2003 yılından itibaren bu haftayı "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" adıyla kutladıklarını söyleyen Erzincan İl Müftüsü Yavuz Karabayır açıklamasında; "1986 yılından beri her yıl Ekim ayının ilk haftasını "Camiler Haftası" olarak kutlayan Başkanlığımız, 2003 yılından itibaren bu haftayı "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" olarak kutlayacaktır. Öncelikle bu haftanın, ülkemiz, milletimiz ve siz değerli meslektaşlarım için hayırlı ve başarılı hizmetlere vesile olmasını Cenab-ıAllah'tan niyaz ediyorum. Bilindiği üzere, genel idare içerisinde yer alan Diyanet işleri Başkanlığı, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütme, din konusunda toplumu aydınlatma ve ibadet yerlerini yönetme görevini yerine getiren bir kamu kurumudur. Bu ulvi görevin yerine getirilmesinde vatanımızın her köşesinde ve yurtdışında en zor şartlarda bile olsa mesai kavramı tanımadan görev yapan, insanlarımızla iç içe yaşayarak dertleri ile dertlenen, aralarında uzlaştırıcı ve bütünleştirici bir tutum sergileyen, dini konularda onları aydınlatan ve sosyal problemlerine çözüm arayan, sorumluluk bilincini hiçbir zaman kaybetmeyen din görevlilerimizin önemli bir yeri vardır. Bu nedenle, bütün din görevlilerimizi takdir ediyor, onların toplumun her kesiminden teşvik ve saygı görmesine, hayat standartlarının sosyal ve ekonomik yönden iyileştirilmesine ve toplum içinde hak ettikleri yeri almalarına olan ihtiyacımızı bu vesileyle bir kez daha dile getirmeyi gerekli görüyorum. Çağımızdaki bilimsel ve sosyal gelişmeler, fertlerin ve buna bağlı olarak toplumların sürekli olarak değişimini kaçınılmaz hale getirmiştir. Fert ve toplumlar arasıbilgi akışının hızlandığı, kişilikte ve üretimde kalitenin öne çıktığı,insanların moral değerlere yöneldiği ve daha sağlıklı bir hayat tarzı ve dünya görüşü arayışına girdiği günümüzde, din görevlilerimize önemli görevler düşmektedir. Din görevlisi bu alanda görev ifa ederken, insanlarımızı olduklarıgibi kabul etmeye ve onların düşüncelerine saygı göstermeye, mezhep, eğitim, kültür ve cinsiyet ayırımı yapmadan toplumun her kesimine eşit hizmet sunmaya, toplumun bütün kesimlerinin beklediği ve ihtiyaç duyduğu sevgiyi vermeye, itici ve bıkkınlık verici söz ve davranışlardan uzak durmaya, kendisi ve toplumu ile barışık ve tutarlı yaşamaya azami hassasiyet göstermelidir. Bu hassasiyet, görevde başarılı olmanın, toplumsal huzuru sağlamanın ve korumanın en tabii yolu olduğu kadar dinimizin önerdiği bir tebliğ metodudur aynı zamanda. İnsanlar üzerinde vizyonun ve misyonun inanılmaz bir etkisi vardır. İçinde bulunduğumuz çağda vizyonu ve misyonu olmayan kimselerin din hizmeti adına insanlara verecekleri bir şey yoktur. Evrensel bir din, evrensel bir anlayış ve hizmet, geniş bir ufuk ve misyon gerektirir. Bu nedenle, yüce dinimiz İslam hakkında toplumu bilgilendiren ve topluma örneklik eden her din görevlisi, toplumsal gelişimi ve sosyal değişimi göz önünde bulundurarak bu toplumda üstlenebileceği görevi ve üreteceği artı değeri tekrar tekrar gözden geçirmek durumundadır. Din görevlisi, "Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz" düsturunu en iyi anlayarak, kendisini sürekli öğrenmeye ve geliştirmeye kilitlemeli, öğrenim seviyesini yükseltmeli, zihnini çağın gerektirdiği bilgi ve becerilere donatmalı ve bulunduğu ortam içerisindeki olgu ve olayları çok yönlü değerlendirebilme yetisi kazanmalıdır. Kendi iç dünyasını dininin inanç ve amel alanındaki üstün rehberliğiyle ve ahlaki güzellikleriyle beslemeli, fertlerin ve toplumların beklentilerine cevap verebilmek ve etkili bir hizmet sunabilmek için hizmetlerinde görevlilik anlayışını gönüllülük anlayışına dönüştürebilmelidir. Görevlilerimizin ülke genelinde toplumun bütün kesimlerine yönelik olarak gerçekleştirdikleri ve giderek yoğunluk kazanan sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin yanında, çevre bilinci oluşturma, insan hakları, eşitlik, hoşgörü, sevgi ve barış gibi evrensel değerleri pekiştirme yönünde harcadıkları her türlü çaba takdir ve iftiharla izlenmektedir. Bu çabalara destek maksadıyla medya tarafından camiamızın bu alanlardaki başarısı kamuoyunun dikkatine getirildiği takdirde hayırda yarış artacak ve toplumumuz büyük kazanç sağlayacaktır. Diyanet işleri Başkanlığı'nca her yıl kutlanan 'Camiler Haftası' bu yıl Kurban Bayramıgünlerine denk gelmesi münasebetiyle 13–20 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Diyanet işleri Başkanlığı Erzincan İl Müftülüğü olarak bu yılki kutlamalar kapsamında, 'Cami ve Gençlik', 'Geç Kalma Genç Gel' ve 'Şehrin Kalbinde Buluşalım', 'Geleceğimizin Teminatı Gençler', 'Gençlik Büyük Bir Nimettir', 'Ömür Sermayesi Gençlik', 'Gençlik Ve Önemi' konulu program ve etkinlikler düzenleyecek. İl Müftülüğümüz, 13 Ekim Pazartesisi günü başlayan hafta dolayısıyla, din görevlilerinin önerilerini almak ve problemlere çözüm sunabilmek için din görevlileriyle toplantı düzenleyerek çalışmalar başlatacak. Aynı zamanda 'Camiler Haftası' olarak da adlandırılan hafta boyunca cami hizmetlerinin tabana yayılmasını teşvik etmek amacıyla "Cami ve Gençlik" sloganıyla il ve ilçelerimiz bünyesinde etkinlikler düzenlenecek. Ayrıca Aile irşat ve Rehberlik Bürosu çalışanları da yine genç hanım kardeşlerimize yönelik programlar tertip ederek hafta boyu yapılacak olan çalışmalara katkı sunacak. Hafta boyu yapılacak olan etkinlik ve programlar kapsamında 'Asr-ı Saadet'ten günümüze Camilerimizin icra ettiği fonksiyon ve gençlerimizin camiyle olan ilişkileri' ele alınarak, aile hayatında caminin yeri ve önemi vurgulanacak. Gençlerimizin Camilere olan ilgilerinin sağlanmasına çalışılacak. Ülkemizin aydınlık dolu yarınlarının inşasında, İslam dininin samimiyet dini olduğunu içtenlikle benimseyen ve buna uygun davranışlar içinde bulunan, misyonuna sahip çıkarak gelişmeler ışığında vizyonunu oluşturan din görevlilerine önemli görevler düştüğünü bir kez daha vurguluyor, bütün personelimizin 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nı kutluyor ve hizmetlerinde başarılar diliyorum" dedi.
Editör: Doğu Gazetesi