Birlik Vakfı Erzincan Şubesi Mehmet Akif Ersoy Konferans salonunda düzenlenen konferansta konuşma yapan Aktepe; “ Din sözcüğünün ilâhi kitapta 112 yerde geçtiğini ifade ederek, onun anlamları üzerinde durdu. İslâm bilgi metodolojisinin ise peygamberden daha sonra ortaya çıktığını, bilgi metodolojisine riayet edilmediği için de günümüzde bu konularda bir karmaşa yaşandığını söyledi. Dinin bir bilgi alanı olduğunun çok farkında değiliz Çünkü batılılar din olgusunu Folk İslâm (avamın din anlayışı) ve Entelektüel İslam (havasın din anlayışı) şeklinde açıklar. Ülkemizde din daha çok avamın işi olarak görülür. Bu daha çok halkbiliminin (folklorun) işidir. Bize göre ise din havasın işidir.” diyerek bilgi ve iman konusu üzerinde durulması gerektiğini vurguladı.
İslâm’da bilgi sisteminin peygamber ve sahabeden sonra ortaya çıktığını söyleyen Doç. Dr. Aktepe, “Peygamber ve sahabe döneminde bilgi üzerinde durulmamıştır. Çünkü Arapların din-felsefe ve bilgi ile işi olmazdı. Basit bir hayat yaşayan bu toplumda en gelişen alan şiirdi.” diyerek, İslâm bilgi sisteminin Hz. Ali’nin torunu Zeyd döneminde metodolojik olarak gelişmeye başladığını anlattı.
Din kelimesinin 112 yerde çeşitli anlamlarda geçtiğini ifade eden Doç. Dr. Orhan Aktepe, “Din inanılan bir olgudur. Onun bil bilgi bir de iman yönü vardır.” diyerek, din kelimesinin anlamları üzerinde durdu. Din sözcüğünün pek çok manası olduğunu açıklayan Aktepe, “Sözlükte ceza günü (Arapça’da ceza hem mükâfat hem de ceza anlamındadır), ahiret, hesap, taat, tedeyyün, adet-kanun, sultan, yol-usul gibi daha pek çok manâda kullanılır.” dedi.
Erzincan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Aktepe, Kur’ân-ı Kerim’e göre din Allah’ındır. Kur’ân-ı Kerim’de şüphe olmayan (ahad) bilgi mütevatir olan bilgidir. Tek kişi kanalıyla iletilen bilgidir. Bu yüzden dinde birinci dereceden bilgi kaynağı Kur’ân’dır. İkinci bilgi kaynağı ise hadistir. Bu durumda mütevatir hadisler (ahad hadisler) öncelenerek; peygamberimizin “Kim benim adıma lafız (söz) uydurursu cehennemdeki yerine hazırlansın/cehennemdeki yerini hazırlasın” uyarısına atıfta bulunarak hadisler konusunda da seçici olmamız gerektiğini vurguladı.  
Editör: Doğu Gazetesi