik tedavi yaklaşımları ile ilerlemesi engellenebilir veya geciktirilebilir. Üstelik riskli bireylere yönelik etkin tarama ve tedavi ile hastalığın gelişimi önlenebilir. Dünya böbrek gününde kronik böbrek hastalığı için risk altında olan herkesi bu basit testleri yaptırmaya davet ediyoruz” dedi.
Şener, böbreklerin korunması için şu tavsiyelerde bulundu:
“Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı varlığı, obezite, sigara kullanımı kalp hastalıkları gibi risk faktörlerine sahipseniz doktora başvurun. Egzersiz yapın. Sağlıklı beslenin ve kilonuzu koruyun. Sigara içmeyin. Sık ağrı kesici ilaç kullanımından kaçının. Kan basıncınızı ölçtürün. Kan şekerinizi kontrol ettirin. Tuzu azaltın. Yeterli sıvı tüketin.”
Çetin, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı yaşam için günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram (1 çay kaşığı) olarak önermektedir. Ülkemizde tuz tüketimi önerilen değerlerin üç katı kadardır. Aşırı tuz tüketimi kalp hastalıkları, inme ve böbrek hastalığı için çok önemli bir risk faktörüdür. Günlük tuz tüketiminin 5 grama düşürülmesi kalp hastalıkları, inme ve kronik böbrek hastalığına bağlı ölümleri %20 oranında azaltabilir. Siz de sağlığınız için daha az tuz tüketin.” 
Editör: Doğu Gazetesi