Muharrem Işık, Erzincan’da meydana gelen olayların sorumlularının hükümet olduğunu, yasak getirilen basın açıklamaları yürüyüş ve gösterilerin de silahlı olmadığı, kargaşaya sebebiyet vermediği sürece yasaklanamayacağını dile getirdi. Işık konu ile ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında; “Biliyoruz ki Erzincan’da kısa bir süre önce üzücü olaylar meydana geldi. Bu tür olayların olmasını asla istemiyoruz ki zaten kimse böyle bir şey istemez. Bu olay vesilesiyle Erzincan Valiliği 12 Ocak’a kadar tüm basın açıklamalarını, gösteri ve yürüyüşleri yasakladı. Özellikle anayasanın 34. Maddesi silahlı olmadığı sürece ve taşkınlık olmadığı sürece basın açıklamalarının serbest olduğunu, bunun yapılabileceğini hükmetmekte ama özellikle bu son olaydan sonra 12 Ocak’a kadar yasaklanması tabi ki demokrasi ile yönetilen bir ülkede doğru karşılamadığımızı öncelikle belirtmek istiyorum. O zaman ki yaşanan olayda orada toplanan grubun yaptığı açıklamalardan sonra etrafta ki başka bir grubun saldırıp orada kargaşaya sebep olmaları, polisin müdahalesiyle dağılması tabi ki bizi üzüyor ve korkutuyor. Erzincan her zaman için bir barış şehri olduğunu söylüyoruz biz. Erzincan’ı kaşıyanlar var ve bunlar Erzincan’a hiç hayırlı şeyler getirmeyeceğini buradan söylemek istiyorum. Öncelikle şunu belirteyim, bu ülkede çok acılar yaşandı. Bu ülkede çorum olayları, Maraş olayları, Sivas olayları ve en son olarak Uludere olayları yaşandı. Bu olaylar yaşanırken asıl sebep olan kişiler, elini çekip kenarda durmaktalar. Hiçbir şey olmamış gibi kendi siyasi rantları uğruna aynı politikalara devam ettirmekteler. Bu gün bu ülkeyi yöneten hükümet Cizre’de yaşanan olaylar gün yüzünde dururken orada ki olaylar da nasıl bir tavır aldıkları görülürken ve başarısızlığını örtmek için orayı bile başka gruplara bağlamasını bilen hükümet ülkeyi artık yönetememektedir. Ne yazık ki ülkeyi 12 yıldır yönetenler ülkeyi artık yönetemez hale getirdiler. Bunun çıkışı olarak da toplumu gererek, kutuplaştırarak ve birbirilerinin karşısına getirerek siyaseti yürütmenin ve aynı pastayı paylaştıkları 17-25 Aralık’ta ortaya çıkan o büyük pastayı bölüşüyorlar. İki gün önce meydana gelen olayın ne önemi var diyerek geçenler olacaktır. Aslında bunun altında yatan bazı olaylar var onlardan bir tanesi şu, bu ülkede her şeyin tek sebebi olan bu hükümet başkalarının şarkılarını söyleyen gerdikçe geriyor. Ve kenara çekilip başkalarını sorumlu tutmaya başkalarını suçlamaya başladılar. Bu durum algı yönetimidir ve bu algı yönetiminin sonucu kötüdür. Birileri bir şeye kızacaksa iktidar sürdüren ve kimsenin gözünün yaşına bakmadan Polisi kendi çıkarı için kullanan, son zamanlarda ülkede yaşanan her şeyin ne çözümünü bulan ne de önüne geçebilen hükümete kızsınlar. Erzincan’da ki son olaylarda ki gerginliklerden hükümet sorumludur. Biz Erzincanlılar her zaman barış içinde yaşamışızdır. Burada bir el var ve o elin bir an önce kendini Erzincan’dan çekmesi gerekmektedir. Dersim olaylarını sık sık gündeme getiren Hükümet , Maraş olaylarını, Uludere olaylarını, Sivas olaylarını gündeme getirmiyor. Uludere’de emri verenin kim olduğunu kendisi de çok iyi bildiği halde bunu da gündeme getirmiyor ve toplumu germek için elinden geleni yapıyor. Halkımızdan ricam özellikle milliyetçilik duyguları yüksek olanlar dikkat etsinler. Kime karşı tavır aldıklarını iyi düşünsünler, bunların asıl sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir” dedi.
Editör: Doğu Gazetesi