Erzincan’ın tanınmış simalarından olan Yusuf Özarslan, 1986 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu sakat kaldı. Bedensel engelli olan Özarslan, engellilerin de en zor şartlarda istediği her şeyi başarabileceğini kanıtlamak amacıyla Kemah ilçesi yakınlarında 3 bin metre yükseklikte 10 yaşında, 120 santimetre boynuz uzunluğuna sahip bir dağ keçisi vurdu. Erzincan’da yerel avcılara verilen 2 dağ keçisi kotasından birisi için başvuruda bulunan Özarslan, Erzincan’daki Doğa Koruma ve Milli Parklar kurumu görevlileri ve rehberin nezaretinde 5 gün süren bir av yaptı, uzun yıllardır hayali olan dev boynuzlara sahip bir dağ keçisiyle karşılaştı.
25 yıldır yivli tüfek sahibi ve yaklaşık 30 yıldan beri ruhsatlı avcılık yapan Yusuf Özarslan, Erzincan Avcılar ve Atıcılar İhtisas Kulübü Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda Fahri Av Müfettişi ve Avcı Eğitim Kursu eğitmeni, yıllarca eğitmenlik yaptı. Engelliler Federasyonu Erzincan İl Temsilcisi de olan Özarslan, Erzincan Belediye Meclis Üyeliği de yapıyor.
2013 Haziran ayında devletin belirlediği av kotalarından bir tanesi için müracaat ettiğini ifade eden Yusuf Özarslan, “Bir av rehberi ve orman görevlisi tedarik ederek 5 günlük av sürecini uygun gördüler. Kemah ilçesi Güllübağ mevkiinde 3 bin metre yükseklikteki avlakta ilk gün inceleme yaptık. Ancak engelli olduğum için araçtan atış yapabileceğim ve yola yakın bir avlakta iki adet büyük boynuza sahip havyanlar gördük. 27 Aralık Pazar günü gittiğimizde sabah erken saatlerde hayvanı gördük, atış menzilinde olmadığı için bir arkadaşımız hayvanı arka taraftan ürkütüp bana doğru gelmesini sağladık. Bir saat süren bekleyişin ardından 285 metrelik bir mesafeden atışımı yaptım. Yerel avcılık kotasıyla Erzincan’da şu ana kadar vurulan en büyük hayvan. 120 santimetre uzunluğunda boynuza sahip olan hayvan 10 yaşındaydı. Yaptığım araştırma sonucu, Türkiye genelinde bir engellinin vurduğu en büyük boynuza sahip bir av. Dünyada da böyle bir avın olup olmadığını bilemiyoruz” diye konuştu.

ENGELLİ AVCILAR ARAÇ İÇERİSİNDEN AV YAPABİLİYOR
Özarslan, avcılık kanununda araç içerisinden avcılık yapmanın yasak olduğunu hatırlatarak, “Yaklaşık 7-8 yıl önce Antalya’da av ve avcılık sempozyumu yapılmıştı. Her ilden avcılar ve ilgili kurum yetkilileri katılmıştı. Burada avcıların sorunları, yapılması gerekenler ve avcılık kanunları anlatıldı. Bakanlık yetkililerine yıllardan beri yivli tüfek sahibi olduğumu ancak avcılık kanunu gereği araç içerisinden yasak olduğunu ifade etmiştim. Her türlü av ile ilgili belgelerimi alan, her yıl düzenli av bedellerini yaptıran bir ansan olmama rağmen engelimden dolayı yasal mevzuatlara takılarak avlanamayan bir insan olduğumu söyledim. Bununla ilgili bir düzenleme istedim. Bakanlık yetkilisi bu talebimi doğru buldu. Ortopedik engelli olup, yürüyemeyen ama bu engelini de başbakanlık tarafından verilen özürlü kimlik kartında sahip olan insanların araçlarından av yapmasını sağlanması için Merkez Av Komisyonunda karar alındı. Türkiye genelindeki tüm engelli avcılar için kolaylık sağlandı” dedi.
Avcılığı hobi olarak yaptığını ifade eden Yusuf Özarslan, amacının bir engellinin şartları yerine getirirse, sabrederse bir av vurabileceğini kanıtlamak olduğunu işaret ederek, “Avcı kamuoyunda hep öldüren olarak görünmesine rağmen bir doğa dostudur. Biz avcılık dışında yaban hayata destek olmak amacıyla yemleme çalışması yapıyoruz. Devletin böyle büyük boynuzlu av hayvanlarını vurdurmasındaki amaç üreme özelliğini yitirmiş, doğada belli bir süre sonra kendi kendine ölecek hayvanları vurdurarak, sağlıklı genler gelişmesini sağlamak. Elde edilecek gelir de yaban hayatına destek vermek amacıyla yemleme, hayvan barınakları ve yaban hayvanı yetiştirme de kullanılıyor. Vurduğumuz dağ keçisinde kan ve doku örneği alındı, ilgili merkeze gönderildi. Burada yapılacak incelemede, gen haritası oluşturuluyor. Av hayvanının yaşadığı bölgedeki popülasyonu arşivleniyor. Yerel avcı kotası iki tane ancak kotanın artırılması gerekiyor. Kontrol edilmesi kolay olacağından kaçak avcılığında önüne geçilebilecek” diye konuştu.
Engelli Avcı Yusuf Özarslan, vurduğu 10 yaşındaki dağ keçisi için Doğa Koruma ve Milli Parklar’a yaklaşık 3 bin TL bedel yatırdı.
     
Editör: Doğu Gazetesi